"Zekeriya Öz evladım gibiydi"
Kamu Denetçiliği Kurumu Başdenetçisi Ombudsman Nihat Ömeroğlu, Savcı Zekeriya Öz ile görüştüğünü, fakat Başbakan Erdoğan'a elçilik yapmak gibi bir görevinin olmadığını söyledi. Ömeroğlu, "Evladım gibiydi" dediği Zekeriya Öz ile bundan sonra görüşmeyeceğini söyledi.
Kamu Denetçiliği Kurumu Başdenetçisi Ombudsman Nihat Ömeroğlu,
Savcı Zekeriya Öz ile görüştüğünü, fakat Başbakan Erdoğan'a elçilik
yapmak gibi bir görevinin olmadığını söyledi. Ömeroğlu,
"Evladım gibiydi" dediği Zekeriya Öz ile bundan
sonra görüşmeyeceğini söyledi.
Resmi adı Kamu Denetçiliği Kurumu olan, uluslararası deyimle
Ombudsmanlık kurumunun 1 yıllık faaliyetleri hakkında Kamu
Denetçiliği Kurumu'nda görevli ombudsmanlarla birlikte TBMM'de
düzenlediği basın toplantısında bilgi veren Kamu Başdenetçisi ve
Ombudsman Nihat Ömeroğlu, özellikle toplumsal olaylarda ‘Ombudsman
bu olaya neden el koymadı, neden Kamu Denetçiliği bununla
ilgilenmiyor' gibi bir takım şikayetlerin olduğunu söyledi.
"Bizim yasamızda Anayasa'nın 74. Maddesine göre kurulan
Kamu Denetçiliği Kurumu, etkin bir şikayet mekanizması oluşturmak
için kurulmuştur, temel şart şikayet şartıdır. Eğer bize şikayet
edilmezse biz hiçbir olaya el koyamıyoruz" ifadelerini
kullanan Ombudsman Nihat Ömeroğlu, 1 yıl içerisinde kendi
yasalarında gördükleri eksiklikleri tespit ettiklerini ve yakın bir
gelecekte yasa değişiklik taslağını tamamlayıp ilgili makamlara
sunacaklarını açıkladı. Ömeroğlu, "Kendiliğinden harekete
geçme yetkisi istiyoruz" dedi.
Ombudsmanlık kurumunun Batı'da çok önemsendiğini söyleyen ve
Türkiye'de bu ilgiyi göremediklerini ifade eden Nihat Ömeroğlu,
kurumsal olarak toplumda tanınırlıklarının artırılması için önemli
çalışmalar yaptıklarını söyledi. İdareden kendilerinin de
beklentisi olduğunu kaydeden Ömeroğlu, verdikleri tavsiye
kararlarına idarenin bekledikleri oranda uymadığını belirterek,
"Bez bağımsız ve tarafsız bir kuruluşuz. Dönem dönem
bireylerde eleştiriyor bizi, idare de eleştiriyor. Biz burada
kurumsal anlamda ortadayız ve nötr durumdayız. İdarenin
tavsiyelerimize uyumu beklentilerimizin çok altında" diye
konuştu.
OMBUDSMANLIK
"Anayasamız değişmedikçe Ombudsmanlık kurumunun yasaların
Anayasa'ya aykırı olduğunu yüksek mahkemeye götürme yetkisi
yoktur" diyen Nihat Ömeroğlu, bunun tamamen siyasi
iktidarın iradesine kaldığını söyleyerek yasa taslağında bunu
teklif edeceklerinin altını çizdi. Kamu Denetçiliği Kurumu isminin
değişmesi gerektiğini belirterek bu konuda karşılaştıkları
sıkıntıları anlatan Ömeroğlu, insanların kamuoyunda Obudsmanlığı
daha popüler bulduklarını ve bu kelimenin kurumu daha iyi
anlattığını ifade etti.
2014 yılı itibariyle toplam 99 karar verdiklerini, 27 tavsiyede
bulunduklarını, 58 şikayete ret verdiklerini açıklayan Ömeroğlu,
"Geçen yıl tavsiye kararlarımıza uyum yüzde 20
civarındaydı. Bu çok düşük bir oran. Önümüzdeki yıllardaki
hedefimiz yüzde 50. Bu seneki tavsiye kararlarına uyum ise yüzde 14
civarında. Bunlar bizim beklediğimiz şeyler değil. Bu sene ilk 3,5
ay içinde gelen şikayet sayısı bin 582. Ankara'dan 610,
İstanbul'dan 150, Kahramanmaraş'tan 70 şikayet gelmiş. En az
başvuru, Bayburt'tan 1, Bolu'dan 1 ve Muş'tan 1 başvuru
olmuş" şeklinde konuştu.
Tavsiye kararlarına neden uyulmadığının sorulması üzerine,
başarısızlıklarına mazeret olarak bunu öne sürmediğini söyleyen
Ömeroğlu, 90 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'ndeki idari yapılanma,
bürokrasi, bürokrasideki katılık, şeffaf olmama, hesap verebilmenin
olmayışı, zamanında vatandaşa dönülmeyişi, kararların zamanında
verilmemesi kültürünü kurumlarda kırmalarının mümkün olmadığını
belirterek, "Biz aynı zamanda idareye yeri geldiği zaman
yasal mevzuatta değişiklik önerisinde de bulunuyoruz. Bu uyulmama
konusu biraz alışkanlıktan geliyor. Türkiye'de mahkeme kararları
her zaman uygulanıyor mu? Bizim kurumumuza ‘mahkeme kararları
uygulanmadı' diye bir çok şikayet geldi. Ekibimizle canla başla
çalışıyoruz" açıklamasında bulundu.
"TWITTER MAĞDURUYUM"
"Twitter ile ilgili bize herhangi bir başvuru olmadı. Bende
Twitter mağdurlarındanım. Yargıya intikal eden konularda bizim
yetkimiz yok" diyen Ömeroğlu, yargıya gitmeden önce ilk
müracaatın kendilerine gelmiş olması durumunda inceleyip bir karar
verebileceklerinin altını çizdi. Türk toplumunun çok şikayet eden
bir toplum olup olmadığı konusunda gelen soruyu yanıtlayan
Ömeroğlu, "Geçen yıl 9 ayda 7 bin 600 şikayet gelmişti. Bu
sene biraz düşüş var. Şuanda bin 582'deyiz" dedi.
1 Mayıs'ta Taksim'in gösterilere kapatılmasıyla ilgili yaşanan
anlaşmazlığın giderilmesi için herhangi bir girişimde bulunulması
için kendilerine şikayet gelmesi gerektiğinin altını çizen
Ömeroğlu, "Arabuluculuk ve uzlaşma girişimlerimiz var. 1
Mayıs olayıyla ilgili olarak bize bir şikayet olursa biz bunu
uzmanlarımızla ve ilgili denetçi arkadaşlarımızla inceleriz. Seve
seve STK'lar ve İstanbul şehir yöneticileri ile bir araya gelip iki
tarafı da tarafsız bir şekilde uzlaştırmaya gayret ederiz"
diye konuştu.
Seçimlerle ilgili kendilerine herhangi bir şikayet olup olmadığı
yönündeki soruya cevap veren Ömeroğlu, "Bizim kurumumuza 1
tane şikayet oldu. 30 Mart seçimleri öncesinde Afyonkarahisar'ın
Emirdağ ilçesinde ikameti bulunmayan çok sayıda kişinin, yaklaşık
400 emniyet müdürünün, cumhuriyet savcısının ve diğer üst düzey
kamu görevlilerinin adreslerinin de kullanılması suretiyle Emirdağ
ilçe seçim kütüğüne kayıt edilerek oy kullanmalarının sağlandığı
iddia edildi. Taktir edersiniz ki, seçimle ilgili bütün konulara
ilçe, il seçim ve YSK bakıyor. Bunlar bizim görevimizin dışında.
Henüz bu inceleme sonuçlanmadı. Birde seçimlerle ilgili çevre
kirliliği yönünden şikayet var" şeklinde konuştu.
SAVCI ZEKERİYA ÖZ İLE GÖRÜŞMESİ
Savcı Zekeriya Öz ile görüştüğü iddiası ile TBMM Başkanı Cemil
Çiçek tarafından hakkında başlatılan incelemenin sonucunun
sorulması üzerine Ömeroğlu, "Ben Bursa'da uzun yıllar ağır
ceza mahkemesi başkanlığı yaptım, 15 sene kaldım orada. Bu
arkadaşımızda Bursa stajyeriydi. Evladımız gibi bir arkadaştı, aynı
zamanda meslek büyüğüydüm. Çok samimi ilişkilerimiz vardı, onun
abisiydim. Ailece görüştüğüm bir arkadaşım. 17 Aralık operasyonunu
sizler konuştuğunuz gibi, kamuoyunu ilgilendiren bu konuda kendisi
ile görüştüm ve fikir alış verişi yaptım. Benim Başbakan'a elçilik
yapmak gibi ne görevim var ne konumum buna müsait. Başbakan'ın
bakanları var, müsteşarları var, ben onu yalanladım. Bunun üzerine
kişiliğimi bir kenara bıraktım, kurumum zarar görmesin diye TBMM
Başkanı'na hakkımda idari yönden soruşturma ve kovuşturma yönünden
bir müracaatta bulundum. Israrla bir idari soruşturma açılmasını
istedim. TBMM Başkanımız tarafsız 3 üniversite öğretim üyesinden
görüş alarak ombudsmanlar üzerinde idari yönden bizim soruşturma
yapma yetkimiz olmadığı şeklinde bir karar verdi. Benim soruşturma
ve kovuşturma yönünden talebime herhangi bir cevap verilmedi. Sizle
yaptığım diyalog gibi son derece güncel konuda bir görüşme
olmuştur. Başbakan ile ilgili iddia kesinlikle yanlıştır. 28
Aralık'ta oldu bu olay, insanlar tutuklanmış, bir hukukçu olarak
‘açılmış soruşturmayı kapat' demem herhalde dünyanın sonu
gelmiştir. Herhalde o dönemde arkadaşımızın psikolojisi normal
değildi, ondan dolayı yapmıştır" ifadelerini kullandı.
"BİR KAYAK MERAKI VAR"
Ömeroğlu, görüşmenin nasıl gerçekleştirildiğinin sorulması üzerine,
"Yargıtay'da bir ceza dairesi arkadaşımla bir yılbaşı
programı yaptık. Bu ilgili arkadaşla konuşmadan önce 20 Aralık'ta
Osmangazi Belediyesi'nin misafirhanesinden eşlerimizle birlikte yer
ayırttık. Bir Yargıtay üyesi arkadaşımız bana geldi ‘ben bu
arkadaşı ikna edemiyorum, siz onun abisisiniz, yurtdışına gidecek,
bu ortamda yurtdışına gitmesin, açar mısınız' dedi. Eski hukukumuz
var, ben açtım, ‘Yok abi ben yurtdışına gitmeyeceğim, Erzurum'a
Palandöken'e kayağa gideceğim' dedi. Bende kendisine ‘Ben arkadaşla
beraber Bursa'ya geliyorum, sende Bursalısın, Bursa'da Uludağ var,
gel orada kal' dedim olay bu. 28'inde o beni aradı, yanımıza geldi,
bu konuşma geçti. Ben zaten eşimle arkadaşımla zaten tatil
yapıyorum, o beni aradı ‘geldiniz mi' diye. O Cumartesi gelmiş, ben
Perşembe akşamı gittim Bursa'ya. İknadan ziyade, herhalde aklına
yattı. Bir kayak merakı var, herkes biliyor. Geldi muhtemelen
Uludağ'da kayağını yapmıştır. ‘Ben uğrayacağım' dedi,
uğradı" açıklamasında bulundu.
"KONUŞMADIK DEMİYORUM"
Yaşanan olayların konuşulduğunu belirten Ömeroğlu, "Ben
konuşmadım demiyorum, konuştuk. Ama bir taraf olma anlamında bir
konuşma değil. Bana o dosyayı anlatmadı, sadece genel çerçevesi
itibariyle ilgili falanlar hakkında ve onların ekibi hakkında,
soruşturmayı 3 savcı yapıyor, bunlar konuşuldu. Cumhuriyet
Savcılığı'nı Zekeriya yürütmüyor. O arkadaşımız operasyon savcısı
değil. Soruşturmayı yürüten bir arkadaşa benim tavsiyemde olmaz,
yönlendirmem de olmaz. Benim tavsiye dediğim ‘tatilini
Palandöken'de yapacağına gel Bursa'da yap' dedim. Benim o arkadaşa
tavsiye etmeme gerek yok, çünkü soruşturmayı o yapmıyor"
dedi.
Ömeroğlu, "Evladım gibi dediğiniz bir kişi neden böyle bir
yalan söyledi?" şeklindeki soruya ise, "Bunu ona
soracaksınız. Bizde yadırgadık. Ben görüşmedim, bir daha görüşmemde
artık bitmiştir" diye konuştu.
(İHA)