Deniz Seki Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu
YARGITAY Ceza Genel Kurulu'nun 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasını onadığı şarkıcı Deniz Seki avukatı aracılığıyla Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.
Deniz Seki'nin avukatı Naim Karakaya yaptığı bir sayfalık yazılı
açıklamada, "Daha önceden de basına yansıdığı üzere
Müvekkilimiz Deniz Seki hakkında kapatılan İstanbul 9. Ağır Ceza
Mahkemesince verilen ve usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğu
için tarafımızca temyiz edilen mahkumiyet hükmü, Yargıtay'ın bu
davalar hususunda uzmanlaşmış ilgili dairesince bozulmasına rağmen,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı neticesinde Yargıtay Ceza
Genel Kurulu'nca 'oyçokluğu' ile onanmıştır" denildi.
"DİNLENMESİNİ İSTEDİĞİMİZ HİÇBİR TANIK
DİNLENMEMİŞTİR"
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Dikkat edilmelidir ki bu yargılamada daha sonradan
kapatılan bir mahkemece hüküm verilmiş ve bu mahkemeler
kapatılırken de yaptıkları yargılama hususunda 'adil yargılanma'
yönünden büyük sakıncaların söz konusu olduğu bizzat kanun
gerekçesinde yer almıştır. Yapılan yargılamada ise olaya ilişkin
gerçeklerin ortaya çıkarılmasına yönelik tüm delil toplama
taleplerimiz reddedilmiş, dinlenmesini istediğimiz hiçbir tanık
dinlenmemiştir. Mahkemenin kararına dayanak olan tek delil telefon
görüşme kayıtları olup bunların da kanuna aykırı olarak elde
edildiği tüm yönleriyle ortaya konulmuş, ancak bu yönelik
beyanlarımız da her nasılsa dikkate alınmamıştır. Neticede somut
hiçbir delil yokken, dinlenen ilgili tüm şahıslar aksi yönde
beyanda bulunuyorken ve müvekkilimiz ile ilişkilendirilebilecek tek
bir uyuşturucu madde bulunmamışken mahkeme telefon görüşme
kayıtlarını gerçek mecralarının çok dışında sübjektif bir şekilde
yorumlamış ve yalnızca kullanıcı olduğunu beyan eden ve bu gerçek
de her yönüyle açık olan Türkiye'nin en önemli ses sanatçısı ve
bestecilerinden birinin uyuşturucu satıcısı olduğuna karar
vermiştir. Bu şekilde verilen bir karar bizce hukuka aykırı olup
müvekkilimizin başta adil yargılanma hakkı olmak üzere temel hak ve
hürriyetlerini ağır bir şekilde ihlal etmiştir bu nedenle
tarafımızca müvekkilimize vekaleten 15 Nisan 2014 tarihi itibariyle
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılmıştır."
"MÜVEKKİLİMİZİN SUÇSUZ OLDUĞUNA OLAN
İNANCIMIZ İLK GÜNKÜ GİBİ DEVAM ETMEKTEDİR"
Açıklama şu ifadelerle tamamlandı:
"Bu başvuruda ilk olarak, yargılamayı yapan mahkemenin
kapatılmasına rağmen, kanuna eklenen ek bir madde ile verdiği
kararların geçerli olmasının sağlanmasının Anayasa'nın eşitlik,
hukuk devleti ve adil yargılanma hakkını ihlal ettiği ve bu yönüyle
Anayasa'ya da aykırı olduğu belirtilmiş, Anayasa Mahkemesi'nin bir
dava olan bu bireysel başvuruda öncelikle bu Anayasa'ya aykırılık
iddiasını incelemeye yetkili olduğu ve bu kanun maddesini
Anayasa'ya aykırı olduğu için iptali ve adil yargılanma hakkının
ihlal edildiğine hükmetmesi talep edilmiştir. Bunun yanında,
başvurumuzda mahkemenin tüm delil toplama taleplerimizi reddetmesi
ve yalnızca kovuşturma aşamasında kolluk tarafından ayıklanarak
dosyaya sunulan telefon dinleme kayıtlarını esas almasının
müvekkilimizin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile
korunan adil yargılama hakkını ihlal ettiği belirtilmiştir. Yine
başvuruda 'hukuka aykırı delillere dayanılarak' varılan hükmün
'hakkaniyete uygun bir yargı' olmadığı bunun da adil yargılama
hakkını ihlal ettiği vurgulanmış ve son olarak müvekkilimiz hukuken
uyuşturucu kullanıcısı olarak değerlendirilmesi gerekirken, aksine,
eldeki mevcut delillere göre hiçbir makul gerekçe olmamasına rağmen
uyuşturucu satıcısı olarak nitelenmiş olması karşısında
müvekkilimize suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan
cezadan daha ağır bir ceza verilerek, suçta ve cezada kanunilik
güvencesinin ihlal edildiği hususu tüm yönleri ile açıklanmıştır.
Bu gerekçeler çerçevesinde neticede, belirtilen hususlara yönelik
hak ihlali kararı verilmesi ve bu hak ihlallerinin açıkça yeniden
yargılamayı gerektirmesi nedeniyle kararın yeniden yargılama yapmak
üzere ilgili mahkemeye gönderilmesi talep edilmiştir.
Müvekkilimizin suçsuz olduğuna olan inancımız dosyaya vakıf
olduğumuz ilk günkü gibi devam etmektedir, bugün yaptığımız bu
başvuru da bu inancımızın en tabii sonucudur. Adil bir yargılama
yapılabilmesi amacıyla yapmış olduğumuz bu başvurumuz sonucunda hak
ihlali kararı verileceğine ve yeniden yargılama yapılarak adaletin
yerini bulacağına olan inancımız tamdır."