’Çingenem’in yazarı Kartal Cezaevi yöneticisi
Ebru Gündeş'in bir döneme damgasını vuran Çingenem şarkısını yazan Kibariye ve Selami Şahin gibi birçok ünlü sanatçıya şarkı sözü veren ismin 30 yıllık cezaevi yöneticisi Kartal H Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdür Yardımcısı Sedat Erdoğdu olduğu ortaya çıktı.
Ebru Gündeş'in bir döneme damgasını vuran Çingenem şarkısını
yazan Kibariye ve Selami Şahin gibi birçok ünlü sanatçıya şarkı
sözü veren ismin 30 yıllık cezaevi yöneticisi Kartal H Tipi Kapalı
ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdür Yardımcısı Sedat Erdoğdu olduğu
ortaya çıktı.
Pişmanlık, hüzün ve vicdan azabı gibi duyguların yoğun bir şekilde
hissedildiği cezaevlerinde 30 yıldır yöneticilik yapan Kartal H
Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdür Yardımcısı Sedat
Erdoğdu, bu sayede yazar yönünü fark etti. Erdoğdu'nun uzun meslek
hayatı boyunca karşılaştığı olaylar ve mahkumların hayat hikayeleri
8 roman yazmasında ve birçok ünlü sanatçıya şarkı sözü kaleme
almasında ilham kaynağı oldu. Yayınlandığı döneme damgasını vuran
Ebru Gündeş'in Çingenem şarkısının yanı sıra Selami Şahin'in
Mahpus, Kibariye'nin Gücendim, Metin Kaya'nın İstanbul Hatırası
gibi birçok şarkının yazarı olan Erdoğdu, ünlü isimler için şarkı
sözleri yazmaya devam ediyor. Yönetici kimliğinin yanı sıra sanatçı
kişiliğiyle diğer cezaevi yöneticilerinden ayrılan evli ve iki
çocuk babası olan Erdoğdu, insanların çok bilinen şarkıları
kendisinin yazdığını öğrenince çok şaşırdıklarını ifade etti.
CEZAEVİ ÇALIŞANLARI ŞAİR MÜDÜR DİYOR
Elinde kitaplarıyla her gün cezaevinin yolunu tutan Sedat Erdoğdu,
müdür yardımcısı olmasına rağmen güvenliğin en üst seviyede olduğu
cezaevine girerken tüm eşyalarını x-ray cihazından tek tek
geçirerek göz tarama sistemi ile korunan kapıdan geçerek cezaevine
girdi. Cezaevi çalışanlarının "şair müdür" dediği
Erdoğdu, kurumda yöneticilikten arta kalan zamanlarda kimi zaman
yazdığı şiirleri mahkumlara okudu kimi zamanda kaleme aldığı
eserleri mahkumların çaldığı enstrümanlar eşliğinde onlarla
birlikte seslendirdi. Sanatçı kişiliğinin etkilerini kuruma
yansıtan Erdoğdu'nun müdür yardımcısı olduğu cezaevinin renkli
duvarları ise görenlerin dikkatini çekiyor. Ayrıca Erdoğdu, cezaevi
içerisindeki koridorların bir çoğunun da mahkumlar tarafından
yapılan resimlerle süslenmesini sağladı. Mahkumlara kitap okuma
alışkanlığı kazandırmaya çalışan Erdoğdu, kendi yazdığı kitaplardan
mahkumlara hediye ederken kitapları mahkumlar için imzalamayı da
unutmadı. Sedat Erdoğdu'nun yazdığı kitaplar ise söyle; Münafık,
Şabbat, Vampirler Kumpir Sever, İncir Sineği, Makedonya Otu, Bir
Efsanedir Ersen Dadaşlar, Romanika&Çingenem ve Vaka-i
Osmanlı.
"CEZAEVİNDE ÇALIŞMASAYDIM BU KİTAPLAR ORTAYA
ÇIKMAZDI"
Cezaevlerinde çalıştığı süre içinde tanık olduklarının yazdığı
eserler üzerinde oldukça etkisi olduğunu vurgulayan Kartal H Tipi
Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdür Yardımcısı Sedat Erdoğdu,
"Cezaevinde çalışmasaydım bu kitaplar ortaya çıkmazdı.
Çünkü her mahkum bir hikaye bir roman. Bütün romanlarımda muhakkak
cezaevinden bir parça vardır. Kimisi cinayet suçundan giren bir
kadın, kimisi de cinayet işleyen bir erkek olabilir. 8 tane roman
yazdım ama şarkı sözü yazarı olduğum halde hiç şiir kitabım yok.
Doğuştan, Allah vergisi bana cezaevinde insanları görüp tanıdıkça
daha çok yazmaya itti beni. Birçok sanatçıyı şahsen tanıyorum, beni
tanıdıkları için cezaevindeki mahkumlara konser vermeye geliyorlar.
Ben kitap yazdıkça cezaevindeki kütüphaneye koyuyorum, mahkumların
da ilgisini çekip okumaya yönlendiriyorum" dedi.
"'BEN BU ŞARKININ SÖZ YAZARIYIM' DEDİĞİM ZAMAN
İNANMIYORLARDI"
İzlediği bir filminden etkilenerek ‘Çingenem' şarkısının sözlerini
yazdığını vurgulayan Erdoğdu, "Ebru Gündeş'e verdiğim
şarkının hikayesi, Türkan Şoray ile Ediz Hun'un Ateşli Çingene
isimli bir filmi vardı. Bu filmi seyrederken Türkan Şoray saçlarını
rüzgarda savuruyor, elinde def ve kulağında altın küpe ile dans
ediyordu. Bundan etkilendim bu şiir çıktı ortaya. Ben bu şarkının
söz yazarıyım dediğim zaman inanamıyorlardı, çok farklı
bakıyorlardı. Fakat söz yazarları olarak biz ikinci plandayız,
sanatçılar her zaman ön plandadır" ifadelerini
kullandı.
"HERKESTE OLMAYAN BİR YETENEK OLDUĞUNU
DÜŞÜNÜYORUM"
Kara gözlü Çingenem şarkısının uzun zaman dillerden düşmediğinin
altını çizen Kartal H Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda deri
atölyesinde usta olarak çalışan Yaşar Söğük, "Sedat Bey'in
yaptığı mükemmel bir şey herkeste olmayan bir yetenek olduğunu
düşünüyorum. Dillere düşmüş ahenk olmuş bir şarkı yapmış kendisini
tebrik ediyorum. Sanat insanın ruhuna hitap eden bir şeydir. Böyle
bir ortamda da insanın ruhuna hitap etmek zorundasınız ve Sedat Bey
de başarılı bu konuda. Mahkumların koğuş ortamını hiç bilmememe
rağmen kitapların yoğun bir şekilde burada hareket halinde olduğunu
görüyorum. Bu da onların kitap okuduğunun belirli bir
örneğidir" şeklinde konuştu.
"SEDAT BEY'İN BESTELERİNİ ÇALIYORUZ"
Sedat Erdoğdu'nun bestelerini ve yazdığı kitapları takip ettiğini
ifade eden terzi atölyesinde eğitmen olarak görev yapan Seden Ünal,
"Burada sanat ile uğraşan hükümlülerimiz var, Sedat Bey'in
bestelerini çalıyoruz. Burada kütüphanemiz var hükümlülerimiz
istedikleri gibi kitap alabiliyorlar. Sedat Bey'in kaleme aldığı
kitapları da burada kalan hükümlülerimiz okuyabiliyorlar.
Hükümlülerin de morale ihtiyaçları var burası sonuçta bir cezaevi
burada böylece olumlu bir ortam olmuş oluyor" dedi.
"KURULUMUZDA KENDİSİNE ŞAİR MÜDÜR DİYE
SESLENİYORUZ"
Erdoğdu'nun yazdığı Romanika isimli kitaptan çok etkilendiğini
vurgulayan İnfaz Koruma Memuru Duygu Topoğlu, "Sedat Bey'e
kurumumuzda şair müdür diye sesleniyoruz. Kitaplarını severek takip
ediyoruz, akışkan bir dili var. En çok etkilendiğim kitaplarından
birisi de Romanika'dır. Hem mahkumların hem personelin kurum
içerisinde yaşanan her şeyi roman haline dönüştürerek aslında
cezaevinin nasıl bir yer olduğunu çok güzel bir şekilde ifade
ediyor, sesimiz oluyor bir yerde" diye ifade etti.
(Ahmet Faruk Sarıkoç - Hasibe Karadağ/İHA)