Google, Abidin Dino’nun 106. yaşına özel kutlama
Google, usta ressam, karikatürist, yazar, film yönetmeni Abidin Dino’nun 106. yaşını özel bir "doodle" ile kutluyor. Abidin Dino Doddle'nı görenler Abindin Dino kimdir merak etmeye başladı. İşte hayatı...
Çağdaş Türk resmiyle Türk resim tarihinde "D Grubu" ve "Yeniler
Grubu" adlarıyla anılan sanat topluluklarının öncülerinden olan
Dino, 23 Mart 1913'te İstanbul'da dünyaya geldi.
Google ana sayfasında yer alan ve elleri ön plana çıkaran doodle'a
tıklayanlar, 1993'te Paris'te yaşamını yitiren Dino'nun yaşamına
ilişkin bilgi veren internet sayfalarına yönlendiriliyor. Doodle
uygulamaları, dünya ülkeleri için önemli gün ve tatillere, kültürel
olaylara ve tarihte yer alan önemli kişilere yer vererek, dikkati
çekmeyi amaçlıyor. İnternet kullanıcıları, özel tasarımlı logonun
üstüne tıklayarak, o güne, kişiye, konuya özel daha ayrıntılı
bilgilere erişebiliyor.
"SEN BANA MUTLULUĞUN RESMİNİ YAPABİLİR MİSİN
ABİDİN?"
Nazım Hikmet, yakın arkadaşı olan Abidin Dino'nun yaptığı resimlere
hayranlık da duymaktadır. Yine o gece yazdığı şiirin içindeki şu
mısralardan bu durum fazlasıyla sezilmektedir.
"Yüz elliye altmışın meydanlığında
suda balıkları nasıl görüp suda balıkları nasıl avlayabilirsem
öyle görüp öyle avlayabilirim kıvıl kıvıl akan vakıtları tuvalinde
Abidin'in"
Nazım eşine itafen yazdığı "Saman Sarısı" adlı şiirinin içinde
Abidin Dino'ya çağrılarda da bulunmaktadır.
"Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin ?
İşin kolayına kaçmadan ama
Gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini
değil
Ne de ak örtüde elmaların
Ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı
balığınkini
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin"
Nazım'ın Dino'ya bu soruyu sorması zannedildiği üzere, ressamın
sanatını ispatlama sorgulaması değildi elbet. Bu soru, gurbet
hasreti çeken iki sanatçı arasındaki sıkı dostluğun getirisi olan
bir diyalogun ürünüydü. Bu sorudaki amaç, fikir birlikteliğini,
pekiştirme amaçlı kurulmuş soru kalıplı cümleler eşliğinde dökmekti
mısralara. Esasında Nazım'ın Dino'dan bir resim beklentisi yoktu.
Belki o da biliyordu yakın arkadaşının ona vereceği cevabı. Abidin
Dino, Nazım Hikmet'in "Mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?"
sorusuna resimle değil de, aynı türü kullanarak Nazım gibi şiirle
karşılık vermişti. Çünkü Dino'da biliyordu Nazım'ın sorusunun
cevabının olmadığını. Mutluluğun resminin tuvallere
sığmayacağını... Ondandır ki Nazım'a yazdığı şiirinin son
mısrasında şu sözlere yer vermişti.
"Buna da ne tual yeterdi; ne boya..."
Abidin Dino mutluluğun resmini yapmadı. Çünkü o da biliyordu ki,
tek bir kare ile somutlaştırılamazdı mutluluk denen kavram. O
mutluluğu sözcüklerle anlatma yolunu seçti.
ABİDİN DİNO KİMDİR?
Abidin Dino 23 Mart 1913'te İstanbul'da dünyaya gelmiş, 7 Aralık
1993 yılında 80 yaşında hayata gözlerini yummuştur. Dino, Türk
ressam, karikatürist, yazar ve film yönetmenidir.
Abidin Dino, çağdaş Türk resminin öncülerindendir. Türk resim
tarihinde D Grubu ve Yeniler Grubu adlarıyla anılan sanat
topluluklarının öncülerinden oldu. Türkiye'nin yanı sıra Fransa,
Cezayir, ABD gibi ülkelerde sergiler açmış, yurtdışında "Fransa
Plastik Sanatlar Birliği Onursal Başkanlığı", "New York Dünya Sanat
Sergisi Danışmanlığı" gibi görevler üstlendi.
Sol siyâsî görüşlü bir aydın olan Dino, siyâsî düşünceleri
nedeniyle bir süre Türkiye'de sürgünde yaşamıktan sonra 1952'den
itibaren yaşamını Paris'te sürdürdü.
Şair, Arif Dino'nun kardeşi, yazar Güzin Dino'nun eşidir. Beşiktaş
kulübü tarafından efsane futbolcular arasında gösterilen ünlü
kaleci Sabri Dino'nun da amcasıdır.
ABİDİN DİNO HAYATI
23 Mart 1913'te İstanbul'da doğdu. Divân-ı Muhasebât Müdürü Rasih
Bey ile müzik ve edebiyatla ilgili bir hanım olan Saffet Hanım'ın
oğlu olan Abidin, ailenin beşinci çocuğu idi. Doğduğu yıl ailesi
Cenevre'ye, ardından Fransa'ya yerleştiğinden çocukluğu Avrupa'da
geçti.
1925'te ailesiyle birlikte İstanbul'a döndü. Robert Kolej'de
öğrenim görmeye başladı. Önce babasının ve ardından annesinin
ölümünden sonra sanata olan ilgisinin ağır basması nedeniyle
öğrenimini yarıda bıraktı ve ağabeyi şair Arif Dino'nun desteğiyle
resim, karikatür ve yazı alanında kendini geliştirmeye başladı.
Sanat dünyasına yönelik ilk adım
İlk çizimleri Yarın gazetesinde, ilk yazıları Artist dergisinde
1930'lu yılların başında yayımlandı. Bu yıllarda Nâzım Hikmet'in
Sesini Kaybeden Şehir (1931) ve Bir Ölü Evi (1932) adlı kitaplarına
kapak desenleri de çizdi ve kendini çok genç yaşta "ressam" olarak
kabul ettirdi. Halkın Dostu Gazetesi'nde yayımlanan Atatürk'ü konu
alan, çizgilerle süslü röportajı ile Atatürk'ün de beğenisini
kazandı.
1933 yılında "D Grubu" adlı sanat grubunun kurucuları arasında yer
aldı. Bu grubun amacı, memlekette sanatın gelişmesini ve
yayılmasını sağlamak, düşünce yanı ağır basan resimler yaparak,
batıdaki çağdaş akımlarla boy ölçüşecek yenilikler getirmekti.
Sinema öğrenimi
Aynı yıl Türkiye'nin Kalbi Ankara isimli belgesel filmi çekmek için
Türkiye'ye gelen Sovyetler Birliği'nin ünlü yönetmenlerinden Sergey
Yutkeviç bir sergide resimlerini görüp beğendi. Yutkeviç'in filmini
izleyen Atatürk, kendisinden bir Türk gencini yetiştirmesine olanak
olup olmadığını sormuştu. Böylece Yutkeviç, Dino'dan dekoratör ve
ressam olarak çalışmak üzere kendisiyle SSCB'ye gelmesini istedi.
Dino, 1934 yılında sinema öğrenimi görmek üzere SSCB'ye gitti ve üç
yıl kaldı. Üç yıl boyunca Leningrad'da Eisenstein ve Yutkeviç'in
yanında makyajdan dekora, rejiden senaryoya tüm yönleriyle sinema
eğitimi aldı. Yutkeviç'in yönettiği "Madenciler" filminde çalıştı.
Bu dönemde sol fikirlerle tanıştı. 1937'de II. Dünya Savaşı
nedeniyle Sovyetler Birliği tüm yabancı öğrencileri ülkelerine geri
gönderme kararı alınca Leningrad'dan ayrılmak zorunda kaldı.
Dino, Sovyetler Birliği'nden sonra Londra'ya ve oradan da Paris'e
gitti. İspanya'daki iç savaşta Cumhuriyetçiler safındaki
uluslararası gönüllü tugaylar bünyesinde savaşmak için Paris
bürosuna başvurduysa da, cumhuriyetçiler açıkça kaybetmek üzere
olduğundan kabul edilmedi.[3] 1937'de yerleştiği Paris'te ressam ve
dekoratör olarak film çekim çalışmalarında bulundu. Gertrude Stein,
Tristan Tzara, Eisenstein, Andre Malraux ve Pablo Picasso gibi
dönemin önde gelen sanatçılarıyla dostluklar kurdu.
Yurda Dönüşü
Abidin Dino 1939'da Türkiye'ye döndü, 1941'de arkadaşlarıyla
Yeniler Grubu'nu oluşturdu. Grubun açtığı ve liman çevresindeki
balıkçıları konu alan sergi, büyük ilgi uyandırdı.
Dino, çizgi ve desenlerin ön plana çıktığı resimlerinde işçi ve
köylü tiplerini özgün bir üslupla işledi. Başlangıçta Picasso'nun
etkisinde kalan sanatçı, daha sonraları yapıtlarında özgün ve yerel
bir senteze ulaştı.
Çeşitli dergilerde çizgi ve yazılarıyla halktan yana, gerçekçi bir
sanat görüşünü savundu. İlk sayısı 18 Kasım 1938'de çıkan S.E.S
(Sanat.Edebiyat.Sosyoloji) adlı derginin çıkmasına büyük katkı
veren sanatçı, bu derginin kapanmasından sonra pek çok başka dergi
çıkardı. Amacı, faşizm ile mücadelede mümkün olduğunca çok kişiyi
harekete geçirmekti. Türkiye Komünist Partisi'nin önemli
üyelerinden birisi oldu.
Sürgün yılları
Liman Sergisi'nin açıldığı 1941 yılında Abidin Dino, siyâsî
nedenlerle önce Mecitözü'ne (Çorum),sonra Adana'ya sürgüne
gönderildi. Adana'da Türk Sözü gazetesini yönetti. Kel adlı bir
oyun yazdı, ancak oyun hemen toplatıldı. Çukurova'nın pamuk
işçilerini konu alan resimler yaptı ve heykel ile ilgilenmeye
başladı. 1943 yılında yazar ve dilbilimci Güzin Dikel ile evlendi.
Sürgün sona erince İstanbul'a döndü. 1950'de Çingeneler adlı filmin
senaryosunu yazdı, senaryo yasaklandı.
Paris'e yerleşmesi
1952'de yurt dışına çıkış yasağı kalkınca kesin olarak Paris'e
yerleşti. 1954'ten itibaren sekiz yıl boyunca Paris'teki Mayıs
Salonu sergilerine katıldı. Fransa, Cezayir, Amerika gibi değişik
ülkelerde sergiler açtı. Fransa Plastik Sanatlar Birliği onur
başkanlığı New York Dünya Sanat Sergisi danışmanlığı gibi
görevlerde bulundu.
"İşkence", "Atom Korkusu", "Savaş ve Barış", "Çıplaklar", "Dört
Kent", "Dağ-Deniz" gibi birçok yapıtı çeşitli galeri, müze ve
koleksiyonlarda yer aldı.
1966'da yönettiği Dünya Futbol Kupası'nı konu alan "Gol" adlı
belgesel filmle İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi
tarafından yönetmen Robert Joseph Flaherty anısına verilen belgesel
film ödülünü aldı.
1968 öğrenci olayları sırasında Paris sokaklarında yürüyüşlere,
toplantılara katıldı, sokaklardaki etkinlikleri çizdi. Türkiye'deki
ilk kişisel sergisini 1969'da açarak Paris çalışmalarının bir
bölümünü gösterdi.
1979 yılında Fransız Plastik Sanatlar Birliği"nin Onursal
Başkanlığı'na seçildi, 1989'da Fransız Kültür Bakanlığı'nın Sanat
ve Edebiyat Altın Şövalye Nişanı ile ödüllendirildi.
Fikret Mualla, Hakkı Anlı, Remzi Raşa, Selim Turan, Avni Arbaş,
Nejat Devrim, Mübin Orhon ve Albert Bitran ile beraber Paris Türk
Ekolü pentür sanatçılarındandır.
Zaman zaman Türkiye'de kişisel sergiler açan Abidin Dino'nun
sergileri arasında "Eller, Parmaklar, Acılar, Acayipler,
Tedirginler, Domatesler" başlıklı sergisi (1984, İstanbul) ve "Bu
Dünya Sergisi" (1987, İstanbul) vardır. El motiflerinden oluşan
heykeli 1993'te Maçka'ya yerleştirildi. Aynı yıl, "Biçimden Öte" ve
"Acıyı Çizmek" adlı kitaplarını yayımladı.
ABİDİN DİNO NE ZAMAN ÖLDÜ?
1990'da tiroid kanseri teşhisi konan sanatçı, 7 Aralık 1993 günü
Paris'te yaşamını yitirdi. Cenazesi İstanbul'a getirilerek
Aşiyan'daki aile mezarlığında toprağa verildi