3. Sessiz Sinema Günleri ‘Yol ve Yolculuk’ temasıyla gerçekleşiyor
SESSİZ sinemanın eşsiz örneklerini sinemaseverlerle buluşturan Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri'nin üçüncüsü, 15-18 Aralık 2016 tarihleri arasında Akbank Sanat, İtalyan Kültür ve Fransız Kültür merkezlerinde seyirciyle buluşuyor. Bu yılın ana teması ise 'Yol ve Yolculuk'!
SESSİZ sinemanın eşsiz örneklerini sinemaseverlerle buluşturan
Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri'nin üçüncüsü, 15-18
Aralık 2016 tarihleri arasında Akbank Sanat, İtalyan Kültür ve
Fransız Kültür merkezlerinde seyirciyle buluşuyor. Bu yılın ana
teması ise 'Yol ve Yolculuk'!
Kino İstanbul tarafından organize edilen, İtalya'nın ünlü
sinemateği Cineteca di Bologna ve Hollanda'nın saygın sinema müzesi
Eye Filmmuseum'un kurumsal ortağı olduğu festival, T.C. Kültür ve
Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü'nın desteği, Akbank Sanat,
İtalyan Kültür ve Fransız Kültür merkezlerinin ev sahipliğinde
gerçekleşiyor. Sinemanın öncü örneklerini canlı müzik eşliğinde bir
araya getiren festivalde, yerli - yabancı akademisyenler,
araştırmacılar, küratörler tarafından her filme özel birer sunum
yapılıyor.
Yola ve yolculuğa dair birçok filmin yanında büyük kısmı ilk kez
seyirci karşısına çıkacak Osmanlı İmparatorluğu dönemi
görüntülerinden Diva filmlerine, Chaplin ve Keaton klasiklerinden
Alman Dışavurumculuğu'na ve 'renkli sessizler'e kadar birçok bölüm
yer alıyor programda. Festival bu yıl, İtalya'nın Bologna kentinde
yer alan ve film arşivciliği, restorasyonu ve korumacılığı
konusunda elli yıldan fazla bir süredir hizmet veren, aynı zamanda
festivalin kurumsal ortağı olan Cineteca di Bologna'nın direktörü
Gian Luca Farinelli'yi ağırlıyor.
Sinema ve müziğin eşsiz birlikteliğinden doğan, yalnızca o ana
adanmış performanslardan oluşan festivalin bilet fiyatları bu yıl
da değişmedi. Biletler, Biletix satış kanallarından ve etkinlik
mekanlarında kurulacak festival gişelerinden alınabilecek.
FİLMLER YOLA KOYULDU
Festivalin bu yılki teması ise 'Yol ve Yolculuk' olarak belirlendi.
Trenin istasyona girişiyle başlayan sinema ve özellikle de sessiz
sinema, daha ilk görüntülerden itibaren seyircileri bir yolculuğa
çıkarttı. Modern çağın hız kazanan icatları olan uçak, gemi, araba
veya trene her zaman kamera ve sinema da eşlik etti. Teknik anlamda
hareketli ve hızlı görüntü demek olan sinema kendisini çağın hızına
kaptırarak dünyanın bir ucunda gerçekleşen olayları seyircinin
ayağına getirdi. Bu durum modern çağın en önemli özelliklerinden
biri olan, dünyaya iletişim aracılığıyla hükmetme arzusunu giderdi
ve bireyin bu anlamdaki zaferinin ışıltılı bir yansıması oldu.
Uzaklardan gelen bu film kareleri perdede birer 'atraksiyon'a
dönüşürken seyircide uyandırdıkları şaşkınlık, hem de alışılmamış
yer ve kültürlere merak, sinemanın gelişmesine katkı sağladı.
Festival programında ana tema kapsamında, dünyaca ünlü prodüktör
Jean Desmet'nin Eye Filmmuseum'daki koleksiyonundan araba ve yol
filmleri seçkisi yer alıyor. Seçkide, 1910'ların araba sevdasını
farklı şekillerde yansıtan komedilerden melodramlara, birbirinden
farklı filmler var. 'Kalabaka, Avrupa'nın Bilinmeyen Gizleri /
Kalabaka, De Geheimen van het onbekende Europa' Saraybosna'dan
başlayıp Yunanistan'ın Kalabaka kentinde son bulan, 1930 yapımı
şehirlerarası 'motorize' bir yol hikayesi. Cineteca di Bologna
tarafından 30. kez düzenlenen restore ve sessiz filmler festivali
'Il Cinema Ritrovato'da prömiyeri yapılan, İtalya'nın sinema
tarihine adeta bir güzelleme niteliğindeki 'Büyük İtalya Turu /
Grand Tour Italiano' seçkisi de programda yer alıyor. Gian Luca
Farinelli tarafından sunumu yapılacak seçkideki kısa filmler,
seyredenleri harika bir yolculuğa çıkartıyor. Polonya sinemateki
Filmoteka Narodowa'nın desteğiyle gösterimi gerçekleştirilen;
melodramı aksiyonla harmanlayan 'Denizin Çağrısı / Zew Morza' ise,
erken dönem aksiyonun en başarılı örneklerinden biri olarak öne
çıkıyor.
OSMANLI İMPARATORLUĞU'NDAN EŞSİZ GÖRÜNTÜLER
Festivalin üçüncü yılında artık olmazsa olmaz bir bölüm haline
gelen 'Osmanlı İmparatorluğu'ndan Görüntüler' bu sene de seyirciyi
sürprizlerle karşılıyor. Eye Filmmuseum Sessiz Sinema Küratörü Elif
Rongen-Kaynakçı'nın küratörlüğündeki bölümde, farklı film
arşivlerinden derlenen ve daha önce birçoğu hiç gösterilmemiş
filmler bulunuyor. Görüntüler sadece İstanbul'dan değil, bu kez
Adana, İzmir ve Efes'in yüzyıl öncesine ulaşıyor. Osmanlı
İmparatorluğu'nun Cezayir'de 1837'de kaybettiği Konstantin şehrinin
1913'te çekilmiş görüntüleri de programa renk katıyor.
DUYGULARIN DIŞAVURUMU
Goethe Institut İstanbul'un desteğiyle gerçekleşen Alman filmleri
seçkisi geçen yıllarda da oluğu gibi iddialı. Gala filmi olarak
belirlenen 'Algol: Gücün Trajedisi / Algol: Tragödie der Macht',
geçen yıl gösterdiğimiz “Varyeteö filminin başrol oyuncusu ve
sessiz sinema dünyasının efsanesi Emil Jannings'ten yine bir
başyapıt. 'Berlin: Büyük Bir Şehrin Senfonisi / Berlin: Die
Sinfonie der Grosstadt' filmi ise Berlin'in başrolde olduğu bir
şehir senfonisi ya da kapitalizmin insanları oyuncusu olmaya
çağırdığı bir 'Dance Macabre'. Açlış filmi ise bir Diva'ya ait;
1925 yılında sinema dünyasına Amerika'da adım atan Louise Brooks'un
Avrupa'daki ilk filmi olan, 'Pandora'nın Kutusu / Die Büchse der
Pandora' alıyor. Programdaki bir başka Diva filmi ise, festival
seyircisinin geçen yıl 'Şeytani Rapsodi'de seyrettiği, İtalyan
sessiz sinemasının efsane ismi Lyda Borelli'nin başrolünü
üstlendiği 'Kötülük Çiçeği / Fior di Male'.
KOMEDİNİN EFSANELERİ
Sayısız filme imza atan, eskimeyen sessiz sinema devleri; Charlie
Chaplin ve Buster Keaton bu yıl da festivalin en çok ilgi gören
yönetmenleri arasında olmaya aday. Chaplin 'Göçmen / The Immigrant
ile günümüzün en çetrefil küresel sorunlarından birini teşkil eden
göçmenliği, dahiyane bakışıyla yorumluyor. 'Sabahın Birinde / One
A.M' ve 'Rehinci Dükkanı / Pawnshop' programdaki diğer Chaplin
filmleri. Buster Keaton'ı ise, sinema tarihinde alameti farikasına
dönüşmüş, asla değişmeyen asık yüz ifadesi ile 'Yedi Şans / Seven
Chances' ile bir beladan diğerine sürüklenirken izleyeceğiz.
İLK RENKLİ GÖRÜNTÜLER; 'KİNEMACOLOR'
Sessiz sinemanın hep siyah-beyaz olduğu yönündeki algıyı kırmaya
devam ediyoruz! Geçen yıl özel bir bölüm ayırdığımız renkli sessiz
filmlere bu yıl yenilerini ekliyoruz. 'Kinemacolor' projesi adı
altında, Cineteca di Bologna'nın yeni restore ettiği, sinema
tarihinin ilk renkli filmleri bir araya geliyor. George Albert
Smith tarafından 1906 yılında keşfedilen ve zamanında özel bir
yansıtma yöntemiyle gösterilen filmlerin büyük bir çoğunluğu
1920'lerde kaybolmuş. Geriye kalan birkaç nadide filmi ise restore
edilmiş versiyonlarıyla beyaz perdeye taşıyoruz.
FRANSIZ AVANGARD SİNEMASI BÖLÜM 2: JEAN EPSTEİN
Festivalde geçen yıl Germaine Dulac filmleriyle özel bir bölüm
ayırdığımız Fransız 'avante-garde' sineması bu yıl Jean Epstein ile
devam ediyor. Edgar Allan Poe klasiği 'Usher Evinin Çöküşü / The
Fall of the House of Usher' için yaptığı uyarlamayla tanınan
Epstein'ın filmleri Cinemateque Française desteğiyle festivalde.
Epstein seçkisinde ayrıca 'Moğol Aslanı / Le Lion des Mogols' ve
'Üç Cepheli Ayna / Glace A Trois Faces' ve yönetmenin kısa deneysel
filmlerinden örnekler yer alıyor. Bu yıl festivalimizde bir de
yakın dönem belgeseline yer veriyoruz. Jean ve Marie Epstein
kardeşler üzerine 2011 yılında çekilen 'Sinemanın Genç Okyanusları
/ Young Oceans of Cinema' seyirci karşısına çıkıyor.
ÇOCUKLARA ÖZEL YENİ BİR BÖLÜM
Festivalde bu yıl çocuklara özel olarak “Bisiklet Filmleriö bölümü
de var. Filmlere canlı eşlik edecek İngiliz müzisyen Stephen Horne,
çocukların da katılımıyla gerçekleşecek interaktif bir performans
hazırladı. Dünyanın bisiklet başkenti Amsterdam'dan gelen filmler
yüzyıl öncesinden bisikletleri perdeye taşıyor. Bisikletin
tarihinden tutun da reklamlarına, binmeyi öğrenmeye çalışıp da
beceremeyenlere uzanan, düşe kalka ilerleyen bu program, çocuklara
bisikleti sevdirecek.
PANEL: SESSİZ SİNEMA, UZUN BİR YOLCULUK
15 Aralık Perşembe günü 18:30'de, etkinlik sponsoru Pera Palace
Hotel Jumeirah'ın ev sahipliğinde ve festivalin küratör ve konuk
danışmanlarının katılımıyla “Sessiz Sinema, Büyülü Bir Yolculukö
başlıklı bir panel gerçekleşiyor.
YILDIZLAR GEÇİDİ
Festivalin ilk yılından itibaren her filme özel hazırlanan canlı
müzik performanslarında bu yıl yine yıldız isimler konuğumuz. Yirmi
yılı aşkın bir süredir uluslararası sessiz sinema festivallerinde
filmlere piyanosuyla eşlik eden Stephen Horne, festivalin başrol
oyuncularından biri. Sessiz sinema dünyasının tanınan bir diğer
ismi, vurmalı çalgılar ustası Frank Bockius da, festivalin
ağırlayacağı müzisyenler arasında. Festivalin yabancı
müzisyenlerinden bir diğeri ise, İtalyan piyanist ve besteci
Daniele Furlati! Uninvited Jazz Band ise sokağın ruhunu yine tatlı
bir ahenkle, neşe ve enerjiyle sinema salonuna taşımaya
hazırlanıyor. Osmanlı Görüntüleri, akademisyen ve besteci Çiğdem
Borucu'nun piyanosuna eşlik eden klasik Türk musikisi
enstrümanlarıyla gerçek bir 'sinema sefası' vaat ediyor.
Festivalde, Türkiye'nin yakın müzik tarihinde kurduğu gruplar ve
gerçekleştirdiği projeler ile büyük beğeni toplayan Ayşe
Tütüncü'yü; sessiz sinemayı elektronik müzikle birleştiren Carroll
Catcher'ı; birçok müzisyenle yaptığı birliktelikleriyle tanınan
genç çello ustası Burak Ayrancı'yı; hiçbir temas gerektirmeden
çalınan müzik aleti tereminiyle Cihan Gülbudak'ı; ayrıca Erdem
Dijle & Utku Öğüt'ü deneysel performanslarıyla de dinleme fırsatı
bulacak.
SESSİZ SİNEMA ÜZERİNE DÜŞÜNMEK