Zengin-yoksul, genç-yaşlı ayırmayan hastalık: Verem
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Salih Bilgin, tüberkülozun (verem) dünyada zengin-yoksul, genç-yaşlı herkeste ortaya çıkabileceğini, erken ve uygun tedavi ile hastaların yüzde yüz iyileşebildiğini söyledi.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Salih Bilgin, tüberkülozun (verem)
dünyada zengin-yoksul, genç-yaşlı herkeste ortaya çıkabileceğini,
erken ve uygun tedavi ile hastaların yüzde yüz iyileşebildiğini
söyledi.
Medicana Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Salih
Bilgin, tüberküloz konusunda bilgi verdi. Tüberkülozun hava yoluyla
bulaştığını ifade eden Dr. Bilgin, "Tüberküloz binlerce
yıldır var olduğu bilinen bir mikropla oluşmaktadır. Bu mikrobun
adı: 'Mycobacterium tuberculosis'tir. Dünyanın bütün uluslarından
insanlarda, zengin-yoksul, genç-yaşlı herkeste hastalık yapabilir.
Erken ve uygun tedavi başlanır, yeterli süre tedavi edilirse
hastalar yüzde yüz iyileştirilir" dedi.
Tüberküloz basilinin akciğerlere yerleşip çoğalabilmesi için
alveollere kadar ulaşması gerektiğini anlatan Dr. Bilgin,
"Bu da ancak hasta kişiden solunum ile havaya saçılan
damlacık çekirdeklerinde asılı halde bulunan basillerle mümkün
olabilmektedir. Yapılan deneysel araştırmalar, tüberküloz basilinin
tozla, toprakla, hastaların eşyalarını kullanmakla ya da aynı
kaptan yemekle bulaşamayacağını göstermiştir. En bulaştırıcı olan
hastalar balgam mikroskobisinde basil pozitif olan akciğer ve
gırtlak tüberkülozlulardır. Hasta ile yakın ve uzun süreli teması
olan kişilere bulaşma riski fazladır. Bunlar, aile bireyleri, aynı
evi paylaştığı arkadaşları, iş yeri arkadaşları olabilir"
diye konuştu.
TÜBERKÜLOZDA TANI VE SEMPTOMLARI
Tüberküloz tanısının balgamda verem mikrobunun gösterilmesi ile
konulduğunu aktaran Bilgin, "Hastanın yakınmaları ve
akciğer film bulguları ile hastalıktan şüphelenilir. Hastalarda iki
haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi, göğüs ağrıları,
iştahsızlık, zayıflama (kilo kaybı), çocuklarda kilo alamama,
halsizlik, kan tükürme gibi sorunlar görülür" diye
konuştu.
TÜBERKÜLOZDAN KORUNMA YOLLARI
Tüberkülozdan korunmanın dört başlık altında sıralanabileceğini
söyleyen Bilgin, şu bilgileri verdi: "Bulaştırıcı
hastaların tedavisi, basil kaynağını yok eder. Koruyucu ilaç
tedavisi. BCG aşısı. TB bulaşmasının önlenmesi. Korunmada önemli
olan kaynak vakanın mümkün olduğu en erken zamanda tespit edilip
tedavi edilmesidir. Etkili tedavi ile ilk günlerde basil sayısı
hızla azalmakta. Bunun yanında öksürük sıklığı da azalmaktadır.
Hastaların bulaştırıcılığı, etkili tedavi ile 2-3 haftada pratik
olarak sona erer. Bu nedenle, Tüberkülozlu hastayı hemen izole
etmek ve etkili tedaviye başlamak korunmada en önemli faktördür.
Koruyucu ilaç tedavisinin amacı, tüberküloz hastası ile teması olan
kişide enfeksiyon gelişimini ya da tüberküloz enfekte kişide
tüberküloz hastalığı gelişimini önlemektir. Ancak koruyucu ilaç
tedavisi her kişiye değil, hasta olmadığı kanıtlanmış yüksek riskli
gruplara verilmelidir. BCG aşısı ülkemizde biri doğumdan 2 ay
sonra, diğeri ilkokul birinci sınıfta olmak üzere, çocuklarda iki
kez BCG yapılmaktadır. BCG, üç aylıktan büyük herkese, tüberkülin
cilt testi yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. BCG, tüberküloz
enfeksiyonundan koruyucu etki yapmaz, kanla ve lenfatik sistemle
basilin yayılmasını engeller. Böylece hayatı tehdit eden milier,
menenjit TB gibi durumların ortaya çıkışını azaltır. Tüberküloz
bulaşmasının önlenmesinde, bulaştırıcı olgulara hızla tanı
konulması ve tedavi başlanması önemlidir. Bunun yanı sıra kişisel
önlemler (öksürürken ağzın kağıt mendille kapatılması vs ), kişinin
yaşadığı ortamın düzeltilmesi, toplumun bu konu hakkında
bilinçlendirilmesi de bulaşmayı önlemede önemli faktörler
arasındadır."
(İHA)