Yurt dışındaki vatandaşlara 7 Haziran çağrısı
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Devletin zihniyeti tam manasıyla milletin istediği istikamette değişmeye devam edecek. Bunun için bir kere daha milletimizden destek istiyoruz. Milletimizden bir kere daha bu sefer Anayasayı değiştirecek çoğunlukla iktidara getirmelerini istiyoruz" dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Devletin zihniyeti
tam manasıyla milletin istediği istikamette değişmeye devam edecek.
Bunun için bir kere daha milletimizden destek istiyoruz.
Milletimizden bir kere daha bu sefer Anayasayı değiştirecek
çoğunlukla iktidara getirmelerini istiyoruz" dedi.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Hollanda ve Almanya'yı kapsayan 3
günlük ziyaretinin Mannheim ayağında Avrupalı Demokratlar
Birliği'nin (UETD) organize ettiği programda Türk vatandaşlarıyla
bir araya geldi. Çok sayıda vatandaşın katıldığı programa AK Parti
Konya Milletvekili Harun Tüfekçi, Karlsruhe Başkonsolosu Serhat
Aksen, UETD Mannheim Bölge Baskanı Osman Gökalp, Başbakanlık
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı yetkilileri ile
vatandaşlar katıldı.
Yurtdışında yaşayan vatandaşlara 7 Haziran Milletvekili Genel
Seçimi öncesi önemli mesajlar veren Kurtulmuş, eski Türkiye
manzaralarını hatırlatarak, "yeni Türkiye"nin
şifrelerini verdi. Paralel yapıyla mücadele konusunda da önemli
açıklamalar yapan Kurtulmuş, eşi Sevgi Kurtulmuş'un telefonlarının
2006 yılından beri yasadışı olarak dinlendiğini açıkladı.
"Ceberrut devletten kerim devlete geçişi sağladık"
diye konuşan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Siyaseten ve
kültürel olarak milletten başka kimsenin bir Türkiye'yi kurmak
boynumuzun borcudur. Bunun için bu süreçte, önümüzdeki seçimlerde
Türkiye'de mevcut istikrarın, siyasi ve iktisadi istikrarın sürmesi
istikametinde sizlerden destek bekliyoruz" dedi.
Irak, Suriye, Mısır ve Yemen gibi ülkelerde yaşanan gelişmeleri
hatırlatan Kurtulmuş, "Mısır'da halkın oyuyla iktidara
gelmiş olan yönetim maalesef alicengiz oyunlarıyla bir darbeyle
işbaşından uzaklaştırıldı. Bütün bunlara baktığınız zaman dünya
maalesef bunlara seyirci kalıyor. Ama çok şükür bütün bu
karışıklıkların ortasında Türkiye, istikrarını, birliğini,
dirliğini koruyor ve Allah'a çok şükür istikrarını artırma
noktasında emin adımlarla yoluna devam ediyor" dedi.
"BİRİLERİ AYAĞIMIZA ÇELME TAKMAK İSTİYOR"
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Sizin hoşunuza gidiyor,
önceden hiç kimse size itibar etmezdi şimdi Türkiye'de devlet ve
devletin bütün insanları itibar etmek durumunda. Sizin hoşunuza
gidiyor pasaportunuzu bir kıymeti yoktu, şimdi son yıllarda
yaşadığınızı artık bir itibar gördüğünüzü siz de görüyorsunuz ve
siz de istiyorsunuz ki bu itibar devam etsin. Türkiye'nin siyasi ve
iktisadi gücüne güç katalım, hep birlikte Türkiye'de yaşayan 77
milyonla yurtdışında yaşayan Türk kardeşlerimizle bütün Müslüman
topluluklarla birlikte daha güçlü bir Türkiye'nin zeminini
hazırlayalım. Biz bunu istiyoruz ama birileri de istemiyor,
birileri ayağımıza çelme takmak istiyor. Birileri de Türkiye'de her
türlü kumpası kurarak her türlü oyunu oynayarak Türkiye'yi tekrar
eskiye döndürmek istiyorlar" dedi.
Kurtulmuş'un bu sözleri üzerine bir dinleyici yüksek sesle
"Hiç korkmayın, kendi tuzaklarına kendileri
düşecek" dedi. "Hacı abi Allah'ın izniyle hiç
korkmuyoruz, demirden korkan trene binmez. Biz milleti temsil eden
bir kadro olarak hiçbir korkuyu semtimize yanaştırmıyoruz"
karşılığını verdi.
"KARDEŞİM NİÇİN DİNLEDİNİZ?"
"Nice kumpaslar kurdular" diyen Kurtulmuş, şöyle
devam etti:
"Biz geçen sene seçimlere girerken gördük ki ey milletimiz,
dostlarımız, kardeşlerimiz önümüzde 3 tane viraj var. Bunlardan
birisi 30 Mart 2014 Seçimleri. 30 Mart'ta aslında 'Türkiye'de kim
belediye başkanı seçilecek.' Seçim aslında bu değildi. Birileri
belediye başkanlarını seçecek, birileri millet adına o işi
yürütecek. Ama seçim 'yeni Türkiye'yi mi istiyorsunuz, eski
Türkiye'yi mi' seçimiydi. Allah'a çok şükür milletimiz 'yeni
Türkiye'yi istiyoruz' diyerek eski Türkiye'ye giden virajı solunda
bıraktı, yoluna devam etmeyi sürdürdü. Nice kumpaslar oldu,
kasetler, ses şeyleri, 17-25 Aralık operasyonları, ondan evvel 7
Şubat operasyonları... Sadece bir tek şeyi söyleyeyim bakın eşim
burada. 2006 yılında eşime Mehmet Yavuzer adı altında dinleme
çıkarttırıyorlar. Geçen hafta ifade verdi de taze bir bilgi olduğu
için paylaşıyorum. Mehmet Yavuzer adına dinliyorlar, bir terör
örgütü adına dinliyorlar ama dinledikleri telefon kimse Mehmet
Yavuzer'in telefonu değil içindeki IP numarası eşimin telefon
numarası. Eşimi 2006 yılından beri dinliyorlar. 775 kişi, rahmetli
Erbakan Hoca başta olmak üzere bir sürü siyasetçi dinlenmiş, bir
sürü öğretim üyesi, sağcı, solcu, dindar, laik bir sürü kişi
dinlenmiş. Kardeşim niçin dinlediniz? Maalesef Savcı Bey diyor ki
'ne kadar süre dinlendiğinizi biliyoruz' ama bir tane kayıt ortada
yok. Dinledin, bunları kaydettin, niye bu kayıtları yok ettin ya da
bu kayıtları aldınsa, bu bir suçsa niye bu insanları mahkemeye
çıkarıp suçlamadın? Niye bu insanları mahkemeye çıkararak
Türkiye'nin yargısı önünde hesap vermelerini sağlamadın? Eğer
bunlar suçsa niçin diyelim oradaki polis memuru gitti, devlette
süreklilik esas, niye o kayıtları başka polislerin eline vermedin,
savcıların eline vermedin. Yoksa bu kayıtların hepsini alıp başka
ülkelerin gizli servislerine mi verdin? Türkiye nice zor zamanlar
geçirdi. Eğer Allah muhafaza oralarda korksaydık, yılsaydık bugüne
Türkiye çıkmazdı."
"CUMHURBAŞKANLIĞI DÜDÜKLÜ TENCERE OLARAK
KULLANILDI"
İkinci kritik virajın Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu belirten
Kurtulmuş, "Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı seçimleri ben
bildim bileli, bilmediğim zamanları da okuduğumdan beri biliyorum
1961 seçimlerinden bu yana Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı seçimi hep
sancılı olmuştur. Cumhurbaşkanlarına halk karar vermez çünkü
Cumhurbaşkanlığı mekanizması maalesef 82 Anayasası'nda da öyledir.
Cumhurbaşkanlığı mekanizması seçkinlerin elinde bir emniyet
sibobudur. Hanımlar bilir, düdüklü tencerenin buharını boşaltan şey
var ya cumhurbaşkanlığı o basıncı azaltmak için kullanılan bir
mekanizmadır. Halk seçmez cumhurbaşkanını, kim o halk, elleri
nasırlı, ayakları şalvarlı, kafalarında çarşafları var, kahvede
otururlar, kahvede otururken sandalyenin birine kolunu dayarlar,
bunlar köylü tayfesi, bunlar mı cumhurbaşkanını seçecek. Senelerdir
böyle görüldü bu ülkede" dedi.
"SAYIN AHMET NECDET SEZER NASIL CUMHURBAŞKANI
OLDU?"
Milletin ilk defa cumhurbaşkanını doğrudan doğruya seçecek imkana
kavuştuğunu vurgulayan Kurtulmuş'un "Türkiye'de
cumhurbaşkanları kapalı kapılar ardında cumhurbaşkanı seçilirdi.
Birkaç tane istisnası var. Rahmetli Özal gibi Sayın Abdullah Gül
gibi ama bana söyler misiniz Sayın Ahmet Necdet Sezer nasıl
cumhurbaşkanı oldu?" diye sorması üzerine, salonda bulunan
bir dinleyici, "tepeden" dedi. Kurtulmuş'un
"Hacı abi her şeyi biliyor ona soralım, benim konuşmama
gerek yok" karşılığını vermesi üzerine renkli anlar
yaşandı.
O dönem 5 partinin "Bizim adayımız Sezer'dir"
dediklerini hatırlatan Kurtulmuş, "Sezer'in şahsına bir şey
demiyorum. Zannediyorduk ki Sayın Sezer'i rahmetli Ecevit çok yakın
tanıyordu. Yakın tanımadığını da gördük. Kitapçık fırlatma
olayından sonra aslında Ecevit'le Sezer arasında bir bağlantı
yokmuş, onu da öğrenmiş olduk. Ama birileri onun oraya
cumhurbaşkanı olarak getirilmesine vesile oldular"
dedi.
"NİCE KUMPASLAR KURULDU"
İnsanların bazen yaşadıkları olayların ne kadar önemli olduğunun
farkına varmadıklarını anlatan Kurtulmuş, "10 Ağustos 2014
Cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye'de bir daha eski Türkiye'ye
dönmemek üzere milletin istikametini doğrulttuğu bir seçimdir,
kendi arasından birisini, Recep Tayyip Erdoğan'ı cumhurbaşkanı
seçmiştir. Nasıl 30 Mart seçimi kimin belediye başkanı olacağı
seçimi değil idiyse 10 Ağustos seçimi de sadece Recep Tayyip
Erdoğan'ın şahsıyla ilgili bir seçim değildi. Her oy veren o ismin
altında tek tek kendisini gördüğü için 10 Ağustos'ta böyle bir
seçimde bulundu" ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nde kumpaslar
kurulduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"13 parti bir araya geldi, bir ittifak kurdu, bir çatı aday
oluşturdu. Çatı aday Sayın İhsanoğlu, biz İhsanoğlu'nu tanıyoruz
tabi öteden beri. Biz İhsanoğlu'nun MHP'li olduğunu biliyorduk da
şimdi İhsanoğlu'na 'CHP'li' diye oy vermiş olan CHP'li kardeşlerime
üzülüyorum. Öyle değil mi, daha Ağustos'tan bu yana kaç ay oldu.
CHP'li diye oy verdikleri birisi meğerse CHP'li değil MHP'liymiş. O
zaman çatı ittifaklarla CHP yol almaya çalıştı. Neler yaşandı,
paralel yapının o zaman hangi kumpaslar yaptığını hep beraber
gördük ama Allah'a çok şükür yine milletimiz fırsat vermedi, ikinci
virajı geride bıraktı. Şimdi üçüncü ve son viraj. Bunu biz ta 2-3
sene evvel söylüyorduk. Üçüncü viraj da 7 Haziran seçimleridir. Bir
daha geri dönmemek üzere Türkiye eski Türkiye defterini kapatacak,
eski Türkiye'nin İnşallah eski siyaset tarzlarını çöp tenekesine
atacaktır."
"SAYIN KEMAL DERVİŞ DE ESKİ TÜRKİYE'NİN ALIŞKANLIKLARINI
ORTAYA KOYUYOR"
Türkiye'nin en önemli sorununun aslında iktidar değil muhalefet
sorunu olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, "CHP 'adımda ne
kadar halk varsa da ben aslında halkçı bir parti değilim' diyor.
Nerden anlıyoruz, Sayın Kemal Derviş'e 'seni ekonominin başına
getirelim, buyur milletvekili ol' diyor. Sayın Kemal Derviş de eski
Türkiye'nin alışkanlıklarını ortaya koyuyor. Ne oyu, ne seçimi
diyor, 'gidip kahvelerde, meydanlarda konuşacaksın, halkı ikna
edeceksin, oy alacaksın, seçileceksin, bunlar süfli işler, siz
gidin kazanın seçimi beni ondan sonra ekonomiden sorumlu bakan
yaparsınız' diyor. Zannediyor ki Türkiye 2001'in Türkiye'si. Onda
kabahat yok, garibim bir bürokrat, siyaseti falan bilmez Sayın
Derviş ama bir partinin genel başkanı olan Sayın Kılıçdaroğlu bunu
bilmiyor mu hayret ediyorum" dedi.
"ÖNEMLİ OLAN DEVLETİN ZİHNİYETİNİN DEĞİŞMESİ"
Önemli olanın devletin zihniyetinin değişmesi olduğunu söyleyen
Kurtulmuş, "Devletin zihniyeti tam manasıyla milletin
istediği istikamette değişmeye devam edecek. Bunun için bir kere
daha milletimizden destek istiyoruz. Milletimizden bir kere daha bu
sefer Anayasayı değiştirecek çoğunlukla iktidara getirmelerini
istiyoruz. İnşallah başkanlık sistemi temelli yeni bir Anayasayla
Türkiye'nin etkin bir yürütme sistemine kavuşması için bütün
gücümüzle mücadele edeceğiz. Türkiye'de Siyasi Partiler Yasası,
Seçim Yasası, Meclis İçtüzüğü velhasıl 12 Eylül'ün bütün
antidemokratik yapısını değiştirecek, meşrebi planda milletten
başka hiçbir egemenin olmadığı yeni Türkiye'yi
kurumsallaşıracağız" ifadelerini kullandı.
"ACABA TÜRKİYE'DE İŞLER DEĞİŞİR Mİ?"
Ziyaretlerinde vatandaşların "acaba Türkiye değişir
mi" diyerek kaygılarını dile getirdiklerini anlatan
Kurtulmuş, "Öyle bir noktaya getireceğiz ki Allah'ın
izniyle hepimiz faniyiz. Türkiye'de ismi geçen siyasetçilerin hepsi
Allah bilir ya 30 sene sonra belki hiçbirimiz hayatta olmayacağız,
20 sene sonra belki 20 dakika sonra hiçbirimizin şu kapıdan çıkma
garantisi yok. Dolayısıyla biz fani isimler üzerinden baki bir
davanın hesabını yapmayız. Biz biliriz ki bütün isimler
fanidir" dedi.
(İHA)