"YSK sandık yolsuzluğunu ortaya çıkardı"
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye S-400 Füze Savunma Sistemi bahanesiyle siyasi ve ekonomik kuşatmaya alınmış, boyun eğmesi amaçlanmıştır" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli,
"Türkiye S-400 Füze Savunma Sistemi bahanesiyle siyasi ve
ekonomik kuşatmaya alınmış, boyun eğmesi amaçlanmıştır"
dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, siyasi gündem ve YSK'nın gerekçeli
kararıyla birlikte 23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı seçiminde görevlendirilecek ikinci etap 15 il başkanı
ile yapacağı toplantı ile ilgili yaptığı açıklamada,
"Ülkemiz günbegün ağırlaşan iç ve dış sorun alanlarının çok
yönlü baskı ve dayatması altındadır. Türkiye'ye şantaj oklarını
yönelten küresel odaklar bir yanda egemenlik haklarımızı, diğer
yanda da milli ve tarihi kazanımlarımızı tehdit etmektedir. Milli
bekamız çok cepheli risk ve tehlikelere maruzdur. Türk milletinin
varlığını, birliğini ve refahını hedef alan karanlık çevreler,
bunların yerli işbirlikçileri ve siyasi uzantıları son zamanlarda
tahrik kampanyalarına hız vermişlerdir. Türkiye S-400 Füze Savunma
Sistemi bahanesiyle siyasi ve ekonomik kuşatmaya alınmış, boyun
eğmesi amaçlanmıştır" ifadelerini kullandı.
22 Mayıs'ta ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonunda kabul
edilen "ABD-Türkiye ittifakına yönelik endişelerin ifade
edilmesi" başlıklı kararın çifte standart olmasının
ötesinde tamamıyla art niyetin ve müttefiklik hukukunu hiçe sayan
bir zihniyetin ürünü olduğunu kaydeden Bahçeli, Türkiye
Cumhuriyeti'nin tam bağımsız bir devlet olduğunu vurgulayarak
şunları kaydetti:
"NATO üyeliği, dostluk hukuku ve stratejik ortaklık gibi
iki taraflı işlemesi gereken sorumluluk mekanizması, devamlı bir
tarafın geri adım atması, taviz vermesi, adeta tutsak alınması
şeklinde okunamayacak, asla bu şekilde yorumlanamayacaktır.
Türkiye'nin iradesine kilit vurmaya teşebbüs eden, bağımsızlık
azmini kırmak için tevessüle yeltenen kim olursa olsun tarihi bir
hatanın, vahim bir yanlışın, bedeli çok yüksek olacak bir skandalın
faili olacaklardır. Türk milleti zalimce sahnelenen, sinsice
sürdürülen, sinir bozucu şekilde ilerletilen kalleş oyunları, kirli
tertipleri açıkça bilmektedir, alenen görmektedir. Bilhassa Türkiye
ekonomisinin içine çekilmek istendiği anafor ve anarşik yapının
hangi mahfillerce projelendirildiği, hangi mihraklarca servis
edilip günden güne dozunun arttırıldığı gizlenemez ölçüde
meydandadır."
Türkiye düşmanlığının tahammül sınırlarını çoktan aştığını
vurgulayan Bahçeli, "Bu esnada Tunceli Belediye Meclisinin
Dersim kararı tam anlamıyla yangına körükle gitmek, devletin ülkesi
ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne meydan okumaktır. Söz konusu
belediyenin hizmet binasında bulunan tabelalarda yazılı bulunan
'Tunceli' ifadesinin yerine Dersim yazılmasıyla ilgili karar yok
hükmündedir, ayaklarımızın altındadır, gereği de mutlaka
yapılmalıdır. Türkiye'de resmi olarak Dersim ismiyle anılan bir
vilayet yoktur, olamayacaktır. Komünist ve bölücü komploya göz
yummak, alttan almak, sessiz kalmak feci akıbetlere davetiye
çıkaracak, beka düzeyinde tehlikelere kapı aralayacaktır"
dedi.
"HİÇ KİMSE ALDIĞI OY VE DESTEĞE GÜVENMEMELİDİR"
DİYEN BAHÇELİ ŞÖYLE DEVAM ETTİ:
"Hiç kimse Türk milletinin hassasiyetleriyle oynamaya
kalkışmamalıdır. Yanlış hesap mutlaka dönecek, namlu ters tepecek,
muhatapları elbette mahcup ve millet nezdinde mahkum olacaklardır.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. İhmal ve inkarı imkansız
olan bu ilke ve kurala aykırı hareket eden çürümüşler elbette
hukuki ve idari sonuçlarına katlanmak durumunda kalacaklardır.
Adalet insan haysiyetine bağlılık ve sadakat, hakka ve haklıya
maşeri vicdan nezaretinde hürmet ve riayettir. Türkiye kapanın
elinde kalan sahipsiz bir ülke değildir, önüne gelenin keyfi olarak
milli ve manevi değerlerimize hakaret ettiği yeni yetme bir devlet
hiç değildir. Birlikte yaşamanın altın kuralı hukuka saygı duymak,
ortak akıl ve iradede buluşmak, buna da muvafık hareket
etmektir."
"İSTANBUL EHLİNE EMANET EDİLECEKTİR"
Yüksek Seçim Kurulunun 31 Mart İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı seçimini iptal eden ve arkasından da 23 Haziran'da
yenilenmesine hükmeden kararının gerekçelerini açıkladığını
hatırlatan Bahçeli şunları dedi:
"Milliyetçi Hareket Partisi, Yüksek Seçim Kurulunun
gerekçeli kararını tartışmasız şekilde doğru ve isabetli bulmaktır.
Bilinmelidir ki, seçim hukuku özü itibariyle bir şekil hukukudur.
Bu nedenle kanun hükümlerine uygun davranmak esastır, herkes için
bağlayıcıdır. Seçimle ilgili kurulların teşkilinde kanunun amir
hükümlerine bağlılık seçim hukukunun temeli ve vazgeçilmez
ilkelerindendir. Yüksek Seçim Kurulunun gerekçeli kararında özet
olarak; 31 Mart İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde
108 sandığın sayım-döküm cetvellerinin düzenlenmediği, bu durumun
seçim sonucunun güvenirliğini önemli oranda zedelediği, ayrıca
sandık kurulu başkanlarının ilgili kanuna aykırı biçimde tesis
edildiği tespit edilmiştir. 754 sandığın sandık kurul başkanları
kanuna aykırı olarak belirlenmiş, bu çerçevede oy kullanan
İstanbullu kardeşlerimizin sayısı da 212 bin 276 olmuştur. Oy
kullanma hakkı olmayan 706 kişi yerine haksız ve hukuksuz olarak oy
kullanıldığı belgelenmiştir. YSK, şaibeleri teyit etmiş, sandık
yolsuzluğunu ortaya çıkarmıştır. 31 Mart seçimlerinin sonuçlarına
müessir ölçüde etki edecek hukuksuzluk ve sandık usulsüzlüklerinden
dolayı YSK'nın 6 Mayıs 2019 tarihli seçim iptal kararının ne kadar
gerçekçi ve vicdanları rahatlatan bir karar olduğu bir kez daha
gözler önüne serilmiştir. CHP sözcülerinin gerekçeli karara yönelik
kaba ve saygısız ifadeleri ise bir defa millet iradesine ve hukukun
temel ilkelerine tahammülsüzlüktür. 250 sayfalık gerekçeli kararda
işlerine gelen kısımları kullanan ve siyaseten istismar eden müflis
CHP zihniyeti hak ettiği cevabı 23 Haziran'da İstanbullu
kardeşlerimizden alacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi, 23 Haziran
günü İstanbul'da bekanın, umudun, huzurun, kardeşliğin, sağduyunun
kazanacağına inanmaktadır. İstanbul ehline emanet edilecektir.
Kaldı ki gayemiz, gayretimiz kesinlikle budur. Alınan işaretler,
İstanbullu kardeşlerimizin eğilimleri bunu göstermektir. Partimiz
23 Haziran seçimi için sahadadır. Cumhur İttifakı'nın başarısı için
ihtiyaç duyulan ve lazım gelen yoğun çalışmalar beş ayaklı
stratejimize uygun şekilde durmaksızın icra edilmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul'un her yerinde, her
köşesindedir. Kalplere girmek, gönülleri kazanmak, Cumhur
İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sayın Binali
Yıldırım'a destek vermek maksadıyla üzerimize düşen ahlaki ve
siyasi görev harfiyen yerine getirilmektedir."
"İstanbul'da en çok hemşehrisi bulunan illerin il
başkanlarıyla ikinci etap toplantıları bugün
yapılacak"
İstanbul'da başlattıkları "Hemşehri Harekâtı"
kapsamında en çok hemşehrisi bulunan illerin il başkanlarıyla
ikinci etap toplantılarının bugün yapılacağını belirten Bahçeli, şu
değerlendirmeyi yaptı:
"Siirt, Bitlis, Van, Diyarbakır, Adıyaman, Ağrı, Amasya,
Çorum, Muş, Kayseri, Konya, Çankırı, Elazığ, Yozgat, Bingöl, Batman
il başkanlarımızla 23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı seçimi değerlendirilecek, İstanbul'daki hemşehrileriyle
temas kurmaları konusunda son çalışma ve hazırlıklar gözden
geçirilecektir. İstanbul Türkiye'nin buluşma ve kaynaşma potası;
tarih, kültür, kardeşlik ve medeniyet beşiğidir. Milli Mücadele
İstanbul'dan Anadolu'ya ilk adımla ve cesur intikal sonucunda
başarılmıştır. Bugün de Anadolu'dan İstanbul'a geçilerek yeni bir
Milli Mücadele ruhuyla bu aziz kentimizin üzerindeki kabus
bulutları dağıtılacak, milli irade eksiksiz tezahür edecek,
istikbal ve istiklal haklarımız tescillenecektir. CHP'nin asabi,
acemi, hazırlıksız, hırçın, denetimsiz, frensiz, maskeli, gizli
gündemli adayının eriyişi ve irtifa kaybı sürerken Cumhur İttifakı
yükseldikçe yükselecek, Allah'ın izniyle, İstanbullu
kardeşlerimizin takdiriyle Sayın Binali Yıldırım Büyükşehir
Belediye Başkanı olacaktır. Mücadelemiz ve kararlı duruşumuz sonuna
kadar vakarını ve varlığını muhafaza edecektir. İstanbul'un
geleceği yabancı başkentlerde, terör örgütlerinin yuvalandıkları
ihanet merkezlerinde belirlenemeyecek, buna bizatihi İstanbullular
izin vermeyeceklerdir. İstanbul Türkiye'dir, Türk milletinin
cevheri, mukaddes emanetidir. Bu emanete gölge düşürülmeyecek,
tertemiz ve milli bir irade İstanbul'u inşallah ayağa
kaldıracaktır. Türk milleti müsterih olsun ki, Cumhur İttifakı bunu
başarmaya muktedirdir."
(İHA)