Yıldırım’dan ABD Dışişleri Sözcüsü Nauert’a "seçim" cevabı
Başbakan Binali Yıldırım, "Amerikalılar seçim görmek istiyorlarsa Türkiye'ye gelsinler ve ne kadar şeffaf olup olmadığını yerinde görsünler" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, "Amerikalılar seçim görmek
istiyorlarsa Türkiye'ye gelsinler ve ne kadar şeffaf olup
olmadığını yerinde görsünler" dedi.
Başbakan Yıldırım, 24 Haziran'da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve
Milletvekilliği Seçimi ile ilgili 8-10 maddelik bir teklifin
önümüzdeki hafta Meclise geleceğini belirterek, 100 bin imza
toplayarak cumhurbaşkanı adayı olabilecek vatandaşlara noter
şartının olmadığını söyledi. Yıldırım, konuya ilişkin şunları ifade
etti:
"Aday göstermek isteyen vatandaşlarımız kimi aday
gösterecekse ona yönelik gerekli kimlik bilgilerini, kendi rızası
ile aday göstermek istediğini belirtecekler. O şekilde aday
göstermiş olacaklar. Birisi oturup vatandaşlık numarasını girip 100
bin vatandaşımızın ismini yazıp, gelip ben adayım derse olmaz.
Vatandaşın adaylığına rızası olması lazım. Bu da Yüksek Seçim
Kurulu (YSK) kanalıyla yapılacak. Bütün bu ayrıntılar, gelen bu
teklifte yer alacak. Özellikle seçimin yeni cumhurbaşkanlığı
hükümet sistemine uygun olarak yapılması ile beraber seçim
kanunlarındaki teknik düzenlemeleri. Bunun dışında başka bir şey
yok."
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Yunanistan'a kaçan
darbecilerden Süleyman Özkaynakçı'nın kontrol şartıyla serbest
bırakılması kararına ilişkin soru üzerine Yıldırım,
"Yunanistan bizim komşumuz, dostumuz bir ülke. Bizim
düşmanımızın Yunanistan'ın da düşmanı olması gerektiğini ve böyle
davranması gerektiğine inanıyoruz. Ülkemizde darbeye aktif olarak
katılmış FETÖ örgüt üyelerinin korunması, onlara kucak açılması
kabul edilebilir bir şey değildir. Son zamanlarda FETÖ suçluları
Yunanistan'ı güvenli bir barınak olarak görmeye başladı ve bu da
komşuluğumuza, dostluğumuza zarar veriyor. Ümit ediyorum ki bu
suçluları, FETÖ örgüt mensuplarını ülkemize iade eder. Bu FETÖ
örgütü mensuplarının Yunanistan-Türkiye ilişkilerini olumsuz bir
şekilde etkilemesini arzu etmeyiz. Türkiye'de bir hukuk devletidir
ve hukuk devleti kuralları çerçevesinde onlar
yargılanacak" cevabını verdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert'un "OHAL
yürürlükteyken, Türk yasalarıyla ve ayrıca Türkiye'nin uluslararası
yükümlülükleriyle uyumlu bir tarzda, özgür, adil ve şeffaf bir
seçim düzenlemek zor, bunun farkındayız" sözlerini
değerlendiren Yıldırım, "Önce onlar kendi işlerine baksın.
Seçimlerden sonra 1,5 sene geçmesine rağmen hala seçimlerde hile
yapıldığı, usulsüzlük yapıldığı tartışmaları bitmedi. Amerikalılar
seçim görmek istiyorlarsa Türkiye'ye gelsinler ve ne kadar şeffaf
olup olmadığını yerinde görsünler" ifadelerini
kullandı.
Bir gazetecinin, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün
milletvekilleri ile yapmış olduğu toplantıda milletvekillerine iki
konuda uyarısı olduğu ifade edildi. Bunlardan bir tanesi; MHP ile
ittifak konusunda Doğu ve Güneydoğu bölgesinde bunun
dillendirilmemesi" ifadeleri üzerine Yıldırım,
"Öyle bir şey yok. Türkiye'nin doğusu da batısı da, güneyi
de kuzeyi de 81 milyon vatandaşımız 780 bin kilometrekare vatan
toprağında herkes bir, beraber, kardeş. Biz birlikte Türkiye'yiz.
MHP de, CHP de, AK Parti de demokrasi içerisinde siyaset yapıyor.
Memlekete hizmet için gayret gösteriyor. Bizim hangi bölgede hangi
söylemleri yapacağımız konusunda bir sınırlama olmaz. Batıda ne
diyorsak doğuda da aynı şeyi söyleriz. Bizim söylediğimiz tek şey;
tek devlet, tek bayrak, tek millet, tek vatan. Bundan gocunan varsa
varsın olsun" dedi.
Ziraat Türkiye Kupası yarı final rövanşında Beşiktaş Teknik
Direktörü Şenol Güneş'in başına yabancı madde atılmasını da
değerlendiren Yıldırım, "Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol
Güneş'e yapılan bu saldırı kabul edilemez. Şiddetle kınıyorum. Bu
dostluğa, futbola uyan bir şey değildir. Maç takımlar arasında
rekabet olağan bir şeydir ama bu rekabeti şiddete dönüştürdüğünüz
zaman eğlence olmaktan çıkıyor. Taraftarların birbirine husumetine
dönüşüyor ve bunun da futbol özelliği kayboluyor. Ha anarşi ha
orada yaşanan şiddet, bunlar arasında fark yoktur. Bu tip olayların
bazı provokasyonlar ile gerçekleştiği yönünde de geçmişten gelen
tecrübeler var. Başlangıçta takımların yöneticileri olmak üzere
taraftarları futbolun keyfine, zevkine varmaya davet ediyorum.
Şiddetle, kavgayla futbol olmaz. Asırlık tarihi olan takımlarımız
da bunu asla hak etmiyor. Böyle olaylar yüzünden kötü bir unvan
sahibi olmaları ülkemize, Türk futboluna zarar veriyor"
diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, basın mensuplarının sorularını yanıtlamasının
ardından vatandaşlar ile selamlaşarak bir süre muhabbet etti.
(İlker Turak/İHA)