Yaşlı kadından dolandırıcılara tarihi ders
Adana'da kendilerini polis olarak tanıtıp dolandırıcılık yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan çetenin elemanlarının, Balıkesir'deki bir yaşlı kadını dolandırmak isterken baltayı taşa vurdukları ortaya çıktı. "Bükemediğiniz eli öpmeniz gerekiyor. Herkesi dolandıracaksınız diye bir kanun var mı" diyen yaşlı kadın dolandırıcılara ders verdi.
Adana'da kendilerini polis olarak tanıtıp dolandırıcılık yaptığı
iddiasıyla gözaltına alınan çetenin elemanlarının, Balıkesir'deki
bir yaşlı kadını dolandırmak isterken baltayı taşa vurdukları
ortaya çıktı. "Bükemediğiniz eli öpmeniz gerekiyor. Herkesi
dolandıracaksınız diye bir kanun var mı" diyen yaşlı kadın
dolandırıcılara ders verdi.
Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Yankesicilik ve
Dolandırıcılık Büro Amirliği ekiplerince 25 Temmuz günü şafak vakti
Adana, İstanbul, Ankara, İzmir, Adıyaman, Elazığ, Kırklareli, Sivas
ve Şanlıurfa'da vatandaşlara kendilerini polis olarak tanıtıp PKK
ve FETÖ tehdidiyle binlerce lira dolandıran çeteye yönelik
operasyon yapmıştı. Operasyon kapmasında 40 kişi gözaltına alınmış
35 kişi tutuklanmıştı.
Operasyonda çetenin vatandaşları nasıl ağına düşürmeye çalıştığı ve
vatandaşlarla nasıl dalga geçtiği de ortaya çıktı. Ancak çetenin
kandıramadığı ve kendilerini yakalatan vatandaşların da olduğu
ortaya çıktı. Balıkesir'de yaşlı bir kadın, kendisini arayan ve
polis olarak tanıtan şahsa önce inanmış gibi yapıp evine para
almaya gelen dolandırıcıyı yakalatıyor.
Çete elemanları yaşlı kadın tekrar arayınca aralarında ilginç
diyalog geçiyor. Çete elemanlarına ders veren yaşlı kadın ile
telefon dolandırıcıları arasındaki ses kaydı şöyle:
Yaşlı kadın: Alo.
Dolandırıcı: Durdane anne bekle bir saniye aktarıyorum ben seni
ona.
Dolandırıcı: Alo.
Yaşlı kadın: Buyurun.
Dolandırıcı: Durdane hanım, iyi günler efendim.
Yaşlı kadın: Size de iyi günler.
Dolandırıcı: Nasılsınız?
Yaşlı kadın: Çok mu lazım size iyiyim ya da kötüyüm buyurun.
Dolandırıcı: Çok lazımsınız, gidip şikayetinizi geri
çekeceksiniz.
Yaşlı kadın: Sebep?
Dolandırıcı: Sebep, kobra gibi niye....
Yaşlı kadın: Sen dolandırıcısın, ben de vatandaşlık görevimi yaptım
hepsi bu kadar.
Dolandırıcı: Sen vatandaşlık yapmadın kobra gibi, bir adamımızı
uyuttun dağ gibi adamı.
Yaşlı kadın: Ben vatandaşlık görevimi yaptım, sen dolandırıcılık
yapıyorsun, insanların canını yakıyorsun ben vatandaş olarak
görevimi yaptım.
Dolandırıcı: Sana bir iki soru soracağım sonra telefonu
kapatacağım. Sen kobra mısın değil misin?
Yaşlı kadın: Hayır
Dolandırıcı: E peki bu bütün dolandırıcılar neden senin adını kobra
koymuş?
Yaşlı kadın: O yani, bükemediğiniz eli öpmeniz gerekiyor.
Yaşlı kadın: Herkesi dolandıracaksınız diye bir kanun var mı?
Dolandırıcı: Var.
Yaşlı kadın: Olur mu öyle şey ya. Demek ki herkesi
dolandıramayacaksınız. İkincisi, bu dolandırıcılığı bir iş haline
getirdiyseniz, iş yerinde ire olur fire. Anladın mı. Her müşteri
dükkandan mal satın almaz. Her müşteri sana bir şey kazandırmaz. Bu
da iş firesi işte. Sayım yaptın mı sen yılbaşında. Beni
dolandıramadıysan bunu da fireden sayacaksın. Bak akşam
televizyonda insanlar sürekli çıkıyor. Onları da mı siz
dolandırıyorsunuz?
Dolandırıcı: Evet.
Yaşlı kadın: E ne güzel devam et kaldığın yerden.
Dolandırıcı: Biz seni dolandıramadık diye içimiz rahat etmiyor
kobra.
Yaşlı kadın: Benim param olsa vallahi verirdim ya. İçinize oturdu
bu kadar yalvardınız vallahi verirdim olsa. Bak yemin ettim. Benim
param olsa vallahi verirdim ya bak yemin ettim.
Dolandırıcı: Sen niye iki adamımızı uyuttun onu söyle?
Yaşlı kadın: Vatandaşlık görevimi yaptım hepsi bu kadar. Her
vatandaşın yapması gereken şeyi yaptım.
Dolandırıcı: Eline sağlık çok iyi yapmışsın.
Yaşlı kadın: Ben vatandaşlık görevimi yaptım, bitti.
Dolandırıcı: E vatandaşlık görevini yaptın da kobra niye adamı
uyuttun.
Yaşlı kadın: Ya Allah Allah vatandaşlık görevimi yaparken adamın
yakalanması gerekiyordu.
Dolandırıcı: O adam yakalanmadı ki sen onu yılan gibi uyuttun.
Yaşlı kadın: Niye uyutacakmışım, yakalandı. Bu kadar
dolandırıcılığı iyi biliyorsan bunu da bilmen lazımdı
Dolandırıcı: Vallahi içim yanıyor o adama ya abisi de burada.
Yaşlı kadın: Dimi ya. Çok üzgünüm. Senin için yanmaz. O insanların
döktüğü göz yaşına değer mi. Sende vicdan var mı?
Dolandırıcı: Bende vicdan ne gezer.
Yaşlı kadın: O insanların döktüğü göz yaşında boğulasın
inşallah.
Dolandırıcı: Geçen biz seni gördük. Haberini aldık.
Yaşlı kadın: Nereden
Dolandırıcı: İş yerinden çıkarken
Yaşlı kadın: Aferin iyi. Ne güzel
Dolandırıcı: Gidiyordun.
Yaşlı kadın: Sen ne yapmaya çalışıyorsun sadede gel sadede.
Dolandırıcı: Seni pişmiş tavuk yapacağız. Bıçakla mı yoksa silahla
mı?
Yaşlı kadın: Sen sadede gel sadede ne istiyorsun?
Dolandırıcı: Tamam onu soruyorum işte.
Yaşlı kadın: Şerefsiz yaşamaktansa şerefli ölür insan, insan bir
kere ölür. Canı veren de Allah'tır.
Yaşlı kadın: Sadede gel bitti.
Dolandırıcı: Bu aşk böyle biter mi?
Dolandırıcı: Sana birini bulduk Balıkesir'den.
Yaşlı kadın: Bitti yeter kapat artık telefonu.
Dolandırıcı: Seni arayıp senle moral buluyoruz kobra.
Yaşlı kadın: Telefonu kapatır mısın işim var benim.
Dolandırıcı: Ne işin var?
Yaşlı kadın: Çay yapacağım.
Dolandırıcı: Bana da bir bardak göndersene. Burada 5 başkomiserimiz
var biri kahve istiyor. Gelip bizim yanımızda çalışır mısın kobra.
Bizim çaycımız yok. Balıkesir'deyiz.
Yaşlı kadın: Sen Balıkesir'deysen cesaretin varsa gelsene.
Dolandırıcı: Seni evime davet ediyorum gel.
Yaşlı kadın: Madem korkmuyorsan gel yanıma hadi cesaretin
varsa.
Dolandırıcı: Ne korkacağım lan.
Yaşlı kadın: Tamam o zaman gel. Balıkesir'deysen gel o zaman. Söz
seni yakalatmayacağım gel.
Dolandırıcı: Kalkın lan gidiyoruz. Nerede görüşelim.
Yaşlı kadın: Nerede istersen
Dolandırıcı: O geçen ki geldiğimiz eve gelim mi.
Yaşlı kadın: O ev benim değil ki.
Dolandırıcı: O ev senin senin.
Yaşlı kadın: Bahçelievler Gül Sokak'ta oturuyorum ben. İstersen
araştırabilirsin
Dolandırıcı: Adres değiştiriyorsun.
Yaşlı kadın: Hayır ben Bahçelievler'de oturuyorum. İstersen
fotokopisini bile yollayabilirim
Dolandırıcı: Haydi faks çek.
Yaşlı kadın: Sen kimsin ki sana faks çekeyim.
Dolandırıcı: Hangisini istiyorsun sen onu söyle. Ya sana 10 bin TL
para vereceğim, şikayetini geri çekeceksin ya da seni zehirle,
bıçakla, silahla veya arabayla bitireceğim hangisini istersen.
Yaşlı kadın: Çok korktum.
Dolandırıcı: Korktun mu? Korkmana gerek yok hangisini
istiyorsun?
Yaşlı kadın: Çok korktum, ödüm koptu. Neyse işine bak işim var
benim. Adamsan git kimi dolandırıyorsan dolandır. Beni
dolandıramadın ama niye büyüttün ki bu işi. Bu kadar basit. Ben
vatandaşlık görevimi yaptım.
Dolandırıcı: Sen niye televizyona çıkmadın.
Yaşlı kadın: Niye çıkayım televizyona kendimi mi göstereceğim.
Dolandırıcı: Evet.
Yaşlı kadın: Yeterince millet kendini gösteriyor.
Dolandırıcı: Belki birisi 'kobrayla evlenmek istiyorum' der.
Yaşlı kadın: Annen bacın var mı senin.
Dolandırıcı: Var.
Yaşlı kadın: Onları verebilirsin.
(Fatih Keçe - Umutcan İşledici / İHA)