Yargıtay'dan emsal karar! İşe girerken yanlış beyan kovulma nedeni
Çalıştığı iş yerindeki başvuru formundaki sorulara yanlış beyanda bulunan işçi, kapı önüne konuldu. İş Mahkemesi'nin işe iade ettiği işçiye kara haber Yargıtay'dan geldi. Yüksek Mahkeme; işverene yalan söyleyen işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uygun davranmadığı ve işverenin feshinin haklı olduğuna hükmetti.
Karıştığı adli bir olaydan dolayı aldığı denetimli serbestlik
cezasını işverenden saklayan işçi, kapı önüne konuldu. İş
Mahkemesi'nde dava açan işçi, işe iadesini istedi. Davalı işveren
ise davacı hakkında 'kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde
satın almak, kabul etmek veya bulundurmak' şüphesiyle soruşturma
geçirdiğinin tespit edildiğini belirtti. Kamu davasının
ertelenmesine dair kararın bulunmasına rağmen davacının yanlış
beyanda bulunarak işvereni yanıltması gerekçesiyle iş akdinin haklı
nedenle feshedildiğini beyanla davanın reddini savundu.
Mahkeme, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin esasında ahlak ve
iyi niyet kuralları geçerli olduğuna dikkat çekerek davayı
reddetti. Davacının istinaf başvurusunu değerlendiren Bölge Adliye
Mahkemesi, işçiyi haklı buldu. Kararda, "İşveren tarafından
düzenlenmesi istenilen Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Kaydı
Formunda yer alan 'Hakkınızda verilmiş mahkumiyet hükmü
(ertelenmiş, paraya çevrilmiş, hükmün açıklanmasının geriye
bırakılması dahil )veya devam eden ceza davası var mı?' sorularına
hayır cevabı vermiş ise de ilgili formun ise taraflar arasındaki iş
sözleşmesi devam ederken düzenlendiği anlaşılmaktadır. Öte yandan,
ilgili formda yer alan sorular ile davacı hakkında verilmiş bir
mahkumiyet hükmü veya yargılama bulunup bulunmadığı öğrenilmek
istenmiştir. Numarası belirtilen 'kamu davasının açılmasının
ertelenmesi' kararı niteliği itibari ile mahkumiyet hükmü değildir
.Anılan suça ilişkin davacı hakkında ceza davası açılmamıştır. 4857
Sayılı Kanunun 25/II-a bendi koşulları oluşmadığından işveren
tarafından gerçekleştirilen feshin haklı nedene dayandığı yönündeki
mahkeme kabulü isabetsizdir gerekçesiyle davanın kabulüne karar
verilmiştir." denildi.
DAVALI KARARI TEMYİZ EDİNCE DEVREYE YARGITAY 22. HUKUK
DAİRESİ GİRDİ
Davada son noktayı koyan Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi kararını
ortadan kaldırdı. Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi: "İş
Kanunun 25/II-a maddesi gereğince iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu
sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya
şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde
bulunduğunu ileri sürerek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya
sözler söyleyerek iş vereni yanıltması haklı nedenle derhal fesih
sebebidir.Davacının davalı iş yerinde iş sözleşmesinin yenilenmesi
sırasında başvuru formunu doldururken herhangi bir suçtan dolayı
yargılandınız mı, hakkınızda verilmiş bulunan mahkumiyet hükmü
(ertelenmiş, paraya çevrilmiş,hükmün açıklanmasının geri
bırakılması da dahil) veya halen devam eden ceza davası bulunup
bulunmadığı sorularına hayır cevabı verdiği, ancak davacı hakkında
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma kararı ile kullanmak için
uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan
kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve bir yıl süreyle
tedavili denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar
verildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından doldurulan formda
hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararını
işverenden gizleyerek ahlak ve iyi niyet kurallarına uygun
davranmadığı ve işverenin feshinin haklı olduğu anlaşılmış olup
davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup
bozmayı gerektirmiştir. Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun'un
20. Maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle
ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi
gerekmiştir."