"Ya zeytinden ya da silahtan yana olacaksınız"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çözüm sürecine herkesin destek vermesi gerektiğini söyledi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çözüm sürecine
herkesin destek vermesi gerektiğini söyledi.
AK Parti Kütahya İl Başkanlığının 5. Olağan Genel Kurulu'nda
konuşan Bakan Çelik, "Bir elinde silah diğer elinde zeytin
dalı tutacaksın. Böyle yok. Ya zeytinden ya da silahtan yana
olacaksın" dedi.
Konuşmasında iş sağlığı ve güvenliği kanununun yasalaştığını
belirten Çelik, şöyle konuştu: "Son dönemde, Soma'da,
Ermenek'te meydana gelen maden kazaları, İstanbul'daki asansör
kazası, ne yazık ki yalnız çalışma hayatında değil Türkiye'ye ciddi
gölgeler düşürdü. Biz de bunların önlenmesi ile ilgili cezai
müeyyide uygulamak istemiyorduk. İnsan, işveren olarak üzerine
düşen sorumluluğu yerine getirsin istedik. İşçi kardeşim üzerine
düşen sorumluluğu yerine getirsin dedik, mevzuata uyulsun dedik ama
ne yazık, gördük ki işverenin aşırı kazanma ihtirası, işçi
kardeşimizin bazen gösterdiği tedbirsizlikler neticesinde mecbur
kaldık şimdi çeşitli müeyyideler getirmeye."
Mecliste bir yasa olduğunu anlatan Çelik, şunları söyledi:
"Yasada, cezaları artıcı düzenlemeler ne yazık ki getirmiş
bulunuyoruz. Bunların bir daha yaşanmaması için. Çalışma hayatından
kopmayacak ama genç bir nüfusun yetişmesi için, nüfusumuzun
yaşlanmaması için, kadınlara çok ciddi pozitif ayrımcılık
düzenleyen yasal düzenlemeyi, meclise sevk etmiş bulunuyoruz. Bunun
gibi birçok düzenlemeler bir bir hayata geçiyor. Hepsi insanlarımız
için, hepsi siz değerli kardeşlerimiz için."
Konuşmasında SGK Prim borcu yapılandırması uyarısı da yapan Faruk
Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bakanlığımızın kasasına
yaklaşık 3,5 milyar lira bir imkan nakit olarak girdi. Son bir
hafta içerisinde bu yapılandırmadan yararlanması gereken
kardeşlerimizi Kütahya kongresi vasıtası ile bir kez daha ikaz
ediyorum, diyorum ki elinizi çabuk tutun bu imkandan yararlanın.
Sonra bize gelip şikayette bulunmayın. 'Bir daha yapılandırma
yapsanız' diye bir talepte bulunmayın diye bunu da sizlerden
istirham ediyorum. Gelir testine girmeyen vatandaşlarımız var.
Sağlıktan yararlanamıyor. Onlar için de nisan ayı son ay. Nisan
ayına kadar o kardeşlerimizin de bu yapılandırmaları gelir testine
girmeleri gerekmektedir."
Çözüm sürecinde asabı bozan işler olduğunu anlatan Çelik, sözlerine
şöyle devam etti: "Çözüm süreci. Burayı iyi dinlemenizi
istiyorum. Terörden hep beraber çok çektik. Şehitler geldi. 5 bin,
10 bin asker ve polis şehidimizi burada törenlerle gözyaşları ile
defnettik. Her gelen şehit için burada kin oluştu kin. Aynı şekilde
öldürülen teröristler oldu. Onlar da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı
olarak kayıtlı. Onlar da teröristleri götürürken kin oluştu.
Türkiye ciddi bir sıkıntı ile karşı karşıya. Kin ve kan neticesinde
Türkiye bir açmaza geldi. Burada enerjimizi kendi içimizde tüketme
gibi bir mekanizma kurmuşlar."
Çanakkale'yi örnek veren Çelik, şunları söyledi: Çanakkale'yi
beraber almıştık. Orada Kürt yoktu, Boşnak yoktu, Türk yoktu. Hep
beraber millet olarak seferber olduk. Türkiye'yi Türkiye'ye girmek
isteyen güçlere karşı hep beraber direndik. Millet ağladı silah
baronları güldü. Silah tüccarları otuz yıl boyunca güldü. Bu süreç
yani çözüm süreci Türkiye'nin istikrarı ve Türkiye'nin istiklali
açısından önemli. Bu millete kendi evlatları üzerinden plan
yapanlara 'dur' demeliyiz. Evlatlarımız üzerinde planlar kuruluyor.
70 öncesi sağcı solcular vardı. Sağcı mahalleler solcu mahalleler.
Kendi evlatlarımızı kırdıranlara karşı 'dur' diyecek bir yaklaşımı
mutlaka sergilemek durumundayız." Sürece değinen Çelik,
sözlerini şöyle tamamladı: "Bu süreç devam ederken
Kütahyalılar sizleri iyi tanıdığım için söylüyorum. Asabımızı bozan
işler oluyor. Olmuyor mu? Herkes bu sürece sahip çıkmalı. Bilin ki
sizin asabınızı bozan şey bizim asabımızı da bozuyor. Ama bu kanla
kinle olacak iş değil. Bu mesele mutlak suretle çözülmeli bu sabrı
göstermeli ve çözüm sürecine sahip çıkmalıyız. Silaha umut
bağlayanlara da sesleniyorum. Bir elinde silah diğer elinde zeytin
dalı tutacaksın. Böyle yok. Ya zeytinden yana olacaksın ya
silahtan. Burası demokratik bir ülke. Varsa yüreğin varsa bileğine
güveniyorsan gırtlağına güveniyorsan çıkacaksın siyaset alanında
mücadele edeceksin. Hakkını orada arayacaksın. Silah dönemi
bitmiştir. Ne güneydoğudaki vatandaşlarımızın silaha rağbeti vardır
ne başka bir arkadaşımızın. Herkes bıkmış bundan. Baskı şiddet,
tehdit ile bunu sürdürme imkanı kalmamıştır. Tarih boyunca
kardeşlerimizi tekrar gün yüzüne çıkarmalıyız. 6 ve 7 Ekim'deki
Cizre olaylarında olup bitenlerin tamamı bu ülkede barış
istemeyenlerin tezgahı olduğunu aklınızdan çıkarmayın."
(İHA)