Tutuklu eski polis memurundan FETÖ itirafları
Adana'da aralarında FETÖ elebaşı Gülen'in de bulunduğu 104 sanığın yargılandığı davada 25 tutukludan 6'sı yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol hükümleriyle tahliye edildi, tutuksuz 3 sanığın ise tutuklanmasına karar verildi. Tutuklu eski polis memuru Dönmez ise çarpıcı itiraflarda bulundu.
Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na
(FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, haklarında "FETÖ/PDY'ye
üye olmak" ve "terör örgütüne finans sağlamak" suçlarından 7,5
yıldan 25 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan, aralarında FETÖ
elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 25'i tutuklu 104 sanığın
yargılanmasına devam edildi.
Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince duruşma salonunun yetersizliği
nedeniyle Adana Bölge Adliye Mahkemesindeki 375 kişi kapasiteli 420
metrekarelik salonda görülmeye başlanan davanın duruşmasında
tutuklu ve tutuksuz sanıklardan bazıları ile avukatları hazır
bulundu. Farklı cezaevlerinde bulunan bazı tutuklu sanıklar ise
celseye Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla
katıldı.
Hatay T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan SEGBİS ile savunması
alınan tutuklu sanık eski polis memuru Ahmet Dönmez, FETÖ/PDY'nin
insanları sürekli rüyalarla aldattığını ve böyle bir terör örgütü
ile anılmaktan utanç duyduğunu söyledi.
Bu yapıya dair tüm bildiklerini anlatmak istediğini belirten
Dönmez, şöyle devam etti:
"Gayesi dünyaya İslam düzeni getirmek olan bir cemaate Avrupa neden
kucak açmaktadır? Bu cemaat görünümlü yapı 21'inci yüzyılda
İslam'ın bağrına saplanmış hançerdir. Bu cemaat bir truva atıdır.
Ben manevi yönden bir arayış içerisinde olan bir insandım. 2014
yılında emniyet teşkilatından polis memuru olarak emekli oldum.
Benim utancım bunlar arasına girmektir. 2014 yılında şubeden toplu
çıkışlar oldu. Bu yapı içerisinden Halil Hoca adıyla bildiğim şahıs
bana 'Bu durumu mahkemeye taşı' dedi. Bu teklifi ben kabul
etmedim.
2009-2010 yıllarında ben bu yapıyla tanıştım. C.S. isimli şahıs
Kimse Yok Mu Derneğinin ikinci başkanıdır. Bu adam beni tanırdı ve
ara ara ben bu şahısla görüşürdüm. Bu şahıs benim ismimi birisine
vermişti. Sonrasında Ramiz isminde birisi geldi, bana 'Görüşebilir
miyiz?' dedi. Bu şahıs bana 'Fetullah Gülen'in hizmet
hareketindenim' dedi. Ramiz isimli şahısla dışarıda buluşup güncel
konuları görüşüyorduk. Ramiz, 'Tayinim çıktı' diyerek beni Mehmet
Hoca diye birisiyle tanıştırdı. Daha sonra Halil isimli ama gerçek
adı İbrahim olan şahısla görüşmeye başladık. Ben araştırmalarım
sonucu bu şahsın adının İbrahim olduğunu öğrendim. Mehmet ve Halil
Hoca bana şubeye dönmem gerektiğini ve bu konuda mahkemeye
başvurmamı söylediler. Ben bu teklifi kabul etmedim. Daha sonra
Sivas'a tayinim çıktı, burada bir gün çalıştım ve emekli olmak için
dilekçemi verdim. Mehmet Hoca bunu duyunca, 'Sen emeklilik
dilekçeni vermişsin, okçular tepesini terk ediyorsun' dedi. Ben de
onlara 'Bu oku kime atacağım' dedim. Bize Ramiz Hoca tarafından
Fetullah Gülen'in ifadesi olarak şu söylenirdi: Yeryüzünde hizmeti
anlatacak bir kişi bulamazsanız ve siz anlatacak olsanız dahi azami
tedbiri elden bırakmayacaksınız ve dikkat göstereceksiniz."
"BYLOCK'U TEK BAŞINA YÜKLEMEK İSTEYENİN ÇOK İYİ İNGİLİZCE
BİLMESİ GEREKİR"
Dönmez, FETÖ/PDY'nin kripto haberleşme programı ByLock'u bir kişi
tek başına yüklemek istese onun çok iyi İngilizce bilmesi
gerektiğini belirtti.
Telefonuna bu uygulamanın Cemal isimli bir kişi tarafından
yüklendiğini dile getiren Dönmez, "Daha sonra Halil kod adlı
İbrahim beni ekledi. Karşılıklı eklemek için karşıdaki şahsın size
mesaj atması, sizin de o mesajı kabul etmeniz gereklidir. Hiç kimse
'ByLock'u bilmeden yükledim' diyemez." dedi.
Sanık Ahmet Dönmez, ByLock programını kullandığını kabul etti.
Cemal adlı kişinin çoğu zaman iki ya da üç telefon kullandığı
bilgisini veren Dönmez, "ByLock üzerinden mesaj geldiği zaman açmak
zorundasın çünkü telefonun üst köşesinde sürekli ışık yanıp yanıp
söner. Mesajları açıp bakıyordum, risale ve dua gönderiliyordu.
Ayrıca ByLock üzerinden moraller yüksek tutulsun diye FETÖ firarisi
olarak Kanada'ya kaçan Prof. Dr. Osman Özsoy'un yazıları
gönderildi." diye konuştu.
Dönmez, cezaevi koğuşlarında, itirafçı olmamaları yönünde FETÖ
sanıklarından bazılarının diğerlerine baskı yaptığını ve küfürler
ettiğini bildirdi.
Koğuşta sürekli "Bugün yarın çıkacağız." diye rüyalar anlatıldığını
aktaran Dönmez, "25 kişilik koğuşta itirafçı olana çok ağır
küfürler ediyorlar. Sürekli rüya anlatıyorlar. Ayrıca 'İtirafçı
olanlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden (AİHM) para
kazanamayacak' diyorlar. Ben bir özel harekatçı olarak PKK terörü
ile savaştım ve tüm bildiklerimi anlattım. Tahliyemi ve beraatimi
talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
"SOHBET TOPLANTILARINA KATILDIM"
Tutuklu sanık Bayram Ali Sivaslıoğlu ise sohbet toplantılarına
katıldığını belirterek, bunu yaparken Vatana ihanet düşüncesiyle
hareket etmediğini öne sürdü.
Örgütsel bir faaliyetinin olmadığını iddia eden Sivaslıoğlu, "Yurt
dışına hiçbir zaman FETÖ/PDY terör örgütü için gitmedim. Bu örgüt
beni kandırdı. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." savunmasını
yaptı.
Tutuklu sanık Yağmur Akkülah da mağduriyet yaşadığını ve
işletmelerinde çalışan insanların işsiz kaldığını anlattı.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Akkülah, şunları kaydetti:
"Kızılcahamam'da örgütsel bir toplantıya katılmadım. Benim burada
devre mülküm mevcuttur. Ailemle birlikte buraya giderim. Benim
mağduriyetimden dolayı bin tane insan işsiz kaldı. Düzce'deki
fabrikamda 400 insan çalışıyor ve ben terör örgütü üyeliğinden
yargılanıyorum. Adana'da 8-10 tane yurt var ve en öne çıkan Faruk
Akkülah yurdu. Ne yapmış bu Faruk Akkülah? Ben vatan millet
sevgisiyle büyümüş bir insanım. Şu an yurt dışında ne kadar
alacağım var onu bile bilmiyorum çünkü emniyet bilgisayarlarımıza
el koydu. Ben tahliyemi ve beraatimi istiyorum."
Savunmasını yapan bir diğer tutuklu sanık Mustafa Erhan Çetinus, 15
aydır tutuklu olduğu bilgisini vererek, hakkında beyanı olan gizli
tanık ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını iddia etti.
Terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in talimatı ve çağrısı üzerine
Bank Asya'ya para yatırmadığını ve belediyede bulunduğu dönemde
kimseye menfaat sağlamadığını ileri süren Çetinus, tahliyesini
istedi.
Duruşmada savunması alınan diğer sanıklar da tahliye ve
beraatlerini talep etti.
Daha sonra cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların bu durumlarının
devamı, ayrıca tutuksuz olanlardan 10'unun tutuklanması talebinde
bulundu.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Kamil Üzüm, Mehmet Şaşmaz, Mustafa
Boğar, Mustafa Erhan Çetinus, Selim Aslan ve Bayram Ali
Sivaslıoğlu'nun yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol tedbiri
ile tahliyesine, tutuksuz sanıklar Tahir Acaroğlu, Birol Tekin
Ünaldı ve Halim Tosunlu'nun ise tutuklanmasına karar vererek
duruşmayı erteledi.