Tüsiad'ın Dış Politika Ödülü Henrı De Castrıes'a Verildi
TÜSİAD'ın "Bosphorus Prize for European Understanding / Dış Politika Ödülü", AXA Yönetim Kurulu Başkanı Henri de Castries'a verildi.
TÜSİAD'ın "Bosphorus Prize for European Understanding / Dış
Politika Ödülü", AXA Yönetim Kurulu Başkanı Henri de Castries'a
verildi.
Ortaköy Radisson Blu Bosphorus Otel'de düzenlenen ödül töreninde
konuşan TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, Türkiye'de AB sürecinin
sivil toplum nezdinde öncülüğünü yapmış bir kuruluş olan TÜSİAD'ın
2003'ten beri her yıl Türkiye-AB ilişkilerine katkı sağlayan
Avrupalı bir kişi ya da kuruluşa Bosphorus Prize adlı uluslararası
ilişkiler ödülünü sunduğunu vurguladı.
"GERÇEK BİR TÜRK DOSTU"
Yılmaz, bu yılki ödüle değer görülen Henri de Castries'ın
Fransa'nın en önemli iş dünyası liderlerinden biri olduğunu; aynı
zamanda gerek entelektüel yaratıcılığı, gerekse küresel etki ağları
ile uluslararası bir lider olduğunu dile getirdi. TÜSİAD Başkanı,
"Aynı zamanda Henri de Castries, gerçek bir Türk dostu olarak
bilinmektedir. Türkiye ile yakınlığı, ailesinin Osmanlı
İmparatorluğu ile bağlarına kadar uzanmaktadır. Büyük Dedesi
Osmanlı İmparatorluğu'nda deniz fenerlerinin inşası projelerinde
yer almıştır" dedi.
Muharrem Yılmaz, Henri de Castries'ın, İKSV ve Cultures France'ın
işbirliğiyle, 1 Temmuz 2009-31 Mart 2010 döneminde hayata geçirilen
“Fransa'da Türkiye Mevsimi" projesinin Fransa tarafını temsilen
başkanlık görevini büyük bir başarıyla yürüttüğünü de dile getirdi.
Yılmaz, "Bu çerçevede, Türkiye'nin kapsamlı tanıtımı hedefi ile
Fransa'da yürütülen etkinliklerin hayata geçirilebilmesi için
Fransız iş dünyasının desteğini sağlamak yönünde öncülük yapmıştır"
dedi.
Yılmaz, Castries'ın ayrıca, TÜSİAD'ın girişimiyle 2009 yılında
Paris'te kurulan Fransız düşünce kuruluşu Institut du Bosphore'un
(Bosphorus Enstitüsü) kurucu üyeleri arasında yer aldığını ve
oluşumun fikri temellerinin atılmasında öncü rol oynadığını
belirtti; Kemal Derviş ile birlikte dört yıl boyunca enstitünün
Bilim Kurulu Eşbaşkanlığı'nı yürüttüğünü söyledi.
"AB SÜRECİ BAŞARISIZ BİR NOKTADA"
AB ile ilişkilerine de değinen TÜSİAD Başkanı, "2005 yılında
başlayan AB ile müzakere süreci hem Türkiye hem de AB açısından
oldukça başarısız bir noktadadır. Sürecin sonunda Türkiye teknik
konularla ilgili müzakere başlıklarından sadece 14'ünü açma
imkanına sahip olabilmiştir. Türkiye'nin de, AB'nin de sürecin
üyelikle sonuçlanması için yeterli çabayı gösterilebildiğini
maalesef söyleyemeyiz. Her iki tarafta da bazı kesimler 'Süreç
nasılsa bir noktada tıkanacak' ön kabulü ile hareket ederek sürece
potansiyel bir üyeliği sağlama değil, kozlarını son noktaya kadar
elinde tutma ya da olası bir üyeliğin önüne gerektiğinde engel
çıkarma mantığı içerisinde baktığı görülmektedir" görüşünü
savundu.
"KORKUMUZ KAZANIMDAN GERİYE GİTMEK"
TÜSİAD Başkanı, "Unutulmamalıdır ki, Türkiye'nin son 10 yılda, AB
üyelik sürecindeki en önemli siyasal kazanımı demokratikleşmedir.
2004 yılındaki AB Komisyonu İlerleme Raporu, 'Türkiye Kopenhag
kriterlerini yeterli düzeyde karşılamaktadır' ifadesini kullanmasa,
bu noktaya gelemezdik. Korkumuz, bu büyük kazanımdan geriye
gitmektir. Bu olumsuz gidişatın önüne geçilmesi için hepimize büyük
görev düşmektedir" dedi. Muharrem Yılmaz, Fransa'nın da, AB'nin
daha önceki genişleme süreçlerinden farklı olarak takındığı tutumu
ve belli başlıkları tek taraflı bloke edişinin de bu olumsuz
gidişata hizmet ettiğini söyledi; ancak 2012 yılındaki hükümet
değişikliğinden bu yana Fransa'nın bu tutumunda belli bir
farklılaşma gözlemlendiğini dile getirdi.
Henri de Castries da, böyle anlamlı bir ödülü almaktan duyduğu
memnuniyeti dile getirdi.