'Türkiye'nin kendisine dönmesi lazım'
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Türkiye'nin ekseni bellidir. Türkiye'nin kendisine dönmesi lazım. Dünyanın her yeriyle eş zamanlı olarak irtibat kurabilen, doğuyla da batıyla da ilişkilerini sürdürebilen dünyadaki tek ülkeyiz." dedi.
ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Hürriyet
gazetesindeki röportajında, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ)
darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını ve o
geceye dair hislerini anlattı.
Kurtulmuş, Türkiye için uzun ve zor bir süreç olan 15 Temmuz
gecesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, yüzünde en ufak
bir tereddüt, bir çekinme emaresi olmadan, büyük bir kararlılıkla,
işinin başında olan bir başkomutan edasıyla "meydanlara
çıkın, darbe girişimine karşı çıkın" yönünde yaptığı
çağrının, dönüm noktası olduğunu belirtti.
Bu teşebbüsün dış bağlantılarının titizlikte araştırılacağını
vurgulayan Kurtulmuş, Türkiye'nin, bu soruşturmanın sonuna kadar
gideceğinin altını çizdi. Hangi sonuç ortaya çıkarsa onu da
kamuoyuyla paylaşacaklarını belirten Kurtulmuş, tereddütlerin,
şüphelerin ortadan kalkmasını sağlayacak en önemli meselenin, bir
an evvel Fetullah Gülen'in iadesi olduğuna dikkati çekti.
'Terör örgütüyle irtibatı olmayan hiç kimsenin endişeye kapılmasına
gerek yok'
Kurtulmuş, darbe girişimiyle ilgili yurt dışında ise Türkiye'ye
karşı bir algı operasyonu oluşturulmaya çalışıldığını kaydetti.
Batı medyasında "Kurunun yanında yaş da yanacak"
endişesinin gündeme getirildiğinin hatırlatılması üzerine
Kurtulmuş, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu terör örgütüyle irtibatı olmayan hiç kimsenin endişeye
kapılmasına gerek yok. Bu terör örgütü ile irtibatlı, bir şekilde
ilişkili olan herkes yargının önüne gelecek. Ama bunu yaparken asla
adaletten şaşmayacağız. Yani kurunun yanında yaş yanmaması için
olağanüstü titizlikle gayret edeceğiz. Bundan herkesin emin olması
lazım."
"FETÖ ile mücadele konusunda AK Parti'de bir tasfiye
yapılacak mı?" sorusuna Kurtulmuş, "Uzun yıllar AK
Parti teşkilatının içinde bu gruba mensup insanlar, hatta
milletvekili ve bakanlar vardı. Maalesef ciddi müsamahalar da
gördüler. Bunlar bundan sonra da değerlendirilir, nasıl devletin
her yerinden temizleniyorsa, tabii ki AK Parti’de de gereken şey
yapılır." karşılığını verdi.
'Türkiye'nin ekseni bellidir'
"Balyoz, Ergenekon davalarında FETÖ, ağırlıklı olarak
'Avrasyacı' diye nitelendirebileceğimiz damarı tasfiye etmişti.
Şimdi bu darbe girişiminde bulunanların çoğunlukla NATO'da görev
yaptıkları ya da NATO bağlantılı subaylar olduğu görülüyor. 'Acaba
stratejik bir rota değişikliği mi oluyor? Avrasyacı bir istikamete
doğru mu gidiyoruz?" şeklindeki soruya Kurtulmuş şu
karşılığı verdi:
"Geçmiş dönemde de 'eksen kayması' diyorlardı. Türkiye'nin
ekseni bellidir. Türkiye'nin kendisine dönmesi lazım. AB üyeliğine
adayız, NATO üyesiyiz, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesiyiz, Türk
Cumhuriyetlerinin bir parçasıyız, Karadeniz Ekonomik İşbirliği
Teşkilatı üzerinden Rusya'yla kurumsal bir ortaklığımız var,
Ortadoğu'nun bir parçasıyız. Dünyanın her yeriyle eş zamanlı olarak
irtibat kurabilen, doğuyla da batıyla da ilişkilerini sürdürebilen
dünyadaki tek ülkeyiz. Bunun kıymetini bilelim. Biz kategorik
olarak kimseye düşman değiliz ama bize düşmanlık yapanların
düşmanlığını da seyretmeyiz."
Demokratikleşme alanında atılacak adımlar
Demokratikleşme alanında atılacak adımlara ilişkin Kurtulmuş, şu
bilgileri verdi:
"Birincisi, sivil-asker ilişkilerinde sivil iradenin güçlü
hale getirilmesi. İkincisi, TSK'nın uzman orduya dönmesi. Zaten TSK
için mevcut bir 2030 çalışması var. Uzman, çağın gerektirdiği
teknolojik donanımda bir ordu haline getirilmesi. Üçüncüsü, silahlı
gücün tek bir elde toplanmasının önlenmesi. Dördüncüsü de TSK'nın
personel havuzunun çeşitlenmesi.
Bir diğer alan ise siyasetin demokratikleştirilmesi. Ama en
önemlisi devletin vatandaşa ait olması. Onun için de liberal,
solcu, muhafazakar, milliyetçi, Sünni, Alevi, Türk, Kürt her
görüşten, meşrepten, mezhepten, siyasetten vatandaşa devletin açık
hale gelmesi. Eğer biz bunu başaramazsak, devletin içerisindeki
birtakım paralel odakların önüne geçemeyiz."
"Bazı süreçler gözden geçirilecek"
"MİT krizi, Oslo'nun deşifre edilmesi, Gezi olaylarının
arkasındaki provokasyonlar, 17-25 Aralık operasyonları aydınlatıldı
mı?" yönündeki soruya karşılık Kurtulmuş, bundan sonra
hepsinin ortaya çıkacağını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Rus uçağının düşürülmesiyle ilgili mesele… Uludere ile
ilgili mesele, Hrant Dink davasıyla ilgili mesele… Bunların hepsi
ortaya çıkacak. Eğer biz devlet olarak bunları ortaya çıkaracak
iradeyi sonuna kadar korur ve bunları ortaya çıkarabilirsek, bu
zaten o süreçlerin gözden geçirilmesi ve o süreçlerde yapılan
yanlışlardan devletin uzaklaşması demektir."