Türkiye’nin ilk yerli güneş enerjisi panel fabrikasının temeli atıldı
Başbakan Binali Yıldırım, "Bu merkezde çok yüksek nitelikli mühendisler, araştırmacılar, toplam bin kişi istihdam edilecek. Yeni enerji teknolojilerinin yerli ve milli üretime dönüşeceği bir okul halini alacak" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, "Bu merkezde çok yüksek
nitelikli mühendisler, araştırmacılar, toplam bin kişi istihdam
edilecek. Yeni enerji teknolojilerinin yerli ve milli üretime
dönüşeceği bir okul halini alacak" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, YEKA-Fotovoltatik Güneş Modülü Fabrikası
ve Ar-GE Merkezinin temel atma törenine katıldı. Törende konuşan
Yıldırım, "Bugün sadece Ankara bu bölge için değil, Türkiye
için de çok hayırlı, heyecan verici bir temel atma
gerçekleştiriyoruz. İnşallah, Konya-Karapınar ile başlayan
yenilenebilir enerji hamlesinin devamı olan bu fabrikayı da burada
faaliyete geçireceğiz. Bu yatırım hedefimize bir adım daha
yaklaşmamıza vesile oluyor. Hem enerji teknolojilerinin geleceğinin
temelini atıyoruz hem de yenilenebilir alternatif enerji
kaynaklarını daha da zenginleştiriyoruz. Bundan 15 yıl önce
hükümeti, AK Parti iktidarı olarak kurduğumuz ilk dönemlerde
kaynağınız nedir diye soranlara kaynak Türkiye dedik. Türkiye'nin
imkanlarını harekete geçireceğiz, ülkemize kazandıracağız dedik, o
günlerde en büyük vaadimiz bu oldu. Bugün Türkiye'nin özlemleri,
hayalleri birer birer gerçeğe dönüyor. Türkiye'nin var olan
kaynaklarını, imkanlarını teker teker harekete geçiriyoruz. Küresel
yatırımcılar, yerli yatırımcılar Türkiye'ye güveniyor. Doğal
zenginliklerimiz daha da değer kazanıyor, ülkemize yeni hizmetler
olarak geri dönüyor" ifadelerini kullandı.
Güven ve istikrarın kıymetini risk almayanların bilemeyeceğini
anlatan Yıldırım, "Kim bilir? Yatırım yapmak, üretmek,
istihdam kapısı açmak isteyen özel sektör güvenin ve istikrarının
ne anlama geldiğini en iyi sizler bilirsiniz. Bugün ekonomimiz
güven ve istikrar ortamında büyümeye devam ediyor"
dedi.
Türkiye'nin en büyük kaynağının ‘özel sektör' olduğuna işaret eden
Yıldırım, "Türkiye'nin ekonomisindeki dinamizm,
kalkınmasındaki en büyük payda özel sektörün girişimci ruhu yer
almaktadır. Dünya ile rekabet edebilmek için özel sektörle beraber
kalkınmaya, öncülüğü ile büyümeye devam edeceğiz. Ülkemiz için aş
üreten, iş üreten, katma değer sağlayan herkesin başımız gözümüz
üstünde yeri vardır. Biz, yatırımcıların önünü açacağız ve yatırım
için uygun ortamı hazırlayacağız. Yatırımcılar da koşar adımlarla
Türkiye'nin ve kendi işletmelerinizin hedeflerinize
yürüyeceksiniz" şeklinde konuştu.
Kurulacak fabrikanın önemine işaret eden Başbakan Yıldırım,
"Türk firmalarıyla diğer Koreli ortakların birlikte nasıl
başarılı projeleri gerçekleştireceğini de gösteren en güzel
örneklerden bir tanesidir. Geçen günlerde Kore'ye resmi bir
ziyarette bulundum ve çok verimli görüşmelerimiz oldu gerek
başbakan, gerek cumhurbaşkanı ve iş adamlarıyla. Gördük ki küresel
firmalar Türkiye'nin geleceğine inanıyor ve Türkiye'deki büyük
projelerde daha fazla yer almak istiyorlar. Örneğin Yavuz Sultan
Selim Köprüsü'nde alt yüklenici olarak Kore'nin küresel markası yer
aldı" dedi.
Enerji arz güvenliğini artırma yönündeki projelere daha da hız
verileceğini belirten Başbakan Yıldırım, "Bu fabrikanın
yanında ondan daha fazla önemsediğim, bir Ar-Ge merkezinin
kurulmasıdır. Ar-Ge merkezi gerçek anlamda yerlileşmenin de
temelini oluşturuyor. Sadece parçaları getirip birleştirip ürün
elde etmek değil, asıl olan yerli mühendislerin aklı ve alın terini
işin içine koymak ve böylece yerli katma değeri daha yüksek bir
ürün üretmek. Yüzde 60'la başlayacak yerlilik oranı zaman
içerisinde daha da artmış olacak. Daha önce fabrikaların ve Ar-Ge
merkezlerinin yapım süresi bu proje için 24 ay olarak konuşulmuştu.
Ancak, memnuniyetle görüyorum ki 12 ay içerisinde bu tesis bitecek
ve ilk ürün hattan çıkacak. Bu, çok güzel bir gelişme. Çünkü, artık
zaman paradan daha önemli hale geldi" diye konuştu.
Bugün petrolü, doğalgazı konuşurken bundan 30-35 yıl sonra artık
fosil yakıtların değil, başka enerji kaynaklarının konuşulacağını
anlatan Yıldırım, "Yenilenebilir enerji teknolojileri hızla
gelişiyor ve buna bağlı olarak da maliyetlerde de önemli düşmeler
meydana geldi. Önümüzdeki zaman içerisinde çok uygun fiyatlarla
güneş santrallerinden enerji üretimi mümkün hale gelecek.
Vatandaşlarımız da birçok konuda ihtiyaçlarını çok daha düşük ve
makul maliyetlerle karşılayabilecek. Bir ülkenin gelişmesi,
kalkınması, ne kadar enerji ürettiğine, ne kadar enerji tükettiğine
bağlı. Kurulu gücün yüzde 45'ini yenilenebilir enerji kaynaklarına
dönüştürebiliriz. Şu anda yüzde 32'yiz, yüzde 45'e kadar kısa ve
orta vadede bu oranı çıkarabiliriz. Eriştiğimiz yüzde 32'lik oranda
da Avrupa'da ön sıralarda yer alıyoruz. Türkiye'ye bir numara olmak
yarışır, tıpkı büyümede olduğu gibi. Hedefimiz, Türkiye'yi
yenilenebilir enerji konusunda teknoloji üreten ve ihraç eden bir
ülke konumuna getirebilmektir. Sizlerin desteğiyle beklediğimizin
çok daha altında, kısa bir sürede ulaşacağımızı
düşünüyorum" açıklamasında bulundu.
Çevreci projelerin önemine işaret eden Yıldırım, çevreci projelerin
çevre felaketinin önlenmesi için de çok ciddi atılmış adımlar
olacağını söyledi. Türkiye olarak yapılan her yatırımda bir yandan
geleceği teminat altına almak, bir yandan da Türkiye'yi adım adım
inşa etme hedefiyle ilerlendiğini belirten Yıldırım, 15 yıldır
sıfır atık hedefiyle çalışıldığını anlattı. Küresel iklim
değişikliğiyle mücadele için 2030 yol haritasının belirlendiğine
dikkati çeken Yıldırım, "2030 yılında 246 milyon ton, 2012-
2030 yılları arasında ise toplamda 1 milyar 920 milyon ton sera
gazı emisyonu önlenmiş olacak" dedi.
Başbakan Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:
"Yenilenebilir enerji kullanımının artımıyla birlikte
karbon salınımında da önemli bir azalma olacak. Türkiye, bugüne
kadar insanlığı ilgilendiren hiçbir küresel ve bölgesel soruna
kayıtsız kalmamıştır. Gelecek nesilleri ilgilendiren böylesine
önemli bir konuda da asla kayıtsız kalamazdık. Bugün temelini
atacağımız tesislerin toplam tutarı 500 milyon dolardır. Burada
entegre bir üretim gerçekleşecek. Entegre üretim tesisi üç bölümden
oluşacak. Yerli, milli, yeni teknolojiler burada sektörle buluşacak
ve bundan ülkemiz de kazanacak. Bu merkezde çok yüksek nitelikli
mühendisler, araştırmacılar, toplam bin kişi istihdam edilecek.
Yeni enerji teknolojilerinin yerli ve milli üretime dönüşeceği bir
okul halini alacak. Türkiye'de ilk defa yarı iletken teknolojisiyle
ilgili üretim de bu tesiste gerçekleşecek."
Başbakan Yıldırım'ın konuşması sonrasında Hanwha Q Cells-Kalyon
Ortak Girişimi Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, günün anısına
Başbakan Yıldırım'a bir adet ‘Güneş Paneli Hücresi Plaketi' takdim
etti. Fotoğraf çekiminin ardından temel atma töreni
gerçekleştirildi.
(Enise Vural/İHA)