Türkiye Kamu- Sen Başkanı: Üyesini satan var
TÜRKİYE Kamu Çalışanları Konfederasyonu (Türkiye Kamu- Sen) Genel Başkanı İsmail Koncuk, "Sendikalar, hukuksuzluk karşında üyesinin yanında olmalıdır ama bu ülkede üyesini satan, adam yerine koymayanlar var" dedi.
TÜRKİYE Kamu Çalışanları Konfederasyonu (Türkiye Kamu- Sen)
Genel Başkanı İsmail Koncuk, "Sendikalar, hukuksuzluk karşında
üyesinin yanında olmalıdır ama bu ülkede üyesini satan, adam yerine
koymayanlar var" dedi.
Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Eğitim- Sen Korkuteli İlçe
Temsilciliği, Öğretmenler Günü programı düzenledi. Bir restorandaki
programa Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail
Koncuk, Genel Sekreter Musa Akkaş, Mali Sekreteri Seyyit Ali
Kaplan, Türk Eğitim- Sen 1 No'lu Şube Başkanı Bünyamin Seçme, Türk
Eğitim- Sen 2 No'lu Şube Başkanı Fethi Kurt, Isparta ve Burdur'dan
sendika yöneticileriyle öğretmenler katıldı.
'STK'LAR DOĞRUYU SÖYLEMELİDİR'
Genel Başkan Koncuk, 15 Temmuz'u hatırlatarak, darbelerin kabul
edilemez olduğunu vurguladı. Sendika olarak 15 Temmuz'dan sonra
söyledikleriyle bugün yaptıkları açıklamaların aynı paralelde
olduğunu aktaran Koncuk, şöyle dedi:
"Herkesin 'yakın, kesin, yıkın' dediği tarihte Türkiye Kamu- Sen
'adalet ve hukuk' vurgusu yapmıştı. Zira bunun dışında herhangi bir
yaklaşım doğru, insani değildir. Sivil toplum örgütleri, ülkenin
yanlış yönetilmesi durumunda önem arz eden kuruluşlardır. Sivil
toplum örgütleri yanlışı alkışlamak ya da yanlışın yanında durmak
amacıyla varlığını sürdürmez. Zaten böyle bir sivil toplum örgütüne
ihtiyaç da yoktur. Siyaset kurumu yanlış yaptığında STK'lar doğruyu
söylemelidir. İşte biz bunu yaptık. Çok şey yapmadık, yapılması
gerekeni yaptık."
"ÜYESİNİ ADAM YERİNE KOYMAYANLAR VAR"
Sendikaların hukuksuzluk karşında üyesinin yanında olması
gerektiğine işaret eden Koncuk, şöyle dedi:
"Bir sendikadan beklenen; Haksızlığa, adaletsizliğe karşı üyesinin
yanında durmaktır. Bu zaten olması gerekendir. Aslında
düşünüldüğünde bu çok bir şey değildir. Ama sesini çıkarmaya
korkanlar var. Adına 'sendikayım' diyor; sesi çıkmıyor, üyesinin
yüzüne kapıları kapatıyor. Sendikalar, hukuksuzluk karşısında
üyesinin yanında olmalıdır ama bu ülkede üyesini satan, adam yerine
koymayanlar var. Bu nedenle güvenin kapısı Türk Eğitim- Sen'dir.
Elbetteki sendikalar güven kapısı olması gereken kuruluşlardır.
Bunun tersi kabul edilemez. Artık bunları söylemeyi dahi önemli
görür olduk. Bizim yaptığımız büyük bir şey değil, herkesin yapması
gereken bir şeydir. Ama bunları kimse yapmadığında, bizim
yaptıklarımız bir anlam ifade ediyor. Keşke bunları herkes ifade
edebilseydi. Yanlışların önüne geçilmesinde herkes pay sahibi,
sorumluluk sahibi olduğunu ortaya koyabilseydi."
FOTOĞRAFLI