"Türk yargısı hiçbir örgüte teslim olmayacaktır"
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Türk yargısı hiçbir örgüte teslim olmamıştır ve hiçbir örgüte teslim olmayacaktır" dedi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Türk yargısı hiçbir
örgüte teslim olmamıştır ve hiçbir örgüte teslim
olmayacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Adalet Bakanı Abdulhamit
Gül, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen
"Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Kura
Töreni"ne katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Oktay, kura çekerek görevlerine başlayacak olan 403
hakim ve savcıyı tebrik ettiğini belirterek, hakim ve savcılara
görevlerinde başarılar dilediğini söyledi. Adaletin insanlık tarihi
kadar eski bir kavram olduğunu anlatan Oktay, ilk insanla başlayan
adalet arayışının dünyanın sonuna kadar da devam edeceği beşeri bir
mücadele olduğunu dile getirdi. Oktay, Türk tarihinin adalet
konusunda geniş bir birikime sahip olduğunu ve toplumda adaletin
tesisinin geçmişten bugüne önceliği olduğunu kaydederek, yargı
sisteminde yapılan pek çok düzenlemeyle dosya yığınlarının önüne
geçildiğini ifade etti.
"ADALET TEŞKİLATIMIZ, FETÖ'CÜLERİ EN HIZLI VE KARARLI
ŞEKİLDE TEMİZLEYEN KURUM OLMUŞTUR"
Oktay, 17-25 Aralık ile FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki hain darbe
teşebbüsünün yargının bağımsız ve tarafsız olmasının adaletin
tesisi açısından ne kadar hayati öneme sahip olduğunu bir kez daha
gösterdiğini belirterek, "Adalet teşkilatımız, gerekli
mekanizmaları işleterek darbe girişiminin ardından içindeki
FETÖ'cüleri en hızlı ve kararlı şekilde temizleyen kurum olmuştur.
Bu çerçevede adalet teşkilatımızın içine vesayetin açtığı
çatlaklardan sızmış 4 bin civarındaki FETÖ üyesi hakim ve savcı
tasfiye edilmiştir. Aslında bunlara hakim ve savcı demek de doğru
değil. Nasıl ki diğerlerine 'asker' demiyorsak 'asker elbisesi
giymiş hainler' diyorsak, bunlara da hakim ve savcı elbisesi giymiş
içimize sızmış hainlerden başka bir şey diyemeyiz. Kararlarını akıl
ve vicdan yerine ideolojik bağnazlığa dayanarak alanlar ve bağımsız
olmak yerine FETÖ, PKK ve diğer terör örgütlerinden talimat
alanların ne adalet teşkilatımız da ne de devlet teşkilatımızın
herhangi bir noktasında barınmasına müsaade etmedik,
etmeyeceğiz" diye konuştu.
16 Nisan 2017'deki halk oylaması sonucunda yargının bağımsızlığı ve
tarafsızlığının anayasal çerçeveye de alındığını dile getiren
Oktay, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yasama, yürütme ve
yargı arasındaki güçler ayrılığının yeniden tesis edildiğini
söyledi. Oktay, bundan sonraki süreçte adaletin tam tecelli etmesi
açısından ihtiyaç duyulan kanunlarla ilgili TBMM'nin gerekli
çalışmayı yapacağını ifade etti. Oktay, "Sevgili hakim ve
savcılarımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde
her zaman olduğu gibi sizlerin yanınızda olduğumuzu, devletimizin
her türlü imkanını sağlamaya hazır olduğumuzu ifade etmek isterim.
Sizlerden de beklentimiz adaletin tesisi ve adalet terazisini denge
de tutmaktaki kararlılığınızı sürdürmenizdir. Vazifenizi yaparken
bir mazlumun ahının arşı titretmeye yeteceğinizi aklınızdan
çıkarmayınız" şeklinde konuştu.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise kura çekecek adayların avukatlık
mesleğinden geliyor olmasının ayrıca önemli olduğunu dile
getirerek, avukatlık mesleğindeki tecrübelerinin hakimlik ve
savcılık mesleğine güç katacağına inandığını kaydetti. Avukatların
toplumun ve bireyin haklarını koruyan önemli bir kamusal figür
olduğunu söyleyen Gül, yargının hakim, savcı ve avukatla bir bütün
olduğunu anlattı.
"TİCARİ UYUŞMAZLIKLARININ DA ALTERNATİF ÇÖZÜM YOLLARININ
ARABULUCULUĞA DAHİL OLMASINI PLANLIYORUZ"
Toplumdaki ihtilafların çözümünde adil ve etkili sonuçlar üreten
bir sistemin varlığının çok önemli olduğuna dikkat çeken Gül,
şunları kaydetti:
"Biz, bu sistemin varlığını yargısal adaleti sağlayan
kurumsal imkanlarla sınırlı görmüyoruz. Yargısal adaletin yollarını
açık ve hazır tutmak kadar toplumun sorun çözme kültürünü
geliştirmek, sulh ve anlaşma yollarını da teşvik etmek değerlidir,
gereklidir. Adaletin alternatifi yoktur. Adında alternatif sıfatı
yer alsa bile bütün bu ve benzer usullerin mevcut kurumsal
mekanizmaları tamamlayan yöntemler olduğunu biliyoruz.
Vatandaşlarımızın adalete erişimini güçlendiren bu müesseseler,
işlevsel açıdan da sistemi tamamlamakta. Bu anlayışla sistemimize
kazandırdığımız uzlaşma ve arabuluculuk gibi alternatif usuller
kayda değer gelişmeler göstermiştir. 1 Ocak 2018'den bu yana iş
uyuşmazlıklarında devreye giren arabuluculuk uygulaması hem
vatandaşlarımızın hakkına en kısa sürede ulaşmasını sağlamış hem de
mahkemelerin iş yükünü hafifletmiştir. Bu dönem içinde arabuluculuk
görüşmelerinin yüzde 70'i başarıyla, yani uzlaşmayla, anlaşmayla
sonuçlanmıştır. Yine iş mahkemelerinin iş yükünü de yüzde 75
oranında azaltmıştır. Bu başarılı sonuçların verdiği cesaretle de
arabuluculuk uygulamasını yaygınlaştırmak için önümüzdeki dönemde
adım atmayı planlıyoruz. Bazı ticari uyuşmazlıkları da kapsama alma
yönündeki çalışmalarımız devam etmektedir. Önümüzdeki dönem iş
uyuşmazlıklarının yanında ticari uyuşmazlıklarının da alternatif
çözüm yollarının arabuluculuğa dahil olmasını
planlıyoruz."
"HAKİM VE SAVCI SAYIMIZ 20 BİNE YÜKSELDİ"
Gül, son yıllarda hukuk fakültelerinden mezun olan hukukçuların
yanı sıra avukatlık mesleğinden de önemli sayıda hakim ve
cumhuriyet savcısı aldıklarına değinerek, kura töreniyle ilk görev
yerleri belirlenecek 403 adayın da avukatlık geçmişinden geldiğini
anımsattı. Gül, 403 hakim ve savcının göreve başlamasıyla birlikte
19 bin 606 olan hakim ve savcı sayısının 20 bine yükseldiğini
kaydetti.
"TÜRK YARGISI HİÇBİR ÖRGÜTE TESLİM OLMAMIŞTIR VE HİÇBİR
ÖRGÜTE TESLİM OLMAYACAKTIR"
Hakim ve savcı adaylarına aklın, hukukun ve evrensel değerlerin
peşinden ayrılmamaları tavsiyesinde bulunan Gül, "Bu fikri
koruduğunuz sürece vicdanlarınızın hatalı bir pusula gibi sizi
hukukun yolundan ayırıp sarp ve tehlikeli patikalara
sürüklemeyeceği muhakkaktır. Aklı ve vicdanı değersizleştirenlerin
bu güzel ülkeye ödettiği bedel de asla unutulmamalıdır. İstikameti
hukuktan ve vicdanından değil bağlı olduğu örgütten alan FETÖ
mensupları sonuçta kendileri de büyük bir bedel ödeyerek perdeyi
hüsranla kapatmıştır. Devletin ve yargının bir ölümcül virüsten
temizlenmesi yolunda ne kadar büyük mesafe almış olursak olalım
dikkat ve ihtiyatı elden bırakmadan mücadeleye devam edeceğimizi de
vurgulamak isterim. Türk yargısı hiçbir örgüte teslim olmamıştır ve
hiçbir örgüte teslim olmayacaktır. Türk yargısı, yargı yetkisini
yalnızca Türk milleti adına hukuka bağlılıkla kullanacak,
bağımsızlığından ve tarafsızlığından asla ödün
vermeyecektir" dedi.
(İHA)