"Trump’tan beklentimiz beklentimiz kepazeliğe son vermesi"
Terör örgütü YPG'ye silah desteğinde bulunan ABD'yi eleştiren Başbakan Binali Yıldırım, "Yeni yönetimden beklentimiz, artık bu kepazeliğe son vermesi. Biz yeni yönetimi sorumlu tutmuyoruz bundan. Çünkü, bu Obama yönetiminin marifetidir" dedi.
Terör örgütü YPG'ye silah desteğinde bulunan ABD'yi eleştiren
Başbakan Binali Yıldırım, "Yeni yönetimden beklentimiz,
artık bu kepazeliğe son vermesi. Biz yeni yönetimi sorumlu
tutmuyoruz bundan. Çünkü, bu Obama yönetiminin
marifetidir" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, partisinin grup toplantısında yaptığı
konuşmada, terörle mücadele konusuna işaret ederek, milli
seferberlik bilinciyle el ele omuz omuza verileceğini ve alçakların
emellerine ulaşmasına müsaade edilmeyeceğini ifade etti. Kararlılık
vurgusu yapan Yıldırım, kararlı ve sağduyulu tutumu nedeniyle
vatandaşlara teşekkür etti. Terörün sadece Türkiye'nin meselesi
değil, bütün insanlığın başının belası olduğunu belirten Yıldırım,
"Türkiye'nin terörle ortak mücadele çağrısına bütün
ülkelerin daha güçlü ses vermesini bekliyoruz. 2017 yılı bütün
ülkelerin terörle topyekün mücadele konusundaki bilincinin de
zirveye çıkacağı bir yıl olmasını diliyoruz" ifadelerini
kullandı.
Dünya genelinde yaşanan terör olayları ve küresel ekonomik krizinin
yanı sıra birçok olayın yaşandığını anlatan Yıldırım, bunlardan en
önemlisinin 15 Temmuz darbe girişimi olduğunu söyledi. Sloganlar
üzerine Başbakan Yıldırım, "Bu oyunu zaten bozdunuz, bu
oyunu Kahraman Kazanlılar bozdu, Ankara bozdu, İstanbul, 79 milyon
vatanını, milletini, bayrağını seven vatandaşlarımız bozdu. Gölbaşı
hoşgeldiniz. Samsun hoşgeldin. Yarışa başladılar. Biz hepinizle
gurur duyuyoruz, milletimizle gurur duyuyoruz. Sizler bizim baş
tacımızsınız" diye konuştu.
Geçtiğimiz 6 ay içerisinde yaşananlara değinen Yıldırım,
"Tek cümleyle özetlemek gerekirse 6 ay içerisinde başımıza
gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi. 15 Temmuz darbe girişimi,
hiçbirimizin öngördüğü bir şey değildi. Alçak terör örgütü, 17-25
Aralık'ta emeline ulaşamayınca son çareyi hainlik yapmakta gördü ve
milletin silahıyla, tankıyla, tüfeğiyle, uçağıyla milletin üzerine
ateş ederek halkın iradesiyle işbaşına gelen hükümeti ve
Cumhurbaşkanını ortadan kaldırmak istedi ama hesap tutmadı. Niye
tutmadı, çünkü iş başında milletten gücünü alan AK Parti iktidarı
vardı. AK Parti iktidarı ilk günden bugüne kadar bir yandan millete
hizmet ederken, diğer yandan da vesayet odaklarına karşı amansız
mücadelesini vererek bugünlere geldi" dedi.
"NE YAPARLARSA YAPSINLAR HİZMET KERVANI YÜRÜMEYE DEVAM
EDECEK"
Hizmetlerin devam edeceğini vurgulayan Başbakan Yıldırım,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yaptıkları terör faaliyetleri ile bu büyük eserleri
gölgelemeye çalıştılar. Ne yaparlarsa yapsınlar hizmet kervanı
yürümeye devam edecek. Hizmetlerimiz devam edecek. Terörle kararlı
mücadelemiz de devam edecek. Bütün bu terörün tırmandırılmasının
arkasındaki sebep Türkiye'nin terörle mücadelede gösterdiği
kararlılığa karşı terör yuvalarını harekete geçiren, onların
arkasındaki güçlerin duyduğu rahatsızlıktır. Hangi rahatsızlığı
duyarsa duysunlar Türkiye, bölgede hem insanının yüzünü güldürecek,
muasır medeniyetlerine ulaşacak hizmetleri birer birer yerine
getirecek hem de milletimizin birliğini, beraberliğini,
kardeşliğini yok etmeye çalışan bu şer odaklarıyla amansız
mücadelesini sürdürecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi
olmasın."
Terörü ortadan kaldırmanın yolunun 'huzur, güven, kardeşliklerin
geliştirilmesi' olduğunu belirten Yıldırım, "Irak'ta,
otorite olmazsa, Suriye'de otorite devlet olmazsa, biz güvende
olamayız. Onun için işe ilişkilerimizi düzeltmekle başlayalım.
Rusya ile ilişkilerimizi düzelttik. İsrail'le devam eden
ilişkilerimizi bir noktaya getirdik. Bununla da yetinmedik, 6
yıldır Suriye'de devam eden katliamı artık son vermek gerektiğini
düşündük, inisiyatif aldık, Rusya ile beraber ateşkesin
sağlanmasını başardık. Bununla da kalmadık, bu ateşkesin Birleşmiş
Milletler tarafından kabulünü de sağladık ve bütün ülkelerin
Suriye'de kalıcı bir barışa adım atmaları için önemli bir zemin
oluşturduk. Halep'te yaşanan katliama da tek müdahale eden ülke
Türkiye oldu ve 46 bin masum insanı ateş çemberinin içinden
çıkararak onları hayata bağladık, ihtiyaçlarını karşıladık ve
bağrımıza bastık. Türkiye kendine yakışanı yaptı. Bu millet kendine
yakışanı yaptı. Bunlar az şeyler değil ama bu yöndeki çabalarımız
bitmedi, devam ediyor. Şimdi de Irak'la ilişkilerimizi düzeltmek
için bir süreç başlattık. Cumhurbaşkanımız Irak Başbakanı ile bir
telefon görüşmesi gerçekleştirdi, bu hafta içinde de biz bir
ziyaret gerçekleştirmek suretiyle Irak'la olan dayanışmamızı,
terörle mücadele konusundaki birlikteliğimizi bizatihi ziyaret
ederek göstermiş olacağız. Komşu ülkelerle barış, kardeşlik içinde
yaşamak hem komşularımızın geleceği, orada yaşayan kardeşlerimizin
refahı hem de ülkemizin huzuru ve güveni için önemlidir. Olmazsa
olmazdır. Bunun için her türlü gayreti bundan sonra da göstermeye
devam edeceğiz. Çünkü enerjimizin ve vaktimizin, kaynaklarımızın
terörle israf olmasına artık göz yumamayız. İnsanlarımız geleceğe
umutla, daha güzel beklentiler içerisinde görmek istiyor"
dedi.
Ekonomi alanında yapılan icraatları hatırlatan Yıldırım, kobilere
düşük faizli kredi verileceğini belirtti. Yıldırım, yeni kaynağa
ihtiyaç olan kobiler başta olmak üzere bütün iş alemine büyük bir
imkan sağlandığını, 250 milyar hacminde bir kredi imkanının
sağlandığını dile getirdi. 25 milyar lira kaynak aktararak, bunun
karşılığı 250 milyar liralık bir imkanının sağlandığını söyleyen
Yıldırım, ilave borçlanmanın yapılmayacağını ve mali disiplinden
vazgeçilmeyeceğini dile getirdi. Asgari ücrette yapılan artışa
dikkati çeken Yıldırım, 10 milyarlık ilave kaynağın hem işçiye hem
emekliye hem de işverene aktarılacağına işaret etti.
Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti: "Bugün asgari
ücreti düşük bulan olabilir, bizim de daha fazla vermeyi gönlümüz
arzu eder, ancak imkanlarımız artıkça bunu da yapmaktan asla
kaçınmayacağız. Çünkü, her şey imkanlara göre, ihtiyaçlar sınırsız
imkanlar kısıtlı. Önemli olan kısıtlı imkanlarla sınırsız
ihtiyaçları, öncelikleri gözeterek karşılayabilmektir. Bunun için
gayret ediyoruz, bunun için çalışıyoruz."
"EKONOMİ İLE İLGİLİ YENİ BİR TEDBİRİMİZ DE ESNAF VE AHİLİK
FONU"
"Ekonomi ile ilgili yeni bir tedbirimiz de Esnaf ve Ahilik
Fonu'dur" diyen Yıldırım, "Bunu da kurmaya karar
verdik. Hayırlı uğurlu olsun. Aynen işsizlik fonundan oluğu gibi
bir fon oluşturuyoruz. Çalışırken işini kaybedenlere belirli bir
süreyle destek sağlıyorsa esnaf ve Ahilik Fonu da iş yeri kapanan,
zora giren ve işsiz kalan esnaflarımıza nefes aldıracak onlara bir
imkan sağlayacak. Esnaf, bir pay koyacak her ay, devlet de bir pay
koyacak. Bu paralar birikecek, nemalandırılacak, daha sonra zora
girenler bu kaynaktan yararlanarak sıkıntılarını giderecek, tekrar
işlerini yola koyacak. Bu, bir güvencedir, milyonlarca esnafımıza
bir güvence olarak bu tedbiri de getiriyoruz. Bunun kanunu da en
kısa süre içinde Yüce Meclis'in huzuruna getireceğiz ve bu
düzenlemeyi yapacağız" açıklamasında bulundu.
Ankara'da açılışı yapılan tesisler hakkında bilgi veren Başbakan
Yıldırım, Ankara'ya muazzam bir fuar merkezinin yapılacağını ve
bunun için çalışmaların hızlandırılacağını ifade etti.
MERSİN'DEKİ SEL FELAKETİ
Konuşmasında Mersin'deki sel felaketine değinen Yıldırım,
"Orada 3 vatandaşımız hayatını kaybetti, 2 vatandaşımız
aranıyor. Dolayısıyla hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan
rahmet diliyoruz. Giden mal geri gelir giden can geri gelmez.
Vatandaşlarımız rahat olsun, zararları ziyanları neyse elimizdeki
imkanlarla karşılayacağız. Bugünler birlik, beraberlik, kardeşlik
günüdür, dayanışma günüdür. En kısa süre içinde de Mersin'e
gideceğim, vatandaşlarımızla bir arada olacağım" dedi.
Yapılan icraatlara değinen Başbakan Yıldırım, "Ölçüsüz
ileri geri konuşanlar, Türkiye'ye hangi eseri kazandırdıklarını
söylesinler. Var mı bir şey? Ne varsa, AK Parti'de var. Bölünmüş
yollar, havaalanları, şimdi de bakın Avrasya Tüneli'nden mutlaka
geçin, müthiş bir eser. Ben evvelsi gün geçtim, Yenikapı'dan Numune
Hastanesinin önüne 4,5 dakika" şeklinde konuştu.
Bu yıl içerisinde Tuz Gölü'nün altına yapılan depolama tesislerinin
de hizmete alınacağına dikkati çeken Yıldırım, böylece doğalgazın
temini ile ilgili bir problemin kalmayacağını ifade etti. Yıldırım,
iki yıl içerisinde doğalgaza erişmemiş hiçbir ilin kalmayacağını,
en son Ağrı'nın da ihalesinin yapıldığını, ilçelere de doğalgaz
verilmeye başlandığını söyledi.
"YENİ YÖNETİMDEN BEKLENTİMİZ ARTIK BU KEPAZELİĞE SON
VERMESİ"
Suriye'deki gelişmelere işaret eden Yıldırım, "Bugün Fırat
Kalkanı Harekatı'nın 133'üncü günündeyiz, operasyonlarda bugüne
kadar bin 270 DEAŞ mensubu etkisiz hale getirildi ve yakalananlarla
birlikte sayı bin 561. Şimdi dünya DEAŞ diyor, DEAŞ yatıyor, DEAŞ
kalkıyor. Onlar yalandan mücadele ediyor. Lafını yapıyor,
mücadeleyi yapan sadece Türkiye. Amerika'nın da bir halt ettiği
yok. Diğerlerinin de bir şey yaptığı yok, laftan başka bir şey yok.
Yaptıkları var, YPG'ye, PYD'ye açıkça silah veriyorlar. Türkiye'de
daha fazla anarşi olsun, daha fazla terör olsun diye. Bu dostluğa
sığmaz. Yeni yönetimden beklentimiz artık bu kepazeliğe son
vermesi. Biz yeni yönetimi sorumlu tutmuyoruz bundan. Çünkü, bu
Obama yönetiminin marifetidir. Terör örgütünü kullanarak terörle
mücadele etmek, mafyayı kullanarak mafyayı alt etmek gibi bir şey.
Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir devlet anlayışı olabilir mi?
Onun için artık gün, dostun düşmanın ortaya çıkma günüdür. Biz,
yıllardır NATO'da Amerika ile beraberiz. Stratejik ortağımız,
bölgede birçok konuda birlikte çalışmalarımız var. Bütün bu
stratejik ortaklığın bir terör örgütü tarafından gölgelenmesine
Amerika asla izin vermemelidir" diye konuştu. Yıldırım,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Açık açık belli, PYD eşittir PKK, YPG eşittir PKK, PKK
eşittir bölücü terör örgütü. Bunların artık görülmesini istiyoruz.
FETÖ orada, PKK'nın uzantıları gelmiş yanınıza yanaşmış, ne
yapıyorsunuz kardeşim? Bir karar verin. Türkiye ile mi bir
olacaksınız? Bu alçak terör örgütlerine kucak mı açacaksınız, bir
karar verin. Türkiye, Türk milleti bunu yeni Amerikan yönetiminden
bekliyor. Ümit ediyorum ki Amerika terör örgütleriyle değil,
Türkiye gibi bölgede istikrarı, güveni, barışı tesis etmek için
elini taşın altına koyan ülke ile işbirliğini daha fazla tercih
edecek ve geçmiş yönetimin başlattığı bu yanlıştan dönecektir.
Dönerse döner, dönmezlerse biz kendi işimizi hallederiz."
Yıldırım, Suriye'deki ateşkes için yapılacak görüşmelere terör
örgütlerinin katılmayacağını belirtti.
ANAYASA DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ GÖRÜŞMELERİNDE 'YETERİNCE ZAMAN
TANINMADIĞI' KONUSUNDAKİ İDDİALAR
Anayasa değişiklik teklifinin AK Parti grubu olarak Meclis'e
sunulduğunu hatırlatan Yıldırım, "Şimdi diyorlar ki
'Efendim yeterince zaman tanınmadı, fazla konuşulmadı, dolayısıyla
ne bu acele?'. İnsaf edin, 3 saate yakın konuşan milletvekili var.
Ne konuşuyorsun 3 saat. Yüz saat konuşmuşsunuz, zaten 50 senedir
konuşuyorsunuz. Konuşmakla iş olmuyor ki, az konuşacak çok iş
yapacaksın. Devir, laf üstüne laf devri değil, taş üstüne taş koyma
devri" dedi.
"DİLİMDE TÜY BİTTİ, ANLATAMADIM"
MHP'nin sürece verdiği katkıya değinen Yıldırım, "Peki, CHP
ne yaptı? Her zamanki yaptığı yaptı. HDP ile beraber yapılan
değişikliği bir rejim değişikliği olduğunu ısrar edip durdu. Sayın
Kılıçdaroğlu'na, 'bu bir rejim değişikliği değildir, bu bir yönetim
sistem değişikliğidir' dedim, dilimde tüy bitti anlatamadım. Artık
demiyorum, vazgeçtim. Ama şimdi bir şey aklıma geldi. Niye acaba,
Sayın Kılıçdaroğlu bu bir rejim değişikliğidir diye ısrar ediyor,
düşündüm düşündüm, haklı olduğuna karar verdim. Bir ölçüde. Nedir
biliyor musunuz? Doğru bu bir rejim değişikliği, vesayet rejimini
değiştiriyoruz. Artık vesayet yok. Yapılan değişiklik artık
vesayetin bundan sonra hiçbir şekilde yüce Meclis'te adı esamesi
okunmayacak. Vesayet darbe anayasasından geliyor" diye
konuştu.
Yıldırım, "Genel Kurul'da kapsamlı bir değişiklik
öngörmüyoruz. Böyle bir ihtiyaç yok, doğru da değil. İnşallah gelen
bu metin, genel kurul sürecinde milletvekillerimiz tarafından
vatandaşlarımıza, kamuoyuna anlatılacak. Daha fazla anlaşılması
sağlanacak ve böylece Meclis Genel Kurulu sürecini de başarıyla
tamamlamış olacağız. Bu konuyla ilgili değerlendirmelerimizi hafta
boyu yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Keçiören Metrosu'nun 5 Ocak Perşembe günü açılacağını müjdesini de
veren Yıldırım, Keçiören Metrosu'nun bittiğini ve AK Parti'nin
başlayıp bitirmediği işin olmadığını belirtti.
Meclis'in bu haftaki programına değinen Yıldırım, bu hafta
içerisinde OHAL'in 3 ay uzatılmasına yönelik bir kararı da
Meclis'in görüşeceğine ve bunun karara bağlanacağına işaret etti.
Yıldırım, önümüzdeki (9 Ocak) pazartesi gününden itibaren anayasa
değişiklik telifinin Meclis Genel Kurulu'nda görüşüleceğini ifade
etti.
(İHA)