Telefon suçları için yasal değişiklik istedi
CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, vatandaşların telefonla dolandırılmasının önüne neden geçilemediğini İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk'e sordu. Vatandaşların bütün mal varlıklarını dolandıran bu kişilerin yakalanmaları halinde en fazla üç ay hapis cezasına çarptırıldığını hatırlatan Aydın, bu konuda kanuni düzenleme yapılmasını istedi.
CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, vatandaşların telefonla
dolandırılmasının önüne neden geçilemediğini İçişleri Bakanı
Sebahattin Öztürk'e sordu. Vatandaşların bütün mal varlıklarını
dolandıran bu kişilerin yakalanmaları halinde en fazla üç ay hapis
cezasına çarptırıldığını hatırlatan Aydın, bu konuda kanuni
düzenleme yapılmasını istedi.
CHP Meclis Grup Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Aydın, telefonla yapılan
dolandırıcılık suçların bireysel değil, organize olduğunu
bildirerek, çok sayıda vatandaşın mağduriyete uğradığını açıkladı.
Aydın, Bakan Öztürk'e verdiği önergede dolandırıcılık suçu
işleyenlerin vatandaşları Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından
arandığını, kişinin TC kimlik numarasını, banka bilgilerini, eş ve
çocuklarının isimlerini, oturdukları ya da görev yaptıkları
yerlerin bilgilerini ve diğer özel bilgileri aktararak
inandırıcılık sağladığını hatırlatarak şöyle devam etti:
"Çoğunlukla kendilerini polis ya da savcı olarak tanıtan bu
kişiler, aradıkları vatandaşımızın terör örgütü içinde adının
geçtiği yalanını söyleyip, tüm banka hesaplarına el konulacağı
yönünde korkutucu tehditte bulunmaktadır. Aynı şahıslar aradıkları
kişiye, kendilerine para ödeme yapmaları halinde yardım sözü
vermekte, parayı aldıktan sonra da ortadan kaybolmaktadır.
Türkiye'de birçok kişi bu yolla dolandırıcılık yapanlara yüklü
miktarda para kaptırmış hatta tüm varlığını vermek zorunda
kalmıştır."
Mağdurların dolandırdıklarını anlayınca en yakın polis karakoluna
koştuklarını, ancak kendilerini savunamadıklarını ifade eden Aydın,
dolandırıcıların son bir yılda elde ettiği yasadışı gelirin sadece
Ankara ilinde 70 milyar TL olduğunu söyledi.
Erkan Aydın, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk'ün cevaplaması
talebiyle önergede şu soruları yöneltti:
"Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Şube Başkanlığı'nın
takibinde olan bu dolandırıcılık suçları neden engellenememektedir?
Dolandırıcılık suçu işleyenlerin büyük kısmının yerleri bilindiği
halde bu suç örgütüne neden operasyon yapılmamaktadır?
Dolandırıcıların elde ettikleri büyük meblağları kime ve nasıl
aktardıkları konusunda araştırma ve inceleme yapılmakta mıdır? Söz
konusu dolandırıcıların yakalanması için GSM şirketlerinin sinyal
kesmesi halinde Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yetkili birimlerince
sinyal takibi yapılamaz mı? Dolandırıcılar yakalanmaları halinde
yasal boşluk bularak en fazla üç ay hapis cezasına
çarptırılmaktadır. Söz konusu suçun; 157/1 Kanun maddesinin; 158/1
maddesine alınarak nitelikli dolandırıcılık suçuna dahil edilmesi
gerekmez mi? Suçlularla mücadelenin Organize Şube Müdürlüğü
tarafından yürütülmesi gerekmez mi?".
(İHA)