Telafer- Hatay hattını 40 günde ölüm ve doğumlarla aştılar
IRAK'ın Musul kentinin terör örgütü DEAŞ'tan temizlenmesi için başlatılan operasyonun ardından Telafer'de çift yönlü baskı altında kalıp yurtlarını terketmek zorunda kalan Türkmenlerin Hatay'a akın akın gelişleri sürüyor. Kış şartlarında 40 günlük yaya yolculuğu göze alan yaşlılardan donanlar olduğu, hamilelerin de bu çileli yolda doğum yaptığını anlatan Türkmenler, "Bizi en çok üzen, kendileri...
IRAK'ın Musul kentinin terör örgütü DEAŞ'tan temizlenmesi için
başlatılan operasyonun ardından Telafer'de çift yönlü baskı altında
kalıp yurtlarını terketmek zorunda kalan Türkmenlerin Hatay'a akın
akın gelişleri sürüyor. Kış şartlarında 40 günlük yaya yolculuğu
göze alan yaşlılardan donanlar olduğu, hamilelerin de bu çileli
yolda doğum yaptığını anlatan Türkmenler, "Bizi en çok üzen,
kendileri de Şii Türkmen olan Haşdi Şabibilerin zulümleri oldu"
dedi.
Aralık ayı başından itibaren çok küçük gruplar halinde Telafer'den
kaçanlar Hatay'a kadar gelirken, son bir haftada daha büyük gruplar
halinde Hatay'ın Kırıkhan İlçesi sınırından Türkmen girişlerinde
artış oldu. Bunun üzerine Hatay Yardımlaşma Derneği (HAYAD) çeşitli
yardım kuruluşlarına çağrı yapıp sığınmacılar için kurulan çadırı
genişletti. Bir haftada 800 dolayında 7'den 70'e Türkmenlerin
geldiği Kırıkhan'a bu sabaha karşı da 40 kişilik bir grup geldi. Bu
grubun içinde 10 günlük bir bebek olduğu görüldü. Dün de göç
yolunda doğan bir bebekle birlikte Yeryüzü Doktorları örgütü
hekimlerinin küntrolüne verildi.
ELBİSELERİ ÇAMUR DERYASI, AYAKKABILARI YIRTIK
DHA muhabirlerinin görüştüğü Telafer Türkmenleri, güvenlikleri
nedeniyle isimlerini açıklamayıp, bir bölümü yüzlerini de
gizleyerek Türkiye'deki akrabalarına ulaşmaya çalışacaklarını
söyledi. Telafer'den kaçanların 10 bine yakın olduğunu, en az 5 bin
kişinin daha Suriye topraklarında bulunduğunu ve Türkiye'ye gelmeye
çalıştıklarını anlatan sığınmacılar, yanlarına aldıkları
yiyeceklerin bittiğini, ot ve başka ne bulurlarsa yiyerek hayatta
kalmaya çalıştıklarını, büyük dereleri geçerek 40 gün yaya
yürüdüklerini belirtti. Azez'e ulaştıklarında kısa bir mola
verdiklerini ve 2 gün daha yürüyerek Hatay'a geldiklerini anlatan
Türkmenlerin bellerine kadar çamur içinde olduğu, ayakkabılarının
yırtıldığı görüldü.
'ONLAR DA TÜRKMEN'
Çadırda ilk olarak elbiseleri değiştirilip banyo yaptırılan ve
sıcak yemek verilen Türkmenler şu ortak cümlelerle yaşadıklarını
anlattı:
"DAEŞ'den sonra İran'ın desteklediği milisler bizi göçe zorladı.
Haşdi Şabilerden kaçtık. En zorumuza giden de bu. Onlar da
Türkmendi. Her tehlikeyi göze alıp yola çıktık. Önce nereye
gideceğimizi bilemiyorduk. Yardım edenler oldu. Bir buçuk aydır
yollardayız. Türkiye'ye, kardeşlerimizin yanına ulaştığımız için
artık kendimizi güvende hissediyoruz. Ama arkada daha binlerce kişi
var.
'DONANLARI YOLDA BIRAKTIK'
Yolda donan yaşlılar oldu. Onları barınabilecekleri bazı yerlerde
bıraktık. 3 kişi ölmüş. Hamilelerimiz var. Yolda doğum yapıyorlar.
Bizim sesimizi dünya duysun. Bizi kim kurtaracak?"