"Teknoloji bağımlısı çocuklar okulda çabuk sıkılıyor"
Psikolog Buse Başköylü, teknoloji bağımlılığı olan çocukların okulda daha çabuk sıkıldığını söyledi.
Psikolog Buse Başköylü, teknoloji bağımlılığı olan çocukların
okulda daha çabuk sıkıldığını söyledi.
Psikolog Buse Başköylü, günümüzde teknolojinin hayata dair birçok
kolaylığı beraberinde getirse de özellikle çocuklar üzerinde
olumsuz etkilerinin saymakla bitmediğini belirtti. Son yıllarda
teknoloji kullanımına başlama yaşının oldukça küçük yaşlara
indiğine değinen Başköylü, "Bu da gelişimsel olarak birçok
çocuğa hasar vermektedir. Okul öncesi dönemde gelişimi etkileyen
teknoloji, okul çağında ise okulu sıkıcı bulma, okula gitmek
istememe, ödev yapmada isteksizlik, akademik başarısızlık gibi
birçok olumsuzluğu beraberinde getirmektedir. Çok küçük yaşlardan
itibaren teknoloji ile fazlaca vakit geçiren çocuklar birçok
problemle karşı karşıyadır. Saatlerce televizyon izleyen,
tabletiyle oynayan çocuklar, akranlarına oranla bilişsel becerileri
kazanmada geri kalabilmektedir. Bu çocuklarda toplumsal etkileşim
ve sosyal iletişim alanlarında problem görülebilmekte, dil
becerilerinde gecikme olabilmekte, dikkat ve hafıza sorunları
meydana gelebilmektedir" dedi.
"OKULA GİTMEMEK İÇİN AĞLAMA NÖBETLERİ
YAŞANABİLİYOR"
Başköylü, okul öncesi dönemde uzun saatler teknolojiyle iç içe olan
çocukların okul sürecinin de sancılı geçtiğini belirterek,
"Okul çağı çocuklarında en sık karşılaştığımız
problemlerden biri, okulu sıkıcı bulmadır. Okulu sıkıcı bulan bir
çocuk ise okula gitme konusunda oldukça isteksizdir. Okulu sıkıcı
bulma, okul reddine temel oluşturabildiğinden bu çocuklar zamanla
okula gitmemek için ağlama nöbetleri geçirmekte, karın ağrıları,
mide bulantıları gibi sebeplerle ailesini ikna etmeye çalışmakta ve
ikna olmayan bir ebeveyn söz konusuysa öfke nöbetleriyle anne
babayı zor duruma sokabilmektedir" diye konuştu.
"TEKNOLOJİ ZAMANLA ÇOCUKLARDA BAĞIMLILIK
YAPIYOR"
Teknolojiyle fazlaca vakit geçiren çocukların zamanla bağımlılık
geliştirebildiğini dile getiren Başköylü, "Teknolojinin
rengarenk dünyasına alışan çocuklar için okul ortamı oldukça
renksiz ve cansızdır. Telefon, televizyon, tablet gibi teknolojik
aletler maalesef ki birçok rengi içerisinde bulunduran, çok fazla
uyarıcıya sahip cihazlardır. Çocukların tercih ettikleri oyunlar
ise genellikle hızlı bir akışa, ani geçişli görsel efektlere
sahiptir. Okul ise bu renkli ekranda alıştıkları dünyadan oldukça
uzaktır. Okul, yeterli düzeyde uyaranla öğretimin sağlandığı
yerdir. Fazla uyarana alışan bir çocuk için okul yavaş, durağan ve
monotondur. Bu nedenle çocuklar okulu oldukça sıkıcı bulmaktadır.
Teknoloji bağımlılığı olan çocuklar okuldan bir an önce eve gitmek
istemekte, evde ödevlerini yapma konusunda isteksiz olmaktadır.
Aileler ise çocuklarını okula götürebilmek için veya çocuklarına
ödevlerini yaptırabilmek için teknoloji kullanımını ödül olarak
kullanabilmektedir. Çocuğa 'Bugün okula gidersen eve geldiğinde 2
saat tabletle oynayabilirsin', 'Ödevlerini yaparsan televizyon
izleyebilirsin' gibi sözler verilebilmektedir. Oysaki dıştan
denetimli bu ödül sistemini çok önermediğimiz gibi verilen bu
sözler teknoloji bağımlılığını da desteklemektedir"
ifadelerini kullandı.
"TELEFON, TABLET KULLANIMI 1 SAAT İLE
SINIRLANDIRILMALIDIR"
Başköylü, ailelerin teknoloji kullanımına çocuğun doğumundan
itibaren mutlaka sınırlandırma getirmesi gerektiğini vurgulayarak,
"Misafirliğe gidildiğinde çocuğunun sakin oturması için
eline telefon veren, yemek yedirmek için tabletten yardım alan
ebeveynler oldukça yanlış bir tutum içerisindedir. Teknoloji,
ebeveyn denetiminde kontrollü bir şekilde kullanılmalıdır. Okul
çağındaki çocuklarda telefon, televizyon, tablet kullanımı 1 saat
ile sınırlandırılmalıdır" dedi.
(İHA)