TBMM Genel Kurulunda ‘Halep’ vurgusu
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, "İnsan haklarından bahseden modern Batı dünyasının tavrı yine insanlık adına kahredici. Caretta kaplumbağalarına gösterdikleri ilgiyi, şefkati maalesef söz konusu Halep olunca, söz konusu Arakan olunca, söz konusu Lahor olunca, söz konusu İstanbul olunca aynı tavrı sergileyemiyorlar" dedi.
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, "İnsan haklarından
bahseden modern Batı dünyasının tavrı yine insanlık adına
kahredici. Caretta kaplumbağalarına gösterdikleri ilgiyi, şefkati
maalesef söz konusu Halep olunca, söz konusu Arakan olunca, söz
konusu Lahor olunca, söz konusu İstanbul olunca aynı tavrı
sergileyemiyorlar" dedi.
TBMM bütçe görüşmelerine ‘Halep' damga vurdu. TBMM Başkanvekili
Ahmet Aydın, Halep'te insanların katledildiğini belirterek,
"Uzun zamandır yaşanan insanlık dramında son günlerde sivil
ve masum Halep halkının üzerine uçaklar, bombalar yağdırılarak
kadın, çocuk, yaşlı katlediliyor. Şu an 4 mahallede 3 kilometrelik
bir alanda 100 binin üzerinde insan, tarihin en büyük trajedisiyle
karşı karşıya bir durumda. Türkiye'nin, Sayın Cumhurbaşkanımızın,
Başbakanımızın, hükûmetimizin yapmış olduğu yoğun temaslar
neticesinde sivillerin tahliyesi için ateşkes ilan edilmesine
rağmen maalesef çok kötü haberler de alıyoruz. İnsan haklarından
bahseden modern Batı dünyasının tavrı yine insanlık adına
kahredici. Caretta kaplumbağalarına gösterdikleri ilgiyi, şefkati
maalesef söz konusu Halep olunca, söz konusu Arakan olunca, söz
konusu Lahor olunca, söz konusu İstanbul olunca aynı tavrı
sergileyemiyorlar. Paris'te, Brüksel'de bir saldırı olduğunda bütün
dünya o saldırıya karşı, teröre karşı kenetlenerek 'Je suis Paris',
'Je suis Brüksel' diye dünyaya hep birlikte teröre karşı ortak
mücadele adına bir birliktelik sergilendi ama maalesef Batı
dünyası, söz konusu Müslümanlar olunca ezilenler, mağdur edilenler
belli bir bölge halkı olunca 'Je suis Lahor' diyemiyorlar, 'Je suis
İstanbul' diyemiyorlar, 'Je suis Halep' demekten
kaçınıyorlar" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ise, Halep'in uzunca bir
zamandır sivil, çoluk çocuk, hastane, eğitim kurumu ayırt
etmeksizin saldırı altında olduğunu hatırlatarak, "Bugün
itibarıyla son birkaç gün itibarıyla sivillerin yaşadığı alan
tamamen daralmış durumda ve burada bir ateşkes tesis etmek
suretiyle burada yaşayan sivillerin oradan tahliye edilmesi için
bir çaba sarf ediliyor. Fakat, dün gerçekleşen bir ateşkesle bu
sabah tekrar başlayan tahliyeler yine orada bulunan çeşitli
örgütler, milisler, terör örgütleri, her kimse bunların saldırısına
maruz kaldı. Koca koca dünyaya bakıyoruz, koca koca kurumlar var.
Birleşmiş Milletler deklarasyon yayımlar durur, Avrupa Birliği
insan hakları dersleri verir fakat burada yaşanan insan hakları
ihlaline karşı bir adım atılacağı zaman ciddi bir girişimde
bulunulmadığını maalesef üzülerek görüyoruz. Halep'te âdeta bir
soykırım işleniyor; maalesef dünya kör, gözleri körelmiş
durumda" ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök de, dünyadaki bütün çatışmalarda,
savaşlarda mağdurun sivil yurttaşlar olduğunu söyleyerek,
"Dünyanın her yöresinde yaşanılan çok acı bir gerçek.
Dolayısıyla bütün dünyanın, dünyanın neresinde olursa olsun ve şu
anda gündemde olan Halep'te olmak üzere masum insanların, sivil
yurttaşların, çocukların, kadınların, gençlerin bir çatışma ortamı
içerisinde hiç gereği yokken hayatlarını kaybettikleri bir ortamın
yaratılmasına izin vermemeleri gerekir. Bu, acı bir çığlıktır,
önemlidir, çok önemli bir insanlık dramıdır" şeklinde
konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, şunları kaydetti:
"Halep'te İran'ın yönlendirdiği bir kısım milislerin
kuşatma bölgesinden tahliye edilmek üzere bekleyen sivillerin
bulunduğu konvoya ateş açtıklarını, ölen ve yaralananların olduğunu
öğreniyoruz. Bu tahliye edilen yaralılara, masum çocuk, kadın ve
yaşlıları taşıyan konvoya ateş açılmasını şiddetle kınıyoruz.
Ayrıca bu tür iç kargaşalardan ve iç savaşlardan maalesef öncelikle
yine masumların ve mazlumların mağdur olduğunu görüyoruz. Ayrıca,
gözümüzün önünde cereyan eden bu hadiseler, ülke olarak birlik ve
beraberliğe, Türkiye Cumhuriyeti'nin dirayetine ne kadar
ihtiyacımız olduğunu; ordusuz ve devletsiz toplumların ayak altında
ezildiğini gösteren maalesef çok acı ibretlerdir. O bakımdan
Türkiye'de hepimiz bu hadiseleri dikkatle takip ederken Türkiye'nin
de bir alarmda olduğuna da dikkatleri çekmek
istiyorum."
HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise, insanların
güvenli bir koridor açılarak çıkarılması için herkesin elinden
geleni yapması gerektiğini kaydederek, "Bu hassasiyetin
Suriye'nin ya da dünyanın neresinde olursa olsun ayrım
gözetmeksizin kim tarafından yapılırsa yapılsın gösterilmesi lazım
yani Mayıs ayında olduğu gibi bir Alevi Zara- köyüne Suriye'de
yapıldığında da gösterilmesi lazım, Halep'te de şu anda olduğunda
gösterilmesi lazım. Bunda herkesin samimi olması lazım ama
öncelikle galiba herkesin, özellikle siyasilerin samimi olması
gereken şey, savaş çıkmadan önce bunu çıkartmamak gerektiği. Yani
bununla ilgili mücadele etmek gerektiği ve önlemek gerektiği. Buna
ilişkin olarak biz de oradaki sivil halka özellikle sabır diliyoruz
ve yapılması gereken her türlü insani desteğin yapılmasını, insan
hakları ihlallerinin uluslararası örgütlerce de tespit edilip
kınanmasını talep ediyoruz" şeklinde konuştu.
(İHA)