Taş ocağı şirketi ile köylülerin hukuk mücadelesi
İZMİR'in Bergama ilçesinde taş ocağı işleten Kalker Madencilik Limited Şirketi, mahkemeyi yanıltarak kendilerine dava açıp 5 ay süreyle kapıtılmalarına neden olduğunu öne sürdükleri, Çalıbahçe Mahallesi Muhtarı 44 yaşındaki Mehmet Gürel ile Muhtar azası 57 yaşındaki Ali Gürgen hakkında 10 bin liralık tazminat davası açtı.
İZMİR'in Bergama ilçesinde taş ocağı işleten Kalker Madencilik
Limited Şirketi, mahkemeyi yanıltarak kendilerine dava açıp 5 ay
süreyle kapıtılmalarına neden olduğunu öne sürdükleri, Çalıbahçe
Mahallesi Muhtarı 44 yaşındaki Mehmet Gürel ile Muhtar azası 57
yaşındaki Ali Gürgen hakkında 10 bin liralık tazminat davası
açtı.
Kalker Madencilik Şirketi, 30 Mayıs 2011 tarihinde alınan ÇED
kararıyla Bergama'ya 15 kilometre uzaklıktaki kırsal kesimde
bulunan Çalıbahçe Mahallesi'nde taş ocağı işletmeye başladı.
Çalıbahçe Mahallesi Muhtarı Mehmet Gürel ile Muhtar Azası Ali
Gürgen, geçen 2 Ocak'ta İzmir 6'ncı İdare Mahkemesi'nde maden
şirketine verilen ÇED kararının iptali için dava açtı. Gürel ve
Gürgen, ayrıca mahkemeye geçen 18 Şubat tarihinde dilekçe verip,
maden şirketinin yaptığı patlatmalar nedeniyle mahalledeki caminin
minaresinin yıkıldığını, usulsüz ağaç kesilip ormana zarar
verildiğini öne sürüp, fotoğraflar da sunarak yürütmeyi durdurma
kararı verilmesini istedi. Dilekçeyi değerlendiren mahkeme, 6 gün
sonra yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Taş ocağı, 29 Mart'ta
5 ay süreyle kapatıldı.
MADEN ŞİRKETİ DAVACI OLDU
Kalker Madencilik Şirketi, 25 kişinin işsiz kaldığını,
siparişlerini yetiştiremeyip, senet, çek ve banka taksitlerini
ödeyemediği için milyonlarca lira zarar uğradığını belirterek hukuk
mücadelesi başlatttı. Şirket, geçen 10 Kasım'da avukatları
Selahattin Seymen aracılığıyla Bergama Asliye Hukuk Mahkemesi'ne
gönderilmek üzere İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dilekçe vererek
Gürel ve Gürgen'e, daha sonra bilirkişi raporu doğrultusunda
artırılmak üzere toplam 10 bin liralık tazminat davası açtı. Dava
dilekçesinde davalılardan Ali Gürgen'in 14 Eylül 2010 tarihinde ÇED
belgesi hazırlanırken düzenenlenen toplantıya katıldığı ve ÇED
kararının 21-27 Haziran 2011 tarihlerinde mahallede ilan edildiği
belirtildi. Şirket dilekçesinde, davalıların ÇED belgesini sanki 2
Ocak 2016 tarihinde öğrenmiş gibi mahkememeyi yanıltarak ve
toplantıya katıldığını gizleyerek ÇED iptal davası açtıkları da öne
sürüldü.
Şirket dilekçesinde, Bergama Kaymakamlığı'nın 1 Nisan tarihinde
verdiği Çalıbahçe Camisi'nin minaresinin rüzgardan yıkıldığını
belirten raporu ve yeni Şakran Orman İşletme Şefliği'nin 7 Aralık
2015 tarihinde verdiği usulsüz ağaç kesiminin yapılmamış olduğunu
belirten raporları da delil olarak sunulup, yapılan keşif sonucunda
madenin çevreye zarar vermediği de belirtildi.
"MAHALLEYE 560 METRE DAHA YAKLAŞTILAR" İDDİASI
Maden şirketinin açtığı dava Gürel ve Gürgen'in yanı sıra 45 hane
75 nüfuslu Çalıbahçe Mahallesi sakinlenin de tepkisine neden oldu.
Taş ocağının ilk açıldığı zaman köye daha uzak olduğunu, o zaman
yapılan ÇED toplantısına herkesin katıldığını söyleyen Çalıbahçe
Mahallesi Muhtar Azası Ali Gürgen, şöyle devam etti:
"Ancak, dinamitle patlatıp, kaza kaza köye 560 metre kadar daha
yaklaştılar. Madende patlatılan dinamitler evlerimize zarar vermeye
başladı. Davacı olduk. Mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı aldı.
Ancak daha sonra tekrar izin almışlar. Bu sefer ilk katıldığımız
ÇED toplantısını göstererek benden davacı olmuşlar. Kaymakamlık
raporunda mahaledeki caminin minarasenin rüzgardan yıkıldığı raporu
verilmiş. Rüzgarın da etkisi olmuş olabir. Peki o zaman mahalledeki
diğer evlerin duvarlarındaki çatlaklar da mı rüzgardan meydana
geldi."
Mahalleye 15 yaşında gelin olarak geldiğini söyleyen Ali Gürgen'in
annesi 78 yaşındaki Hasibe Gürgen, "Evim sapasağlamdı. Bir gün
madende bir patlatma oldu. Evimin duvarları çatladı" diye
konuştu.
"MÜCADELEMİZE SONUNA KADAR DEVAM EDECEĞİZ"
Çalıbahçe Mahallesi Muhtarı Mehmet Gürel, taş ocağı nedeniyle
mahallerinin yaşanmayacak hale geldiğini ifade ederken, "Patlatılan
dinamitler nedeniyle çoluk- çocuğumuz korku içinde. Tarım
arazilerive zeytin ağaçlarımızın madenin neden olduğu tozlar
nedeniyle verimi düştü. Doğaya verilen zarar nedeniyle
çevrecilerden bizlere destek olmalarını bekliyoruz. Mahkemeyi
yanılttığımız yönündeki iddilar da asılsız. Maden şirketi, haksız
yere dava açıp kendilerini zarar uğrattığımızı ileri sürüp,
tazminat davası açmış. Ancak, yılmayıp, mücadelemize sonuna kadar
devam edeceğiz" dedi.
"TAŞ OCAĞINI BURADA İSTEMİYORUZ"
Mahalle sakinlerinden 74 yaşındaki Hulusi Şen de arizisi ile taş
ocağının arasının 300 metre olduğunu belirtip, "Burada hayvancılık,
arıcılık da yapıyorum. Taşocağından şikayetçi olduk. Hakim buraya
geldi ve kapatma kararı aldı. Ancak 5 ay kapalı kaldıktan sonra
valilikten tekrar açma ruhsatı almışlar. Benim can ve mal
güvenliğim yok. Evime de 6 bin lira masraf ettim. Yapmasam başıma
çökecek. Can güvenliğimiz yok. İlgililer bizi duysun" dedi.
Bir başka mahalle sakini 69 yaşındaki Ali Genç ise "Madende
patlatılan dinamitler evimin duvarını açtlattı. Tarlalarımda
çalışan işçiler patlamalardan korkup işi bıraktılar. Taşocağını
istemiyoruz" diye konuştu. 54 Yaşındaki Mustafa Yavuz da 80 yaşında
annesi olduğunu beliterek, "İnanın gönlünü yapabilsem buradan
götüreceğim. Çünkü evlerimiz bu patlamalardan dolayı çatladı. Zarar
gördü. Tepemize yıkılacak diye korkuyoruz" diye konuştu.
Çalıbahçe Mahallesi eski muhtarı 74 yaşındaki Hayati Savran ise
mahallelerinde huzursuz olduklarını belirterek, "Gürültüden,
patırtıdan diken üstünde oturuyoruz. Bu taş ocağını burada
istemiyoruz" dedi.