’’Tarihte yerimizi aldık’’
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Türkiye, geçmişte güçlü bir imparatorluğun, devletin bakiyesi üzerinde kuruldu. Bizim Cumhuriyetimiz de 90'ıncı yılını geçmek üzere. Biz Osmanlı Devleti, onun öncesi de başka medeniyetler ve daha sonra da Cumhuriyet yönetiminde, güçlü bir millet, güçlü bir devlet olarak tarihte yerimizi aldık" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Türkiye, geçmişte
güçlü bir imparatorluğun, devletin bakiyesi üzerinde kuruldu. Bizim
Cumhuriyetimiz de 90'ıncı yılını geçmek üzere. Biz Osmanlı Devleti,
onun öncesi de başka medeniyetler ve daha sonra da Cumhuriyet
yönetiminde, güçlü bir millet, güçlü bir devlet olarak tarihte
yerimizi aldık" dedi.
Başbakan Yardımcısı Arınç, Ankara Düşünce ve Araştırma Merkezi'nde
düzenlenen,"Bölgesel Dinamikler ve Yeni Türkiye"
konulu dersiyle başlayacak olan, Bahar Döneminin açılışına katıldı.
Açılışa çok sayıda Türk ve yabancı uyruklu öğrenciler katıldı.
Programda konuşma yapan Arınç, etkinliğe katılmaktan dolayı
mutluluk duyduğunu belirterek, "Ankara Düşünce ve Araştırma
Merkezi'nde, Uluslararası Öğrenciler Akademisi kapsamında sizlerle
bugün buluştuk. Bana bir sohbet etme imkanı tanıdınız. Bundan
dolayı çok mutluyum. İstanbul'dan geliyorum. Bu çok önemsediğim
proje içerisinde, sizleri tanımak, sizlerle sohbet etmek benim için
de çok güzel. Daha önce ADAM, yani Ankara Düşünce ve Araştırma
Merkezi'nde bazı çalışmalara katılmıştım. Burası çok önemli bir
merkezdir. Haftanın her günü burada kültürel, bilimsel faaliyetler
yapılmaktadır. Bugün de Uluslararası Öğrenciler Akademisi
kapsamında, sizin gibi çok değerli genç arkadaşlarımla, üniversite
öğrencisi genç kardeşlerimle birlikteyim, hepinize başarılar
diliyorum" diye konuştu.
"TÜRKİYE BUNU BİR PROPAGANDA MALZEMESİ OLARAK
YAPMIYOR"
Başbakan Yardımcısı Arınç, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları
hakkında, "Değerli arkadaşlar pek çok ülkeden, Yurtdışı
Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımızın katkılarıyla,
Türkiye'de üniversite hayatını yaşayan gençlerimizin bir arada
olması, birbirlerini tanıması, sıkı bir dostluk ve arkadaşlık
kurması; bu meyanda Türkiye'yi tanımaları, mümkün olursa Türkçe'yi
öğrenmeleri ve buradan mezun olduktan sonra da ülkemizle sizin
ülkeniz arasında sıkı bir dostluk ve arkadaşlık bağı kurmanız
hepimizin arzusudur. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, Türkiye bunu
bir propaganda malzemesi olarak yapmıyor. Bir kültürel hizmet
olarak yapıyor" ifadelerini kullandı.
"Madem ki üniversite eğitimi için Türkiye'yi seçtiniz, bu
bizim için büyük bir onurdur" diyen Arınç,
"Sizlerin Türkiye'de eğitim görmesi iyi, nitelikli bir
eğitim alması ve ülkenize döndüğünüzde veya Türkiye'de kaldığınızda
iyi yetişmiş birer eleman olarak, sizlerle güçlenmiş olmamız bizi
mutlu edecek. Ülkenize dönerseniz bu güzel memleketi, bu güzel
memleketin insanlarını da severseniz bu da bizim için bir kazanç
olacak. Çünkü Türkiye, geçmişte güçlü bir imparatorluğun, devletin
bakiyesi üzerinde kuruldu. Bizim Cumhuriyetimiz de 90'ıncı yılını
geçmek üzere. Biz Osmanlı Devleti, onun öncesi de başka
medeniyetler ve daha sonra da Cumhuriyet yönetiminde, güçlü bir
millet, güçlü bir devlet olarak tarihte yerimizi aldık. Şüphesiz
sizin ülkelerinizde geçmişte tarihi var, kültürü var, medeniyeti
var; sizler de önemlisiniz" şeklinde konuştu.
"BİZ GENÇ NÜFUSU, KENDİMİZ İÇİN BÜYÜK BİR DEĞER OLARAK
GÖRÜYORUZ"
Başbakan Yardımcısı Arınç, konuşmasının devamında, "Bu
topraklar üzerinde çok büyük medeniyetler kuruldu. Çok kavimler
geldi geçti. Çok harplar yaşandı. Uzun süren imparatorluklar oldu.
Şimdi de Cumhuriyet Dönemi var. Türkiye nüfusu güçlü olan bir ülke;
neredeyse 80 milyona yaklaştık ve bu 80 milyona yaklaşan nüfusun da
yarısından fazlası 30 yaşın altında. Bu şunu gösteriyor, yaşı,
nüfusu genç bir ülkeyiz biz. Afrikalı dostlarımı, arkadaşlarımı
görüyorm. Sizlerle belki tek tek tanışma imkanımız olur inşallah.
Sizin ülkelerinizde de zannediyorum ki nüfusun genç olduğu bir
gerçek. Ama Avrupa ülkelerinde ve daha çok Batı ülkelerinin büyük
bir kısmında nüfus yaşlanıyor. Biz genç nüfusu, kendimiz için büyük
bir değer olarak görüyoruz, güzel bir servet olarak görüyoruz. Hele
onlar iyi yetişirlerse, kendi ülkelerine ve bütün insanlığa da çok
büyük katkılar sunacaklar" değerlendirmelerinde
bulundu.
(İHA)