"Tahran Bildirisi ülkelerin hassasiyetlerini yansıdıyor"
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Tahran Bildirisi'nin altı ülkenin uzmanlarının dikkatli çalışmaları sonucu ortaya çıktığını belirterek "Ortak Bildiri bütün ülkelerin hassasiyetini azami ölçüde yansıtıyor" dedi.
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Tahran Bildirisi'nin altı ülkenin
uzmanlarının dikkatli çalışmaları sonucu ortaya çıktığını
belirterek "Ortak Bildiri bütün ülkelerin hassasiyetini
azami ölçüde yansıtıyor" dedi.
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, İran'da Terörizmle ve Aşırıcılıkla
Mücadele konulu Meclis Başkanları İkinci Toplantısının kapanış
konuşmasını gerçekleştirdi. Yıldırım, burada yaptığı konuşmasında
"Terörle mücadele bölgesel işbirliğini ele aldığımız
konferansımızı tamamladık. Konferansın 6 ülkenin katılmasıyla
yapılmasına vesile olan önceki dönem Pakistan Meclis Başkanı
değerli Sadık Bey'e teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Tahran Bildirisi'ni 6 ülkenin uzmanlarının dikkatli çalışmaları
sonucu ortaya çıktığını ifade eden Yıldırım, "Ortak Bildiri
bütün ülkelerin hassasiyetini azami ölçüde yansıtıyor. Bu bakımdan
Tahran Bildirisi'ni kıymetli buluyoruz. Bir sonraki toplantı
Türkiye'de İstanbul'da olacak. Ev sahipliği yapacağız, bundan da
memnuniyet duyuyoruz. Burada ele alamadığımız daha spesifik
konuları orada ele almak ve daha somut sonuçlar elde etmeyi ümit
ediyoruz. Bunun için hazırlıklarımızı bir yıl boyunca teknik
düzeyde yapmış olacağız. Değerli dostum Volodin'in dediği gibi
terörde bölgesel iş birliğinin başarılı olabilmesi için önce
kavramlarda, söylemlerde birliktelik oluşturmamız lazım. Eğer terör
örgütlerini bir ülkedeki terör örgütü diğer ülkede terör örgütü
olarak görülmüyorsa burada fazla bir mesafe almamız zor olur.
Burada bir harmanizasyona ihtiyaç olduğunu düşünüyorum"
ifadelerini kullandı.
"Bölgesel işbirliğini İran-Rusya-Türkiye sürdürmeye
kararlıyız"
Yıldırım açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Terörle mücadelede bedel ödeyen ülkeler bölge ülkeleridir.
Terörün içinde yer alan ülkelerdir. Ancak gördüğümüz şekli ile bu
bedelin ödenmesi bölge ülkeleri tarafından karşılanmasına rağmen
terörün sebeplerini oluşturan, kaynaklarını oluşturan planların,
bazı hedeflerin hiçbir bedel ödemediğini görüyoruz. Türkiye olarak
Suriye'de yaşanan iç savaştan 8 yıldır biz 3 buçuk milyondan fazla
mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Bunu da severek yapıyoruz ancak
bu bedelin bir şekilde uluslararası toplumca paylaşılması lazım.
Bizim inancımız ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın', ‘insanı yaşat ki
insanlık yaşasın' esasına dayanıyor. Bu bakımdan bir anca önce
sorunların çözülmesi ve artık bu acıların sona ermesini
önemsiyoruz. Bu yüzden de bölgesel işbirliğini İran-Rusya-Türkiye
sürdürmeye kararlıyız. Bu konferansa iştirak eden diğer ülkelerin
de bu birliktelik içinde olması en büyük arzumuzdur"
"TERÖR, KÜRESEL TİCARETİ OLUMSUZ ETKİLİYOR"
Terörün bütün insani değerleri yok ettiğini kaydeden Yıldırım,
"Terör, küresel ticareti olumsuz etkiliyor. Bölgelerin ve
ülkelerin kalkınmasını geciktiriyor. Bu bakımdan dünyanın en fazla
başını ağrıtan konuların başında terör geliyor. Bir yandan
ülkemizdeki insanların güvenliğini geleceğini teminat altına
alırken, diğer yandan da terörden doğan zararları giderecek sosyal
projeleri, teknik projeleri de hayata geçirmemiz gerekiyor.
İnsanları güvenlik ve özgürlük arasına sıkıştırmanın terörle
mücadelede çıkar yol olmadığını düşünüyoruz. Özgürlükler
alabildiğince olabilmeli. Ama güvenliği de özgürlükleri
kısıtlamadan yapabilmeliyiz. Coğrafya kaderdir. Coğrafya bizim,
kaderimizden kaçamayız. Coğrafyanın kaderini değiştirecek ve
gelecek parlak yıllara ulaşacak işbirliğimizi
geliştirebiliriz" açıklamasını yaptı.
(İHA)