"Suriye’de herhangi bir emrivakiye göz yumulmayacak"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı 5 saatin ardından sona erdi. Toplantı sonrasında yapılan açıklamada, "Suriye'de herhangi bir emrivakiye göz yumulmayacağı ve meşru müdafaa hakkının kullanılacağı vurgulanarak" ifadelerine yer verildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Milli
Güvenlik Kurulu toplantısı 5 saatin ardından sona erdi. Toplantı
sonrasında yapılan açıklamada, "Suriye'de herhangi bir
emrivakiye göz yumulmayacağı ve meşru müdafaa hakkının
kullanılacağı vurgulanarak" ifadelerine yer verildi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılan toplantı sonrasında yapılan
yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Ülkemizin güvenliğini ilgilendiren önemli iç ve dış
gelişmeler bütün yönleriyle ele alınmış; FETÖ/PDY, PKK/PYD-YPG ve
DEAŞ başta olmak üzere, millî birlik ve beraberliğimizi tehdit eden
tüm terör örgütlerine karşı yurt içinde ve yurt dışında icra edilen
operasyonlar ile hudut güvenliği hakkında kurula bilgi arz
edilmiştir. Suriye ve Irak'ta yuvalanan terör örgütlerinin
varlığından kaynaklanan, Türkiye'nin güney sınırlarına yönelik
tehdide karşı vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak
maksadıyla mücadelenin kesintisiz ve kararlılıkla sürdürüleceği
vurgulanmıştır.
Bazı ülkelerin, proje terör örgütleri FETÖ/PDY ile PKK/KCK'nın
Suriye kolu PYD-YPG'yi terör örgütü olarak görmemesinin, terörizmle
küresel ölçekteki mücadeleye büyük zarar verdiği hususu bir kez
daha teyit edilmiştir.
İstanbul'da düzenlenen dörtlü zirve neticesinde mutabık kalınan
hususların, Suriye'ye ve bölge barışına katkı sağlayacağı; İdlib'te
ağır silahlardan arındırılmış bölge oluşturularak ateşkesin kalıcı
hâle getirilmesinin önemi vurgulanmış; bu bağlamda alınması gereken
ilave tedbirler üzerinde durulmuştur. Suriye'de kalıcı bir çözüm
bulunması amacıyla, birleşmiş milletler gözetiminde çalışacak
Anayasa Komitesi'nin bir an önce oluşturularak, çözüm için
belirlenen yol haritasının uygulamaya geçirilmesinin önemi üzerinde
durulmuş; bunun için, taraflara makul ve süratli davranmaları
yönünde çağrıda bulunulmuştur.
Türkiye'nin, baştan beri Suriye'nin toprak bütünlüğünden ve siyasi
birliğinden yana olduğuna, barışın tesis edilmesi için gayret
gösterdiğine işaret edilerek, siyasi çözüme en büyük tehdidin
Fırat'ın doğusundaki terör yapılanmasından geldiği belirtilmiştir.
Suriye'de herhangi bir emrivakiye göz yumulmayacağı ve meşru
müdafaa hakkının kullanılacağı vurgulanarak, PKK/PYD-YPG'nin bölge
halkına zulmederek ve göçe zorlayarak değiştirdiği demografik
yapıya karşı da duyarsız kalınmayacağı güçlü şekilde ifade
edilmiştir.
Irak'ta göreve yeni gelen hükûmetle, güvenlik başta olmak üzere,
tüm alanlarda iş birliğinin geliştirilmesi yönündeki irademiz teyit
edilmiştir. Ülkemizin millî güvenliği için tehdit oluşturan PKK/KCK
terör örgütünün Irak'taki mevcudiyetine karşı Türk Silahlı
Kuvvetleri tarafından icra edilen operasyonların devam edeceğinin
altı çizilmiş; PKK/KCK ve DEAŞ dâhil, tüm terör örgütlerine karşı
Türkiye'nin ırak halkı ve hükûmetinin yanında olduğu bir kez daha
vurgulanmıştır.
Türkiye'nin Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatleri son
gelişmeler çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bölgedeki tek yanlı ve
uluslararası hukuku çiğneme teşebbüsleri ile cepheleşme
girişimlerinin bölge ve dünya barışına katkı sağlamayacağı,
uluslararası hukuka uygun ve meclis iradesine dayanan
kararlılığımızın dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Türkiye
ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hak ve menfaatlerine aykırı
hiçbir gelişmeye müsaade edilmeyeceği teyit
edilmiştir."
(Derya Yetim /İHA)