'Sultanların ressamı' şehit aileleri için sergi açmak istiyor
ÜRDÜN'de 'Sultanların ressamı' olarak bilinen Sabahat Alrashdan, 60 tablosunu Türkiye'ye getirip sergilemek için Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan destek istedi. Tablolarını Türk Hava Yolları ile ücretsiz getirmek isteyen Alrashdan, İstanbul'da açacağı sergide her biri en az 70 bin dolar değerindeki tablolarını satışa çıkaracak, gelirini şehit ailelerine bağışlayacak.
ÜRDÜN'de 'Sultanların ressamı' olarak bilinen Sabahat Alrashdan,
60 tablosunu Türkiye'ye getirip sergilemek için Kültür ve Turizm
Bakanlığı'ndan destek istedi. Tablolarını Türk Hava Yolları ile
ücretsiz getirmek isteyen Alrashdan, İstanbul'da açacağı sergide
her biri en az 70 bin dolar değerindeki tablolarını satışa
çıkaracak, gelirini şehit ailelerine bağışlayacak.
Babasından 9 yaşında Ömer Hayyam'ı, Aleksandr Puşkin'i dinleyen
Sabahat Alrashdan, 1965 yılında İstanbul Üniversitesi'nde resim
eğitimi alırken tanıştığı jeoloji mühendisi Ürdünlü Mahmut
Alrashdan ile evlendi. Ürdün'de yaşamaya başlayan Alrashdan, burada
Suudi Prensesi Besma'dan, Osmanlı Padişahı Sultan Reşad'ın torunu
Mihrimah Sultan'a, Ürdün Kralı Abdullah'ın eşi Kraliçe Rania'dan,
eski kraliçe Nur'a kadar çok sayıda sultanın yağlıboya portrelerini
yaptı. Ürdün'de ve Türkiye'de çok sayıda sergi açan 80 yaşındaki
Alrashdan, yılın 6 ayını İzmir'de geçiriyor. Kordon'daki evinin
duvarında sadece yüzü çizilmemiş kendi portresini asan Alrashdan,
sol gözündeki katarak nedeniyle resmi tamamlayamadığını söyledi.
Ortadoğu'daki gerginlikten ve son günlerdeki şehit cenazelerinden
duyduğu üzüntüyü dile getiren Alrashdan, şunları söyledi:
"Üzülmek, 'ah, vah' demek yetmez. Bir şey yapmalıyız. Benim
Ürdün'de tamamlanmış 60 tablom var. Hepsi kadın portreleri. Her
biri en az 70 bin dolar değerinde. Bunları Türkiye'ye getirmek
benim için çok maliyetli. Kültür ve Turizm Bakanlığı destek
verirse, THY tabloları ücretsiz taşırsa İstanbul'da sergi açmak
istiyorum. Serginin gelirinin tamamını şehit ailelerine
bağışlayacağım. Biz bugün nefes alıyorsak, onlar canını verdiği
içindir. Ateş düşen evlerde babasız kalan çocukları okutmak, dul
kalan eşe bakmak, evlatsız annenin acısını dindirmek bizim işimiz.
Üzülmek yetmiyor, bir şey yapmalı. 80 yaşında bir kadın olarak
benim elimden bu kadarı geliyor. Destek verilirse
başarırım."