Soylu: Esas mağdur Binali Bey, böyle bir seçim hiç görmedim
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım'ın 31 Mart seçimlerinde aldığı oylarda kaydırma olduğunu söyledi. Soylu, "Burada esas mağdur Binali Bey'dir. Hayatımda bu kadar oyun bir taraftan bir tarafa yazıldığı bir seçim hiç görmedim" dedi. Soylu, İstanbul'da 31 Aralık 2016'dan beri tek bir patlama yaşanmadığına dikkat çekti.
Çatalca Öğretmenevi'nde muhtarlarla bir araya gelen İçişleri
Bakanı Soylu, 31 Mart yerel seçimleriyle, YSK'nın kararıyla
ertelenen 23 Haziran İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı
seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Soylu, şunları söyledi:
"31 Mart seçimlerini zorlu koridorun çıkışı olarak gördük. İstedik
ki bütün tartışmaları, kriz üretme gayretlerini, Türkiye'yi
tökezletmeye çalışan süreçleri arkamızda bırakalım. Aziz
milletimiz, önce 16 Nisan'da, sonra 24 Haziran'da ülkenin yönetim
şekliyle ilgili sözünü söyledi, milletvekillerini belirledi. Ve
nihayetinde de 31 Mart'ta yerel yönetimler noktasında da sözünü
söyleyip bize altın bir 4.5 yıl süre verdi. Ancak burada,
İstanbul'da ilginç bir şey oldu. Ne oldu ve biz niçin 23 Haziran'a
randevulaştık, biliyor musunuz? Çünkü birileri, sözü milletin değil
kendilerinin söylemesini istedi. Milletin sözünü beğenmedi,
milletin iradesine ipotek koymak istedi. İstanbul'da seçimlerde
yaşananların en net tarifi 'Oldu bitti' yapma gayretidir."
'ALLAH YAPMASIN DA İSTANBUL'DA 31 ARALIK 2016'DAN BERİ TEK
BİR PATLAMA YOK'
Soylu, AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı
Binali Yıldırım'ın oylarında kaydırma olduğunu ileri sürerek, şu
ifadeleri kullandı:
"Sandıkların yüzde 10'u açılmış. Aradaki fark 29 binden 13 bine
düşmüş. 16 bin. Neticede, yüzde 10'ununu açtırabildik, fark 13 bine
düştü. Yüzde 90'unu açtırmaya çalıştık reddettiler. Şimdi biz ne
yapacağız. Kusura bakmayın, dağlarda terörle mücadele ediyoruz.
Çünkü vatandaşımız huzur içinde yaşasın diye. Beyefendiler, Allah
yapmasın da, İstanbul'da 31 Aralık 2016'dan beri tek bir patlama
yok. 2.5 yıldır millet huzur ve güven içinde. Milletimizin hakkını
hukukunu her yerde aramaya çalışıyoruz. Milletimizin hakkını
savunuyoruz. Demokrasi ile geldiğimiz yerde milletin oyunu
savunamayacaksak biz bu işleri ne diye yapıyoruz. Kendi hakkınızı
savunamazsanız bir daha millet size yetki verir mi, kimse vermez.
Burada esas mağdur Binali Bey'dir. İstanbul'da bu seçimlerde
hayatımda bu kadar oyun, bir taraftan bir tarafa yazıldığı,
İstanbul gibi bir yerde Türkiye'de böyle bir seçim hiç
görmedim."
'TUTANAK OLUR ALTINDA İMZA OLMAZ MI?'
YSK'nın iptal kararını değerlendiren Soylu, "Önümüzdeki 5 yıl şaibe
olarak konuşulacak bir siyasi partinin hakkını yenmiş bir şekilde
konuşulacak bir şey hakkında YSK bir karar verdi. Kararı öteki
türlü verseydi biz itiraz ederdik. 'Bizim hakkımızı yediniz ama
başımızın üstüne' derdik. Söylediğimiz sözü söylerdik. Millete de
derdik, 'Bizim karşı karşıya kaldığımız mağduriyet vardı. Biz
anlattık ama yasa da böyle bir karar verdi. YSK'nın verdiği karar
içimize sinmese de bir hukuk kararıdır deyip, bir tarafa
bırakırdık' derdik. Ama bugün başka bir şey oldu. Sandık kurulu
başkanından oyların ve sandıkların tutanaklarındaki eksikliklere
kadar, ya tutanak olur altında imza olmaz mı? Kimi erken imza
almış, kimi de imza atmamış. Oraya imzasız tutanakları çuvalın
içine atmış. Şimdi bunların içindeki yapılara elbette bir vesile
ile itiraz etmek ve bu konuda hakkımızı aramak bizim en temel
meselemizden birisiydi" diye konuştu.
'ERDOĞAN, İSTANBUL'U BİR KARAR MERKEZİ HALİNE GETİRMEYE
ÇALIŞIYOR'
Terörle mücadele ilişkin açıklamalarda bulunan Soylu, şunları
söyledi:
"Terörle mücadeleyi en üst seviyede yapıyoruz. PKK terör örgütünün
belini kırdık, içeride hareket kabiliyetini kapattık. Dün Sezai
Temelli denilen bir adam sözünü söyledi. '23 Haziran'da CHP'ye
vereceğiniz oyla İmralı'nın yolu açılacaktır' dedi. Bese Hozat
denilen terörist başı da aynısını söyledi. Duran Kalkan denilen bir
eşkıya var aynısını söyledi. Terörist. Şimdi biz neyle karşı
karşıya kaldığımızı biliyoruz. Türkiye, ilk kez böyle bir durum ile
karşı karşıya. Bu kadar güçlü bir şekilde ayaklarının üzerinde
duruyor. Bir tercih yapacağız. İstanbul dünyanın küresel güç
merkezi mi olacak? Yoksa dünyada küresel güçlerin arka bahçesi mi
olacak? Tercih bu. İstanbul'un geldiği nokta önemlidir. Biz dünyada
İstanbul'u bir karar merkezi haline getirmeye çalışıyoruz. Tayyip
Erdoğan, İstanbul'u bir karar merkezi haline getirmeye çalışıyor.
Onun için İstanbul'un sadece Türkiye'den elde ettiği güçle
güçlenmesi değil, aynı zamanda kendi hazırlığındaki bu sürecinin de
aynı anlayışla devam etmesi esastır. Bunu hep birlikte sağlamalı ve
gerçekleştirmeliyiz."