Söğüt’te Yörük Şenliği çoşkusu
Bilecik'in Söğüt ilçesinde, bu yıl 735'incisi gerçekleşen Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Yörük Şenlikleri çoşkuyla kutlandı. Başbakan Yardımcısı Türkeş, "Bugün anmakta olduğumuz Ertuğrul Gazi'nin ebedi istirahatgahı olan bu ovada yükselen bu millet 600 yıl sonra düştü denirken bu sefer Ankara'dan tekrar yükselmiştir" dedi.
Bilecik'in Söğüt ilçesinde, bu yıl 735'incisi gerçekleşen
Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Yörük Şenlikleri çoşkuyla kutlandı.
Başbakan Yardımcısı Türkeş, "Bugün anmakta olduğumuz
Ertuğrul Gazi'nin ebedi istirahatgahı olan bu ovada yükselen bu
millet 600 yıl sonra düştü denirken bu sefer Ankara'dan tekrar
yükselmiştir" dedi.
735'inci Ertuğrul Gazi'yi Anma Yörük Şenlikleri'ne Başbakan
Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı
Mustafa Destici, Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi,
Bilecik Valisi Süleyman Elban, AK Parti Milletvekili Halil Eldemir,
CHP Milletvekili Yaşar Tüzün, Söğüt Kaymakamı ve Ertuğrul Gazi
Vakfı Başkanı Berkay Sönmezay, Bilecik Belediye Başkanı Selim
Yağcı, Söğüt Belediye Başkanı Halil Aydoğdu, 2. Jandarma Er Eğitim
Tugay Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer ile çok sayıda kişi
katıldı.
İlk olarak törenlere katılan protokol üyeleri Ertuğrul Gazi
Türbesini ziyaret ettiler. Ardında türbe içindeki Şeref Defterine
duygularını yazan Türkeş, okunan dualar ardından tören alanına
geçen heyet, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının
ardından konuşmalara geçildi.
"O GÜN 400 ÇADIRIN KURULDUĞU BU OBADAKİ TÜRKMENLERİN
RUHLARINI VE FAZİLETLERİNİ KAYNAK ALARAK ARTMIŞTIR"
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, sözlerine Söğütlüleri
selamlayarak başladı. Türkeş, "Bu yıl, ne mutlu ki,
735'inci kez Ertuğrul Gazi ve kıymetli atalarımızı anmak üzere yine
birlikte bu meydanlardayız. Ülkemizin çeşitli badireler atlattığı,
içten ve dıştan düşmanlarla bölücü terörle kuşatıldığı, halkın
iradesine kastedildiği, el konulmak istendiği bir dönemin ardından,
yine sizlerle bir aradayız. Yine 735 yıl önceki ruhla, devletler,
medeniyetler kuran, kendini sadece kendi insanından değil, tüm
insanlıktan sorumlu sayan bir milletin torunları olarak Söğüt'te
buluştuk.Türk milleti Asya bozkırlarından, Avrupa içlerine, oradan
da Afrika'nın kuzeyine kadar olan coğrafyada bilinen tarihtin
başından bu güne kadar olan zaman diliminde iniş çıkışlar yaşamış
ve bir çok defa varlık mücadelesi vermiştir. Başka milletlerin bir
değil, bin defa yok olacağı bu zorlu dönemlerin her birinden
küllerinden yeniden doğarak çıkmıştır. Bugün burada 735'inci
yılında anmak için toplandığımız Ertuğrul Gazi de böyle bir dönemde
obasına bey olmuştur. Kutlu sancağın düşmesine izin vermemiş ve bu
al bayrağın Trakya'da, Balkanlar'da, Arap Yarımadasında, Mısır'da,
Avrupa'da ve Afrika'da adaletin ve medeniyetin simgesi olmasına
vesile olmuştur. Sancağın gölgesi, 3 kıta da orta çağın vahşet
çölünde kavrulan milletler için bir korunak olan Osmanlı Devleti 6
asır bu topraklarda hüküm sürmüştür. Devletin bu kadar geniş bir
tarih penceresinde egemen olabilmesinin sebebi elbette temellerinin
sağlamlığından kaynaklıdır. Ertuğrul Gazi yeni devletin
temellerini, o gün 400 çadırın kurulduğu bu obadaki Türkmenlerin
ruhlarını ve faziletlerini kaynak alarak atmıştır. Türk töresinde
olduğu gibi Osmanlı Devleti tarihinde hiçbir millet ve topluluğa
zulüm veya adaletsizlik yoktur. Bu millet kendinden yardım
dileyenlere her zaman elini uzatmıştır" dedi.
"KOMŞUSU AÇKEN KENDİ TOK UYUMAZ"
Türkeş, 21'inci yüzyılın ilk çeyreğini yaşadığımız şu dönemde
dünyada ve özellikle bölgemizde birçok karışıklıklar ve çeşitli
ölçeklerde savaşlar cereyan etmekte olduğunu söyleyerek,
"Bu olumsuzluklar neticesinde milyonlarca insan vatanını
terk etmek zorunda kalmıştır. Batılı devletler bu insan
hareketlerinin kendileri üzerindeki sosyo-ekonomik sonuçlarının
hesaplarını yaparken Türk milletin yüksek karakterinin gereği
olarak süratle bu insanlara yardım elini uzatmıştır. İçinde
bulunduğu şartlar ne olursa olsun bu millet ay yıldızlı bu bayrağın
gölgesine sığınan insanlara her zaman cömertliğini ve hoş görüsünü
sunmuştur. Ertuğrul Gazi'nin temellerini attığı Osmanlı Devleti
nasıl 6 asır bu değerlerle 72 milletin merkezi olmuş ise, ardından
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kurulan bu devlet de
aynı değerlerle coğrafyasındaki mazlumlara sahip çıkmaya devam
edecektir. 72 milletin bulunduğumuz bu yerde, felsefesi çizilen
devlette çağlar boyunca birlikte yaşayabilmesinin sebebi
milletimizin kültüründeki yüksek hoşgörüdür. İşte bu sebepledir ki
yıllarca bu milletin içine Alevi-Sunni diye, Türk-Kürt diye nifak
tohumları ekilmeye çalışılmasına rağmen milletimiz beraber yaşama
iradesini kaybetmemiştir. Hiçbir terör örgütü ve faaliyetleri bu
milletin fertlerinin birbirini ötekileştirmesini ve düşmanca
bakmasını sağlayamamıştır. Bu topraklarda yaşayan hiçbir fert
komşusunu kendisinden ayrı görmez. Komşusu açken kendi tok uyumaz.
Bu milli birlik bilinci terör örgütlerinin ülkemizde hiçbir zaman
başarılı olamayacağının teminatıdır. Bu vesile ile bugün içeride ve
dışarıda omuzlarında taşıdıkları bu milletin bekasının ağır
sorumluluğunun gereği olarak terör odaklarıyla kahramanca
çarpışmakta olan güvenlik güçlerimize de buradan şükranlarımızı ve
selamlarımızı iletmek istiyorum. Milletimiz bugün buradaki sizler
gibi birlik içinde bu mücadeleyi veren her askerimizin, her
polisimizin ve jandarmamızın dualarıyla yanındadır. Milletimizin
iradesini ve devletin kararlılığını yanına alan güvenlik güçlerimiz
terör belasını ortadan kaldırana kadar mücadeleyi sürdürecektir.
Hiç şüpheniz olmasın" ifadelerine yer verdi.
"600 YIL SONRA DÜŞTÜ DENİRKEN BU SEFER ANKARA'DAN TEKRAR
YÜKSELMİŞTİR"
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, 15 Temmuz sürecine değinerek,
"Bugün anmakta olduğumuz Ertuğrul Gazi'nin ebedi
istirahatgahı olan bu ovada yükselen bu millet 600 yıl sonra düştü
denirken bu sefer Ankara'dan tekrar yükselmiştir. Çünkü tarihin
başından beri ve hala bugün de bağımsızlık bu milletin
karakteridir. İşte bu yüzden Kurtuluş Savaşı'nda cepheye top
mermisi taşıyan arabaları çeken Elif'in ayaklarını çamur
ağırlaştırmaz. İşte bu yüzden mermi yağmuru altında dua tepeye
hücuma kalkan Mehmet'i kurşunlar durduramaz. İşte gene bu yüzden 15
Temmuz'da altına yattığı tank o bedeni çiğneyemez ve yine aynı
ruhla Ömer Halisdemir şahadete koşarken bedeni düşer ama asla
ölmez. Demir her darbe ile daha da sertleşir. Demirden dağları
eriterek dünyaya yayılmış Türk milleti de demir gibi bu darbe
girişimi ile daha da güçlenmiştir. 15 Temmuz gecesi iradesini gasp
etmeye yeltenen teröristlerle milletimiz, burada yatan atalarına
yakışır şekilde destansı bir mücadele vermiştir. Yıkılmaya çalışan
birlik beraberlik güçlenerek, daha da perçinlenmiştir. Bir
olduğumuz zaman, diri olduğumuz zaman bu milletin nelere kadir
olduğunu dost da, düşman da bir kez daha görmüştür. Şimdi
milletimize kast etmiş bu hainleri işgal ettikleri kadrolardan
uzaklaştırarak, adalete teslim etmek Türk devletinin milletine
borcudur. Bu borç atalarımızdan miras adalet anlayışı gözetilerek
ödenecektir. Gerekli hassasiyet devletimizin en üst makamı olan
Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından da dile getirilmiştir"
dedi.
Bilecik Valisi Süleyman Elban ise; Ertuğrul Gazi önderliğindeki
aşiretin Orta Asya'dan gelerek önce toprak sonra bayrak ülküsüyle
yurt edinip yerleştiklerini hatırlattı. Elban, "Kuruluşun
ve Kurtuluşun beşiği Söğüt ilçemizde 735'incisini düzenlemiş
olduğumuz mutluluğunu yaşadığımız Ertuğrul Gazi'yi anma ve Söğüt
Şenliklerini kutluyoruz. Söğüt ve çevresi büyük bir uygarlığın ve
medeniyetin tesis edildiği yer olması bakımından büyük önem
taşımaktadır. Söğüt'te kurulan Osmanlı Devleti 600 yıla aşkın
dünyaya hükmetmiş, bunun yanında dünyaya sayısız eserler ve izler
bırakmıştır. Değişik memleketlerin ve kavimlerinin huzur içinde bir
arada yaşamalarını sağlamıştır. Özellikle her Eylül ayının ikinci
hafta sonunda geleneksel olarak düzenlenen şenlikler ulusal ve
uluslararası platformda büyük bir ilgi uyandırmakta. Ülkemizin dört
bir kösesinde Yörükleri, Türkmenleri hem de bütün Türk dünyasını
Ertuğrul Gazi'nin huzurunda buluşturmakta. Yapılan etkinliklerde
Türk Kültürünü tarihten günümüze yaşatılması ve yeni nesillere
aktarılmasını sağlayarak ecdatta saygının, samimiyetin, örf adat ve
geleneklerimizin en içten duygularla sergilendiği muhteşem bir
atmosferin oluşmasına ev sahipliği yapmaktadır" dedi.
Söğüt Kaymakamı ve Ertuğrul Gazi Vakfı Başkanı Berkan Sönmazay da,
Söğüt'ü, 3 kıtaya 6 asır boyunca hoşgörü ve adalet taşıyan şanlı
medeniyetin temellerinin atıldığı topraklara, Anadolu'nun birlik
beraberlik merkezi, Ertuğrul ocağı olarak nitelendirdi. Sönmezay,
"735 yıldır dünyanın en eski geleneklerinden biri olan
şenlikler geçmişimize ve geleneklerimize bağlılık ecdadımıza şükran
ve vefa göstergesi olarak her yıl coşkuyla icra
edilmektedir" dedi.
"SÖĞÜT, 6 ASIR SÜRECE BİR MÜCADELENİN BAŞLAMA
NOKTASI"
Törende konuşan Söğüt Belediye Başkanı Halil Aydoğdu, ülkenin dört
bir yanından gelerek her yıl bu meydanı şereflendiren Türk, Türkmen
Yörük derneklerinin teşekkür ederek başladı. Aydoğdu, "Kayı
Boyunun göç beyi Devlet-i Âli Osmanlı kurucu atası, alperenler
serdarı, büyüt Türk Ertuğrul Gazi'nin 400 çadırlık bir aşiretle
yerleştiği bir cihan devletinin Devlet-i Âli Osmanlı doğduğu ulu
çınarın kök salıp filizlendiği Kuruluş ve Kurtuluşun beşiği bu
topraklarda 735'inci Ertuğrul Gazi'yi anma ve Söğüt şenlikleri
gerçekleştiriyoruz. Söğüt, aşiretten beyliğe, beylikten devlete,
devletten imparatorluğa tarihi şeref veren bir milletin şehit
kanları ve irfan ile yazdığı bir destandır. Söğüt 6 asır sürecek
bir mücadelenin başlama noktası, Alperenlerin ve erenlerin omuz
omuza vererek Cihan Devleti kurdukları kutlu bölgenin adıdır. Söğüt
kuruluşun olduğu kadar kurtuluşunda beşiğidir" dedi.
Konuşmaların ardından resmi geçit töreni ardından Başbakan
Yardımcısı Tuğrul Türkeş ve beraberindekiler kurulan Yörük
çadırlarını gezerek, vatandaşlarla sohbet ettiler.
(İHA)