Sırrı Süreyya Önder Kandil fotoğraflarını böyle savundu
HDP Ankara milletvekili Sırrı Süreyya Önder, daha önce yaptığı konuşmalar nedeniyle hakkında açılan davada, Kandil fotoğrafıyla ilgili ‘Turabi' isimli bir kişinin ihbarda bulunduğunu belirtip, "Bu fotoğraf ile ilgili suç duyurusunda bulunmuş. Nevroz ve gazetede yayınlanan fotoğraf çözüm süreci dönemindedir. Basın savcılığı var emniyet var, bunlar kamu davası açmıyor ama Turabi diye biri müşteki olarak şikayet etmiş. Bunlar bütün Türkiye ve dünyanın gözü önünde oldu." diye konuştu.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmada
gözaltına alınan ve daha sonra çıkarıldığı Sulh Ceza hakimliğinde
serbest bırakılan HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreya Önder,
hakkında açılan davada yargılanmaya başlandı. Dokunulmazlıkların
bir defaya mahsus olarak kaldırıldığını söyleyen Önder, "Normal
şartlarda buradaki görevliyi darp etsem beni yargılayabilecek bir
zemin yok" dedi. Davaya konu olan fotoğrafların çözüm sürecine ait
olduğunu belirten Önder, "Bunlar bütün Türkiye ve dünyanın gözü
önünde oldu. Bütün olanlar çözüm sürecinin rafa kaldırılması ve
güvenlik politikalarına dönüş ile önü açılan yargılanmalardır"
ifadelerini kullandı.
Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2012 yılında DTK
kongresinde yaptığı bir konuşmada ve çözüm sürecinde Kandil'de KCK
yöneticileri ile çektirdiği bir fotoğraf nedeniyle hakkında 'terör
örgütü üyeliği' ve 'örgüt propagandası yapma' suçundan dava açılan
HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreya Önder'in yargılanmasına
başlandı.
Duruşmaya Ankara'dan bağlandı
Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nden Diyarbakır'daki mahkemeye
SEGBİS yöntemi ile bağlanan HDP'li Önder ifadesinde yasama
dokunulmazlığının kaldırıldığını, ama baştan beri kendisine açılan
davanın reddedilmesi gerektiğini savunarak şöyle konuştu:
"3 yıl buyunca bu meclisin anayasa yazım komisyonunda çalıştım.
Anayasayı en iyi bilenlerden biriyim. Dokunulmazlıklar yasama
döneminin sonuna kadar kaldırılmış olsaydı bir yerindelik
olabilirdi. Ancak, bir defaya mahsus olarak kaldırıldı.
Kaldırıldığı anda da tüm dosyalar adliyelere sevk edildi. Normal
şartlarda buradaki görevliyi darp etsem beni yargılayabilecek bir
zemin yok. Eğer bir zaman makinası icat edilip geçmişe dönük
yargılama yapılsa olurdu. Yasalara uygun olmak koşulu ile yargılama
hakkımız mutlaktır. Ama yasal olmalı."
'Fotoğraf çözüm süreci dönemindendir'
HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreya Önder, iddianamede söz edilen
tüm faaliyetlerin kamuya açık olarak yapıldığını, DTK'nın yasa dışı
bir kurum olarak iddianameye yansıdığını ancak DTK'nın bir sivil
toplum platformu olduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Dosyada müşteki olarak geçen ve işi bizi ihbar etmek olan Turabi
isimli bir şahıs var. Bu fotoğraf ile ilgili suç duyurusunda
bulunmuş. Nevroz ve gazetede yayınlanan fotoğraf çözüm süreci
dönemindedir. Basın savcılığı var emniyet var, bunlar kamu davası
açmıyor ama Turabi diye biri müşteki olarak şikayet etmiş. Bunlar
bütün Türkiye ve dünyanın gözü önünde oldu. Bütün olanlar çözüm
sürecinin rafa kaldırılması ve güvenlik politikalarına dönüş ile
önü açılan yargılanmalardır. Benim mecliste yaptığım konuşmalar
var, bunları size göndereceğim. Bizim kaldırılan dokunulmazlığımız
ile ilgili anayasada yasama sorumsuzluğu var. Bu yasa ile
kaldırılamaz. DTK kongresinde yaptığım konuşmanın aynısını 2011-
2014 arasında 3 kez mecliste yapmışım. Bu da yasama sorumsuzluğu
kapsamındadır. Ben duruşmaya gelerek savunma yapmak için süre
istiyorum."
Daha sonra söz alan HDP'li Önder'in avukatları, esas hakkında
savunma için süre isteyerek müvekilerinin adli kontrolünün
kaldırılmasını istedi.
Adli kontrol kendiliğinden kalkmış
Kararına açıklayan mahkeme, esas hakkında savunma için süre vererek
duruşmayı erteledi. Mahkeme, Önder hakkında Sulh Ceza Hakimliğince
konulan adli kontrol tedbirinin soruşturma aşaması bitinceye kadar
geçerli olduğunu belirterek, soruşturmanın bitmesi ile adli
kontrolün kendiliğinden kalktığını belirterek, bu konuda karar
vermeye gerek olmadığına karar verdi.