Selman'ın Türkiye oyunu elinde patladı
Akit Yazarı Abdurrahman Dilipak Kaşıkçı cinayetine ilişkin çarpıcı tespitlerde bulundu. Dilipak "Veliahd Prens kendi oyununa geldi. Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak isterken bu hamle Türkiye'yi daha da güçlendirdi. Bugün Arab zenginler rotalarını Türkiye'ye çevirdiler. Kuveytli zenginler de. Bugün ekonomide bir nebze olsun rahatlamanın arkasında Kaşıkçı olayı sonrası ortaya çıkan bu sonuç var." diye yazdı.
Filistin siyasi hayatında adı birçok tartışmalı meselenin
merkezinde yer alan Muhammed Dahlan'a dikkat çeken Dilipak "Veliahd
Prens ve işbirlikçilerinin kılavuzu Dahlan'dı" diye yazdı.
Cinayetin suçunu Türkiye'ye yıkılmak istendiğini belirten Dilipak
"Veliaht Prens yanlış bir oyun kurdu. Zamanlaması yanlıştı,
istikameti yanlıştı, çok hızlı hareket etti, ihtirasları aklından
büyüktü. Sonunda evdeki hesap çarşıya uymadı ve silah geri tepti,
Dimyad'a pirince giderken evdeki bulgurdan oldu." ifadelerini
kullandı.
Cinayetin detaylarını paylaşan Dilipak "Veliaht Prens, Kaşıkçı'nın
"kellesini ve ellerini" istiyordu. Daha ilk günden iş bitirildi.
Prense istediği organlar diplomatik kurye ile ve özel uçakla
gönderildi. Cesedin kalan kısımlarını yok etmek Suudi "Adli tıp
reisi"ne kalmıştı. "Suud adaleti" böyle çalışıyor demek!
(Ülkelerini de, ailelerini de, kırallığı da rezil ettiler. Dahası
Müslümanların yüzünü kızarttılar.) Aceleleri vardı. "Ceset de amma
yağlı ve kemikler iriymiş" diye akıllarından geçirmiş olmalılar.
Eriyen dokular drene edildi. Yağ dokularından oluşan tortu ele
geçti deniyor. Katı parçalar dışarıda bir yerlere atılmış ya da
gömülmüş olmalı." ifadelerine yer verdi.
"KRALIN HABERİ YOK!"
Mevcut Suud kıralı olup bitenden büyük ölçüde habersiz. Veliahd,
annesini de Riyad'tan uzaklaştırmış. Kendini destekleyen aşiretleri
silahlandırmış, ama Arap aşiretlerin liderleri patladı,
patlayacak.
"PRENS KORKUYOR"
Veliahd bugün o makamı bin kere bırakmaya hazır da, bırakırsa
başına geleceklerden korkuyor. Ya Kaşıkçı'nın başına gelenler,
kendinin ve arkadaşlarının da başına gelecek olursa! O makamı bir
kalkan, zırh, sarayını kale gibi görüyor, ama bilmiyor ki, bütün o
güvendiği şeyler bir paratonerden başka bir şey değil. Her adımda o
ekip kaçtıklarını sandıkları şeye doğru koşuyorlar. Geçen zaman
lehlerine değil, aleyhlerine işliyor.
İşe bakar mısınız, dün Katar'ı tehdit ediyorlardı, bugün Katar'la
barışmak için Kuveyt emirinden yardım dilenir duruma düştüler.
Türkiye'ye meydan okuyorlardı, Kuveyt tarafsız kalmaya çalışıyor
diye, onu da tehdit ediyorlardı. Kuveyt bunlardan korkusundan Fav'ı
Çinlilere kiraladı ve Türkiye ile yakınlaştı. Yakında Türkiye
Kuveyt'de Katar'da olduğu gibi bir askeri üs kurarsa şaşmamak
gerek.
Fav adası, Kuveyt'in %10'u kadar büyük yani. 200.000 km2
büyüklüğünde bir yer. Yaklaşık Bahreyn'in dörtte biri kadar bir
adadan söz ediyoruz. Çin orayı uzun süreli kiraladı. Çin artık
körfezin tepesinde. Amerikalılar, İngilizler, Fransızlar, Ruslar
bölgede ise, Çinliler de artık burnumuzun dibinde. Çin oradaki
çıkarlarını korumak için donanması, havaalanı ile körfezde
olacak.
Çin, körfezdeki, Kuveyt'e ait "Fav adası"nı serbest ticaret
bölgesine dönüştürürse bu durum BAE için ekonomik açıdan bir
felakete döner.
ARAP ZENGİLER ROTALARINI TÜRKİYE'YE ÇEVİRDİ
Kuveyt aslında Türkiye'yi yanına alırken, İran, Irak ve Suud
tehdidine karşı Çin'i yanına alıyor. Bütün bunlar, Veliahd Prensin
akılsızca giriştiği maceracı politikanın sonunda ortaya çıkan
sonuçlar.
Veliahd Prens kendi oyununa geldi. Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak
isterken bu hamle Türkiye'yi daha da güçlendirdi. Bugün Arab
zenginler rotalarını Türkiye'ye çevirdiler. Kuveytli zenginler
de.
Bugün ekonomide bir nebze olsun rahatlamanın arkasında Kaşıkçı
olayı sonrası ortaya çıkan bu sonuç var.
Yazının tamamını okumak için
tıklayın