Sahte kimlik bir ailenin hayatını kararttı
Yaklaşık 3 yıl önce evine gelen mahkeme kağıdıyla kimliğinin bir dolandırıcılık olayında kullanıldığını öğrenen Mustafa Çelik, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Yaklaşık 3 yıl önce evine gelen mahkeme kağıdıyla kimliğinin bir
dolandırıcılık olayında kullanıldığını öğrenen Mustafa Çelik, İzmir
8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 15 yıl hapis cezasına
çarptırıldı.
Olayla ilgili bilgisinin olmadığını iddia eden Çelik, suçsuz
olduğunu ispatlayamayınca cezaevine girmekten kurtulamadı. Yaklaşık
3 yıldır Şanlıurfa Kapalı Cezaevi'nde yatan Mustafa Çelik'e ait
kimliğin sahtesinin ise akrabası olan Halil B. tarafından
kullanıldığı iddia edildi. Dolandırılan şahıslar da eşkalini teşhis
edememesine rağmen başka delil bulunamayınca Mustafa Çelik
cezaevine gönderildi.
SAHTE KİMLİĞİ KULLANAN ŞAHIS 4 AY HAPİS YATTIKTAN SONRA ÇIKTI
Bir ihbar üzerine Halil B.'nin evinde arama yapan ekipler, sahte
kimliği ele geçirirken kimliği kullanan Halil B. ise gözaltına
alındı. Yaklaşık 4 ay cezaevinde yatan Halil B., serbest kaldı.
Cezaevinden çıkan Halil B., aşiret büyüklerinin baskısıyla suçunu
itiraf edince, imzaladığı bir belgeyi mahkemeye sunmaları için
aileye verdi. Aile ise aldıkları kağıdın fotokopisini avukatlarına
verdi. Aile, avukatın evrakı mahkemeye sunmadığını ve Mustafa
Çelik'in cezaevinde kalmaya devam ettiğini iddia etti.
KARISI DA KİMLİĞİ KOCASININ ÇALIP SAHTESİNİ KULLANDIĞINI İTİRAF
ETTİ
Halil B.'nin karısı Emine B. de kocasının Mustafa Çelik'in
kimliğini çalıp sahtesini yaptırdıktan sonra bir kaç yıl
kullandığını itiraf etti. Kocasının kimliği kötü bir amaçla
çalmadığını söyleyen Emine B., sonuçlarının böyle olacağını
bilmediğini dile getirdi.
Cezaevindeki Mustafa Çelik'in oğlu Abdulkadir Çelik ise babasının
suçsuz olduğunu gösteren bir çok kanıtla birlikte dolandırıcının
suçunu itiraf ettiği ıslak imzalı yazı ve eşi Emine B.'nin
beyanının bulunmasına rağmen babasının cezaevinde yatmaya devam
ettiğini söyleyerek, "Benim babam şu anda cezaevinde. 15
yıl hüküm yemiş. Yediği hüküm dolandırıcılıkla alakalı ama hiçbir
alakası yok. Akrabası olan Halil B. tarafından kimliği çalınarak
yeni bir kimlik çıkartılmış ve kullanılmış. Babam da tır şoförlüğü
yaparken hiç haberi olmadan mahkeme celpleri gelmiş, sonra da ceza
yemiş. Delilimiz var. Babamın orijinal kimliği ve sahtesi var.
Zaten kimliğin sahtesini çıkartanın kendisi de mahkemelerden sonra
suçunu itiraf etti. Biz şu anda mağduruz. Babamın hiç alakası
olmadığı halde yargılanıp cezaevine girmesi bizi perişan
etti" dedi.
"BABAM SUÇSUZ, SUÇU VARSA 50 YIL YATSIN"
Mustafa Çelik'i cezaevine gönderen hakim ve savcıların da FETÖ
terör örgütünden dolayı tutuklanarak cezaevine gönderildiğini iddia
eden Abdulkadir Çelik, "Onu yargılayanlar da FETÖ'den
dolayı cezaevindeler. Biz bu mahkemenin tekrarını istiyoruz.
Sürekli af falan çıkıyor ama biz af istemiyoruz, biz adalet
istiyoruz. Eğer babamın bu işle en ufak bir ilgisi varsa 15 yıl
değil, 50 yıl cezaevinde kalsın. Biz buradan Cumhurbaşkanımıza,
devlet büyüklerimize sesleniyoruz. Zaten en büyük adaletsizliği
onlar yaşadı. Onlar da bu adaletsizlik yüzünden cezaevine girdi.
Biz mağduruz. Gittiğimiz her avukat bizden bir şeyler koparıp en
ufak bir netice veremedi. Babamın kimliğinin sahtesini çıkartan
kişi kendi suçunu da ıslak imzalı olarak itiraf etmiştir ama
mahkeme kapatıldığı için kayda alınmadı. Yani İzmir 8. Ağır Ceza
Mahkemesi dağıtıldı. Dosyalar dağıldığı için biz üç yıldır
uğraşıyoruz ve benim babam 57 yaşında, 3 yıldır cezaevinde.
Adaletin sağlanması için illaki ölmesi mi gerekiyor. Babam öldükten
sonra ben bu adaleti ne yapacağım. Ben sadece adalet istiyorum,
bize lütfen yardımcı olun" şeklinde konuştu.
DOLANDIRICININ EŞİ DE İTİRAF ETTİ
Kimliğin sahtesini çıkartan Halil B.'nin karısı Emine B.'nin de
yeni bir dava açıldığı takdirde kocasının aleyhine ifade vereceğini
söylediği iddia edildi. Telefonla aranan Emine B. ailenin
iddialarını doğrulayan bir konuşma yaptı. Telefonda her şeyi açıkça
söyleyen Emine B., "Mustafa Çelik mağdurdur, kimliği
çalındı. Benim eşim aldı. Adam hapse girdi ama kendisi şu anda
dışarıda. Benim eşim kullandı kimliği. Kötü amaçla kullanmadı ama
kullandı öyle oldu. Birkaç yıl kullanmış ama tam bilmiyorum ama
kullandığından eminim. Bundan Mustafa Çelik'in kimliğinin
kullanıldığından haberi yoktu. Benim eşim o sahte kimlikle
yakalandı. Demek ki biri ihbar etmiş. Demişler ki bu kimlik senin
değil, kendi kimliğini çıkart. Eşim de kendi kimliğini çıkarttıktan
sonra cezaevinde 4 ay yattıktan sonra çıktı" ifadelerini
kullandı.
KOCASI CEZAEVİNE GİRİNCE ÜZÜNTÜDEN KANSERE YAKALANDI
Eşi cezaevine girdikten sonra kansere yakalanan Hacire Çelik,
"Ben Mustafa Çelik'in eşiyim. Eşim cezaevinde. Ben şimdi
çok mağdurum, hastayım. Ne dediğimi bilmiyorum artık. Çocuklarımla
beraber tek başımıza kaldık. Doktora gittim ve kansere
yakalandığımı öğrendim. O yapan da bizim akrabamız, yabancı olsa bu
kadar zoruma gitmezdi. Ben Tayyip babama sesleniyorum, Allah rızası
için bana bir çare bulun. Artık gücüm kalmadı. Delillerimiz de var,
eşi de konuştu. Allah rızası için bize bakın, çocuklara kaldım.
Hiçbir şeyim yok, ne bir yere gidebiliyorum ne de okumam, yazmam
var. Ne yapacağımı bilmiyorum, büyüklerime sesleniyorum. Eşim
cezaevinde boşu boşuna yatıyor, yazık değil mi. Ne diyeceğimi artık
bilmiyorum. Perişan olmuşum. Allah rızası için bana ses verin, bana
bakın. Suçu olan dışarıda, suçsuz olan içeride, bu adalet mi. Yazık
değil mi, 3 yıldır cezaevinde. Çocuklarımla ben perişan olmuşuz.
Suçu varsa 50 yıl cezaevinde kalsın. Allah rızası için, artık gücüm
kalmadı. 4 çocuğum okuyor, artık okulda alacağım, başka ne
yapabilirim. Allah rızası için derdime bir çare bulun"
diye konuşarak eşinin suçsuz yere cezaevinde yattığını iddia
etti.
Yeterli delil olmadığı gerekçesiyle cezaevinde kalmaya devam eden
Mustafa Çelik, eşi ve oğlu delillere sonradan ulaşmayı başararak
yeniden mahkemeye başvurmaya hazırlanıyor.
(İHA)