Rusya’ya eleştirilerini Ukrayna’dan sürdürdü
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Rus Dışişleri Bakanlığının 'ateşkes sağlansa bile Halep'e saldırılar devam edecek' açıklamasına ilişkin, "Bu açıklama Rusya'nın niyetini ortaya koymaktadır" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Rus Dışişleri Bakanlığının 'ateşkes
sağlansa bile Halep'e saldırılar devam edecek' açıklamasına
ilişkin, "Bu açıklama Rusya'nın niyetini ortaya
koymaktadır" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ukrayna Başbakanı Arseniy Yatsenyuk ile
Başbakanlık Binası'nda biraya geldi. Davutoğlu ve Yatsenyuk'un
yaptıkları başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından ortak
basın toplantısı düzenlendi. Davutoğlu, yaptığı konuşmada, bu
ziyaretin Başbakan olarak yaptığı ilk ziyaret olduğunu belirterek,
"Ukrayna bizim için sadece komşu bir ülke değil, stratejik
bir ortak ve kardeş bir ülkedir. Ukrayna, bütün Avrasya'nın
istikrarı için en önemli omurga ülkelerden biridir. Bugün birçok
konuda, ortak bir perpestife sahip olmamızı görmekten memnuniyet
duyuyorum. Türkiye, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü tanımakta ve
Kırım'ın ilhakını kesinlikle reddetmektedir. 1944 yılında Stalin
tarafından trenlere bindirilerek gönderilen Kırım Tatarlarının
haklarını savunmaktan bugün de memnuniyet duyuyoruz. Kırım, Ukrayna
topraklarının bir parçasıdır ve Kırım Tatarlarının asli yurdudur.
Ayrıca, bugün Rusya'nın gerek Kırım ve gerek Ukrayna'ya, gerekse
Suriye'de ortaya koyduğu saldırgan tutuma karşı da ortak tavrı
benimsiyoruz. Suriye'deki son gelişmeler hakkında kendisine bilgi
verdim. Maalesef, Suriye'de sivil halka dönük barbarca saldırılar
devam ediyor, rejim güçleri, terör örgütleri ve Rusya tarafından.
Biz, bu görüşmeleri sürdürürken dahi, Rusya Hazar'dan atıldığı
düşünülen balistik füzeyle Azzaz'da hastane ve okulları vurdu ve
çok sayıda çocuk hayatını kaybetti. Suriye rejimini destekleyen
Rusya ve diğer ülkeler, YPG başta olmak üzere terör örgütleri
Suriye'de insanlık suçunasebebiyet veriyorlar. Çözümden önce alanda
kazanım elde edebilmek için uluslararası hukuku ihlal ediyorlar.
Ukrayna ve Suriye, Türkiye'nin kuzey ve güney komşularıdır. Biz,
Ukrayna ve Suriye halklarının yanında olmaya devam
edeceğiz" şeklinde konuştu.
Türkiye ve Ukrayna arasında birbirlerinin ekonomi, kültürel ve
sosyal aktivitelerinin etkin olduğu yeni bir ilişki biçimini
düşündüklerini anlatan Davutoğlu, "Bunun için çok geniş bir
heyetle, 6 Bakan, buraya geldik. Çok da güzel görüşmeler
gerçekleştirdik. Serbest Ticaret Anlaşması'nın bir an önce devreye
girmesi bizim için anlamtaşıyor. Aldığımız karar çerçevesinde
önümüzdeki günlerde bunu tamamlayabilmek için ekiplerimiz
çalışacaklar. Dış ticaret hacmimizde bir düşüş var, ilk fırsatta
2016-2017 yılında 10 milyar dolara ulaşacağımızı düşünüyoruz.
Enerji alanında da birlikte çalışacağız. Altyapı projelerinde ise
Türk firmaları özel tecrübelere sahipler, Türk firmalarına şans
verilmesinin Ukrayna'ya katkı vereceğini düşünüyoruz. Türkiye ile
Ukrayna arasında büyük bir potansiyel var, ortak hislerle karşı
karşıyayız. Bu ilişkilerimiz artarak devam edecek"
dedi.
Davutoğlu, "Sizleri ilk fırsatta Türkiye'ye bekliyoruz.
Sayın Başbakanı tekrar Türkiye'de görmekten büyük memnuniyet
duyacağım. Bakanlıklarımıza verdiğimiz talimatları, çalışmaları
takip edeceğiz. Önümüzdeki aylarda Sayın Proşenko'nun ziyaretiyle
Yüksek Düzeyli İşbirliği Toplantısı yapılacak. Sizi de ilk fırsatta
Türkiye'ye bekliyorum" diye konuştu.
RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NIN AÇIKLAMASI
Davutoğlu ve Yatsenyuk, açıklamaları sonrası gazetecilerin
sorularını cevapladı. "Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın
ateşkes sağlansa bile Halep'e saldırılar devam edecek'
açıklamasının sorulması üzerine Davutoğlu, "Bu açıklama
Rusya'nın niyetini ortaya koymaktadır. Zaten son Cenevre
toplantısından bugüne geçen kısa süre de ortaya çıkan gelişmeler de
bu niyetin tezahürüdür. BM kararı gereğince, insani yardımların
ulaşması ve ateşkesin sağlanması gerekiyordu. Ama son Cenevre
görüşmelerine kadar bu gerçekleşmedi ve Cenevre görüşmeleri,
maalesef başarısızlıkla sonuçlandı. Bu o günden bugüne de Suriye'de
Rusya hava saldırılarını Halep'e Azzaz'a yöneltti ve Türkiye-Halep
arasındaki insani lojistik koridoru rejim güçleri ve YPG ile
kapattı. Münih'te varılan anlaşmaya rağmen bu açıklamanın yapılması
da açık bir şekilde Rusya'nın niyetinin ateşkes ya da barı değil
daha çok sivil öldürerek, daha çok katliam yaparak Suriye rejimini
yaşatmak oldu. Rusya'nın yaptığı açıklama karşısında uluslararası
toplumun vereceği tepkiyi takip edeceğiz. Eğer, Münih'te Cenevre'de
diplomatik tiyatro oynanıyor ve Suriye halkı katledilmeye devam
edecekse bu suç bütün uluslararası topluma vebal getirir. Biz,
Türkiye olarak her halükarda Suriye ve Halep'teki kardeşlerimizin
yanında olacağız ve onlara insani yardım göndermeye devam edeceğiz.
Alanda Rusya'nın piyonu gibi davranan YPG güçleri ve PYD güçleri
Azaz'a dönük saldırılara devam eder ve mülteci akınlarına sebebiyet
verirlerse onlara da en kararlı şekilde mukabelede bulunuruz. Rusya
bu açıklamayla Münih anlaşmasının içini boşaltmıştır"
şeklinde konuştu.
Ukrayna Başbakanı Yatsenyuk, "Rusya ile anlaşmaya nasıl
varılır kendi tecrübemizi paylaşmak isterim. Anlaşmaya varmak
mümkün değil aslında. Minsk Anlaşması imzalandı, ateşes
sağlanacaktı, askerler geri çekilecekti, Ukrayna ile Rusya
arasındaki sınıra kontrol getirilecekti. Ateşkesle ilgili durum,
sizin ifade ettiğiniz durumla neredeyse aynı. Ateşkesle ilgili
imzalamalar yapıldı, gerekli açıklmalar yapıldı ama 1,5 yıl boyunca
ateşkes görülmedi. Ukrayna'nın ordusuna ateşler gelmeye devam
ediyor. Askerlerin geri çekilmesi ve sınıra kontrol getirilmesi ile
ilgili zaten söyleyecek birşey yok" diye konuştu.
"Rus tırlarının transiti yasaklandı, bu kararı nasıl
değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Yatsenyuk,
"Rusya'nın Ukrayna'ya karşı sadece askeri saldırısı değil,
aynı zamanda ekonomik saldırısı var. Onlarla ikili anlaşmalarımız
var, dış ticaret anlaşmaları. Rusya, AB ile entegrasyona devam
etmek istediği için Ukrayna'ya karşı ambargo uyguluyor. Ukrayna,
uluslararası anlaşmalara uygun hareket ediyor ama dün Rusya asılsız
olarak Ukrayna'dan gelen tırların Rusya'ya girişini yasakladı.
Ukrayna, Rusya'ya bir notayla başvurarak bu konuya açıklama
getirilmesini istedi. Rusya, bu konuya açıklık getirene kadar Rus
tırlarının Ukrayna topraklarından geçişi yasaklı olacak. Rusya'dan
sadece bu konuda açıklama değil, Ukrayna tırları için uyguladığı
geçiş yasağını kaldırmasını istiyorum. Türkiye'yle herhangi bir
sorun yoktur" karşılığını verdi.
Davutoğlu, bu açıklamalar üzerine, kriz esnasında Türk tırlarına
sağlanan kolaylık için teşekkür ettiğini belirtti.
"Rusya konusunda uluslararası toplum ne kadar
suçlu?" sorusunu Davutoğlu, "Rusya yeni
geliştirdiği startejik konseptle yayılmacı ve saldırgan bir
politikayı takip ediyor. Bugün aslında 3 ülke toprak bütünlüğü
konusunda Gürcistan, Ukrayna ve Suriye, Rusya'nın tehdidi
altındadır. Aslında, Ermenistan'a verdiği destek dolayısıyla
Azerbaycan toprak bütünlüğü de fiilen Rusya'nın tehdidi altındadır.
Ukrayna krizinde Rusya'ya gereken tavır gösterilemediği için Suriye
krizinin tırmandığı, Suriye krizinde gereken tavır gösterilemediği
için Ukrayna'ya müdahil olduğu doğrudur. Uluslararası toplumun
tepki göstermedeki her zaafı, Rusya tarafından istismar edilmiştir.
Bugün., Ukrayna'da ve Suriyede milyonlarca insanın yerinden
edilmesinin ve yüzbinlerce insanın öldürülmesinin önemli
sorumluluğu Rusya'nın olmasıdır. Bugün Suriye'de 300 bin aşkın
insan ölmüş, 5 milyonu aşkın insan mülteci olmuş, Bu tablo
karşısında Rusya bombardımana devam ederek, Türkiye üzerinden AB'ye
baskıuygulamaya çalışıyor. Kırım'da açık insan hakları ihlali söz
konusu. Bir kez daha şunu ifade etmek isteriz Rus yetkilileree,
Sovyetler Birliği dönemi bitmiştir. 25 yıl önce bitmiştir. Bu
dönemi tekrar canlandırmaya çalışmak Rusya için de olumlu ve
hayırlı sonuçlar doğurmaz. Bu tür maceralara yönelmek Rus halkının
da benimsemeyeceği bir husustur. Rus halkı 30 yıl öncesinin Rus
halk ıdeğildir, dünyaya entegre bir halktır. Rusya'nın yapması
gereken ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı göstermek ve Suriye
şehirlerine balistik füzeler, varil bombaları yapmak yerine Suriye
ve Ukrayna halkına saygı göstermek" şeklinde cevapladı.
"ŞU ANDA TÜRKİYE GÜVENLİK GÜÇLERİNDEN HİÇBİR UNSUR, SURİYE
İÇİNDE DEĞİLDİR"
Bir soru üzerine Davutoğlu, "Şu anda Türkiye güvenlik
güçlerinden hiçbir unsur Suriye içinde değildir. Türkiye, Suriye
halkınınyanındadır ancak Suriye'de hiçbir zaman işgalci olmamıştır.
Bugün Suriye'de iki kategoride yabancı savaşçı ve işgalci vardır.
Birisi, rejime destek veren, işgalci olarak halkını bombalayan
Rusya ve fiilen orada asker bulunduran İran. Bir işgalici varsa
buralarda aramak lazım. ikinci kategori ise , paramiliter güçler,
teröristler bunlar da DEAŞ'a destek veren ve rejime destek veren
Hizbullah, Pakistan'dan İran'dan gelen aşırı Şii örgütlerdir.
Suriye halkı bütün yabancı savaşçılara karşı onurlu bir direniş
sergilemektedir. Suriye rejiminin sözcüleri bilmelidiler ki
yabancıları ülkesine çağıran ve kendi halkını bomlayan hiçbir reim
ayakta kalamamıştır. Türkiye'nin hiçbir ülkede bu anlamda
toprağında gözü olmamıştır. Bu işgalcilerin hava bombardımanıdan
kaçan 2,5 milyon masum insan Türkiye'dedir. Suriye rejimi böyle
iddialarda bulunmaktansa, azzez de Halep'de Rus bombardımamında
ölen çocukların hesabını versin. Türkiye, uluslararası hukuka saygı
gösterir ama kendi güvenliği neyi gerektirirse o adımı atmaktan da
tereddüt etmez" dedi.
Ukrayna Başbakanı Yatsenyuk, Suriye krizine ne tür çözümler
getirileceğinin Türkiye'ye bağlı olduğunu belirterek, Suriye'de
yaşanan krize işaret etti. "Rusya'nın yaptırımlarının ne
olduğunu biz diğer ülkelerden daha iyi biliyoruz" diyen
Yatsenyuk, "Ukrayna ile hükümetinizin sürdürdüğü
ilişkilerden dolayı, iş yapmaya devam eden işadamlarınıza büyük
teşekkür sunuyorum. Türk işadamlarının çalışma şartlarının
iyileştirilmesi ile ilgili, vergi iadeleri, gümrük noktasında bazı
işlemlerin hızlandırılması ile ilgili konular. Bir an önce bu
konulara çözüm getirilmek için ilgili talimatlar verilmiş
bulunuyor. Bizim işbirliğimizin en güzel örneklerinden biri, metro
inşası ihalesinde Türk şirketi tarafından en düşük fiyatın teklif
edilmesidir. Bunun dışında karşılıklı yatırımların korunması ile
ilgili anlaşmaların imzalanması önemli. Doğalgaz alanındaki
projeler önemli. Ukrayna, 1 Ocak'tan sonra Rusya'dan hiçbir gaz
almadı. Siz, Ukrayna'ya mali yardım verenlerin koalisyonunu
genişletmişsiniz. Bugün, 5 milyon dolarlık kredi anlaşması
imzalandı ve bu anlaşmayla Türkiye Ukrayna'ya fiilen yardım
verdiğini gösterdi. Türkiye'nin bize verdiği insani yardımdan
dolayı teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
(İHA)