Rektör Prof. Dr. Çağrı Erhan: “Batı, Halep konusunda başını kuma gömmüş durumda”
– İSTANBUL Kemerburgaz Üniversitesi (İKBU) Uluslararası İlişkiler Kulübü tarafından düzenlenen “Ortadoğu Denklemi, Türkiye Ortadoğu İlişkiler ve Terör” paneli öncesi mikrofonlarımıza konuşan İKBU Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, Birleşmiş Milletler (BM) üyesi ülkelerin ve Amerika'nın Halep suskunluğunu eleştirdi. Erhan: “BM daimi üyeleri ve diğer üyeler başlarını kuma...
– İSTANBUL Kemerburgaz Üniversitesi (İKBU) Uluslararası
İlişkiler Kulübü tarafından düzenlenen “Ortadoğu Denklemi, Türkiye
Ortadoğu İlişkiler ve Terör” paneli öncesi mikrofonlarımıza konuşan
İKBU Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, Birleşmiş Milletler (BM) üyesi
ülkelerin ve Amerika'nın Halep suskunluğunu eleştirdi. Erhan: “BM
daimi üyeleri ve diğer üyeler başlarını kuma gömmüş durumdalar.
Amerika da aynı şekilde, hiçbir adım atmıyor, açıklama dahi
yapmıyor” dedi.
Türkiye'nin Halep'te olup bitenlerle en fazla ilgilenen ülke olduğu
yorumunda bulunan Erhan, “Türkiye'nin bu arabuluculuğu veya
girişimi olmasaydı muhtemelen Halep'te şu an katliam başlamıştı”
dedi. Erhan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye'nin, BM'ye çağrısını bir kez daha dile getirmesi ve bu
çağrının karşılık bulması gerekiyor. Bu çağrı, Halep'te, İdlip'te,
Suriye ve Irak'ın geri kalan yerlerinde sivil ölümlerin
durdurulması için gerekli tedbirlerin alınmasını içeriyor. Her
şeyden önce bölgedeki eli silahlı militanlar, teröristler bu
bölgeden temizlenmeli, temel insani yardımlar bölgeye
ulaştırılabilmeli ve insani yardım konvoyları güven için gidip geri
dönebilmeli. Eğer BM bu ihtiyaçları karşılayamıyorsa, kuruluş amacı
olan insanların güvenliğini sağlama unsurunu yerine getiremiyor
demektir. Ayrıca bu vahim durum karşısında insanlığın, en azından
sivil toplum örgütleri ve üniversiteler üzerinden bir kampanya
başlatması ve ilgili devletler üzerinde de baskı kurmaya başlaması
gerektiğini düşünüyorum.”
“PKK DAĞ KADROSUNU SURİYE'DE SÖZDE KÜRT KORDİORU OLUŞTURMAK İÇİN
SAKLIYOR”
Panelin konuşmacılarından Emekli Tuğgeneral ve İKBU Meslek
Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Fahri Erenel ise etkinlik öncesi,
Türkiye'de yaşanan terör olayları ve PKK'nın içinde bulunduğu
durumla ilgili görüşlerini dile getirdi. Güvenlik güçlerimizin
sürekli baskıya dayalı yoğun operasyonlarının, örgütün dağ
kadrosunda önemli kayba yol açtığını, dağ kadrosunun yaşama
süresinin giderek azaldığını, silahlı çatışmalara katılanların
yüzde 91'nin örgütte bulunma sürelerinin ortalama 8 yıla kadar
indiğini belirten Erenel, “örgütün dağ kadrosunun yüzde 80'i
tecrübeli, daha iyi eğitimli bir kesimi oluşturuyor ve bu gücü
kaybetmek istemiyor, Türkiye içinde kullanmıyor. Dağdaki gücünü,
PYD ile birlikte Suriye bölgesinde hareket ederek, güneyde sözde
Kürt koridoru oluşturmak için saklıyor. Dolayısıyla PKK Türkiye'de,
ağırlıklı olarak şehirlerde kandırarak yetiştirdiği ve farklı
şekilde isimlendirdiği örgüt yapıları içinde genç insanlarla
eylemlerini yapmaya çalışıyor” diye konuştu.
“TERÖRLE MÜCADELE SABIRLA OLUR”
Devlet olarak daha fazla şey yapılması gerektiğini dile getiren
Erenel şöyle devam etti: “PKK'nın dışında güney sınırımızda DAEŞ
ile mücadele ediyoruz, diğer yandan Amerika ile PYD konusunda
yaşanan sorunlar var, son olarak Halep olayını da kattığımızda, tüm
bunlar Türkiye için oldukça güç sorunlar. Bu sorunların elbette
ülke içine yansımaları oluyor. Aldığımız tedbirlerle terör
eylemlerini olabildiğince engellemeye veya en azından geciktirmeye
çalışıyoruz. Bu engelleme ve geciktirme güvenlik güçlerimizin,
vatandaşların dikkati, duyarlılığı ve alınan tedbirlerin yerinde
olmasıyla gerçekleşebilir. Çünkü eylemlerin bir bölümünü
gerçekleşmeden engelleyebiliyoruz, ancak son olayda olduğu gibi
denenmemiş yöntemler kullanılarak eylemler gerçekleştirilebiliyor.
Terörle mücadele sabır gerektirir. Terör örgütlerinin amaçları,
örgüt hedeflerine ulaşabilmek için, güvenlik tedbirlerinde hassas
olan noktaları belirleyerek ve bu boşluklardan yararlanarak
eylemler yapmak sureti ile korku salmak, yönetimde zafiyet olduğu
algısını yaratarak vatandaşın güvenlik güçlerine ve devlete olan
güvenini sarsmak, insanları karamsarlığa düşürmektir. Bu oyuna
gelmemeliyiz. Tüm bunların karşısında, siyasetiyle, sporuyla,
ekonomisiyle birlik ve beraberlik içinde olmak zorundayız.”
Moderatörlüğünü Rektör Prof. Dr. Çağrı Erhan'ın yaptığı panelde
Yrd. Doç. Dr. Fahri Erenel'in yanı sıra Ankara Yıldırım Beyazıt
Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr.
Muhittin Ataman da konuşmacı olarak yer aldı.