Referandum ne zaman olur ?
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Eğer bu şekilde süreç devam ederse, anayasanın bütünüyle ilgili oylamayı da bitirdiğimiz takdirde Nisan ayının başında referanduma gidilir" dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Eğer bu şekilde
süreç devam ederse, anayasanın bütünüyle ilgili oylamayı da
bitirdiğimiz takdirde Nisan ayının başında referanduma
gidilir" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, 24 TV'de
katıldığı canlı yayında gündeme açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş,
TBMM'deki anayasa değişikliği teklifinin ikinci tur görüşmelerine
ilişkin değerlendirmede bulunarak, teklifin maddelerinde ve tümü
üzerinde yapılacak oylamalarda herhangi bir risk görmediğini
belirtti. Oylamalarda, 340 ve 347 arasında farklı rakamların
çıktığını kaydeden Kurtulmuş, bundan sonra da milletvekillerinin
iradelerinin değişmesinin çok mümkün olmadığını ifade etti.
Kurtulmuş, işin en başında CHP'nin de sürece katılmasının doğru
olacağının ifade edildiğini anlatarak, "Buradaki en temel
mesele şu, CHP bu meseleyi bir rejim değişikliği olarak algılıyor.
Esas temel yanılgıları da bu. Bu bir sistem değişikliğidir, hükümet
sistemi modeli değişikliğidir. Türkiye'de rejimin değiştirilmesine
ilişkin herhangi bir teklifte bulunulmamaktadır. 'Türkiye'de
meşruiyetin kaynağı nedir' sorusuna cevap, 1923'te verilmiştir.
Meşruiyetin kaynağı milletin iradesidir. 'Egemenlik kayıtsız
şartsız milletindir.' Bunda, şek ve şüphe yoktur. Bu teklifte
hiçbir şekilde böyle bir şey ima dahi edilmemiştir"
dedi.
"CHP'DEN DE EVET DİYECEKLER ÇIKACAĞINA
İNANIYORUM"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Meclis'te ne oy
verdiysek sandıkta da aynı oyu vereceğiz" dediğini
hatırlatan Kurtulmuş, "Henüz kampanya başlamadı. Herkes
eteğindeki taşı dökecek. Sistemin ne getirdiği, ne götürdüğü
tartışılacak. Sadece MHP tabanının değil CHP ve diğer partilerden
dahi düşünerek bu meseleye 'evet' diyecek insanların çıkacağına
inanıyorum" şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, konuşmasında şunları kaydetti: "Şimdiden bir
rakam söylemenin doğru olmadığı kanaatindeyim ama çok büyük oranda
rahat bir şekilde 'evet' oyunun çıkacağını düşünüyorum. Şu anda
Meclisteki oylamalar planladığımız şekilde gidiyor. Eğer bu şekilde
süreç devam ederse, anayasanın bütünüyle ilgili oylamayı da
bitirdiğimiz takdirde Nisan ayının başında referanduma gidilir. 2
ya da 9 Nisan tarihleri gibi görünüyor şu anda ama
Cumhurbaşkanımızın, Meclisin kararını ne zaman, ne şekilde
onaylayacağı da bu süreci etkileyen bir husus."
TERÖR ÖRGÜTÜ ELEBAŞI GÜLEN'İN İADESİ
ABD'den Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in
iadesini de beklediklerini anlatan Kurtulmuş, "Burada bir
tercih yapacaklar. Devletin içine sızmış, silahlı askeri diktatorya
yanlısı bir grupla iş birliği yapmaktansa Türkiye ile ilişkileri
kuvvetlendirmekten yana bir tercihte bulunacaklarını görüyoruz. Bu
iki alandaki değişiklik oldukça gerilimli bir dönem geçirmiş olan
Türk-Amerikan ilişkilerinin yeniden eski seyrine dönmesine vesile
olur diye düşünüyorum. Hiçbir siyasi, romantik düşünmez. Pragmatik
olarak baktıkları zaman hem PYD ile aralarına mesafe koymaları hem
FETÖ'yü iade etmeleri, iade etmiyorlarsa da bu süreçte gözaltına
almaları lazım" değerlendirmesinde bulundu.
Trump'ın, FETÖ elebaşı Gülen'i Türkiye'ye iade edip etmeyeceğine
ilişkin Kurtulmuş, "Vermelerinin çok zor olduğunu
düşünüyorum. Vermek başka bir şey ama en azından bu süre içinde bu
adamın, örgütüyle haberleşmesinin kesilmesi Türkiye'nin
menfaatleri, ulusal güvenliği gereğidir. Türkiye ile Amerika
ilişkilerinin iyileşmesi bakımından bunu yapmak durumundadırlar
hatta bunu yapmak mecburiyetindeler. Açık söyleyeyim şu anda Feto,
Amerika için de bir canlı bombadır. Bunu ellerinde tutmak
isteyeceklerini zannetmiyorum. Kendileri açısından en doğrusu, bize
iade etmeleridir ama realiteye bakıldığında zor görünüyor"
şeklinde konuştu.
BAZI TERÖR ÖRGÜTLERİNİN SİYASİ SUİKAST DÜZENLEYECEĞİ YÖNÜNDEKİ
İDDİALAR
Kurtulmuş, "bazı terör örgütlerinin siyasi suikast
düzenleyebileceği" iddiasına ilişkin olarak,
"Olabilir, bununla ilgili istihbarat ve emniyet
birimlerimize birtakım tehditler geliyor. Tedbirler alınmaya gayret
ediliyor. Allah milletimizi bu tür saldırılardan, suikastlerden
korusun. Böylece daha somut bir şekilde suikastler yaparak, farklı
toplumsal, siyasi kanatları harekete geçirmek isteyebilirler ama
yapılan bütün araştırmalar gösteriyor ki Türkiye'de halkın arasında
kimlikler bakımından ayrıştırıcı bir durum söz konusu değildir.
Araştırmalar, insanları ayrıştırıcı kimlikler üzerinden değil
kendilerini daha derleyici, toparlayıcı kimlikler üzerinden
tanımlıyor. Ümit ederiz ki bu saldırılar olmaz. Gerekli tedbirler
alınıyor, özellikle siyasilerle ilgili korumalar
yapılıyor" dedi.
(İHA)