Personeliyle aşk yaşayan müdür yandı
İşverenin, kadın personeliyle aşk yaşadığı gerekçesiyle işten çıkardığı müdüre Yargıtay'dan kötü haber geldi. Yüksek mahkeme; personeliyle aşk yaşayan evli müdürün, işverene karşı sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığına hükmetti.
İşverenin, kadın personeliyle aşk yaşadığı gerekçesiyle işten
çıkardığı müdüre Yargıtay'dan kötü haber geldi. Yüksek mahkeme;
personeliyle aşk yaşayan evli müdürün, işverene karşı sadakat
yükümlülüğüne aykırı davrandığına hükmetti.
İş mahkemesine müracaat eden kişi, bölge sorumlusu olarak çalıştığı
şirketten kovulduğunu, iş sözleşmesinin geçerli nedene
dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin
tespiti ile işe iadesini talep etti. Mahkemede ifade veren işveren
ise iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının iş
güvencesi kapsamında kalmadığını savundu. Mahkeme; iş sözleşmesinin
geçerli nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar
verdi. Davacı, mahkeme kararına karşı her iki taraf da istinaf
başvurusunda bulundu. Bölge Adliye Mahkemesi, davacının kendisine
bağlı bir mağazada çalışan kadın personel ile gönül ilişkisi
yaşadığı ve fesihten birkaç ay önce ilişkinin sona erdiği, bu
ilişkinin işyerinde herhangi bir olumsuzluğa sebep teşkil
etmediğine dikkat çekti. Feshin geçerli nedene dayanmadığı
gerekçeleri ile davalının istinaf talebinin esastan reddine,
davacının istinaf başvurusunun esastan kabulüne, iş mahkemesi
kararının ortadan kaldırılmasına karar verdi. Kararı davalı avukatı
temyiz edince devreye Yargıtay 22. Hukuk Dairesi girdi.
Sadakat yükümünün; sözleşmenin taraflarına karşılıklı duyulan
güveni sarsacak her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğünü
yüklediğini hatırlatan 22. Hukuk Dairesi emsal bir karara imza
attı. Kararda şöyle denildi: "Davalı şirkette en son bölge
sorumlusu ünvanıyla görev yapan davacının iş akdi fesih ihtarnamesi
ile çalışma arkadaşı ile iş ahlak etiğine aykırı olarak ilişki
kurduğu ve bu şekilde doğruluk ve bağlılığa aykırı hareket etmiş
olduğu tespit edilmesi nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu' nun 25/ 2-e
uyarınca fesih edildiği görülmektedir. Davacı davalı şirkete
verdiği savunmasında, evliliği devam ederken, dava dışı iş arkadaşı
olan şahıs ile ilişkisi olduğunu kabul etmiştir. Buna göre evli
olan davacı ile astı konumundaki dava dışı şahsın özel ilişki
yaşadıkları sabit olup davacı ile dava dışı şahsın
mesajlaşmalarının davalı şirketin mail programına geldiği,
davacının davranışlarının işyerinde olumsuzluklara sebebiyet
verdiği, iş ilişkisinin sürdürülmesinin davalı işveren yönünden
beklenemeyeceği ortadadır. Bu itibarla işveren açısından fesih
tarihi itibari ile geçerli nedenlerin bulunduğu anlaşılmakla feshin
geçerli sebebe dayandığı kabulü gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesi
tarafından hatalı değerlendirme yapılarak, ilk derece mahkemesi
kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesi hatalı
olmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozularak ortadan
kaldırılmasına, davanın reddine oy birliği ile karar
verilmiştir."
(Süleyman Aydın/İHA)