Partisinin belediye başkanlarını topladı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, il ve ilçelerdeki çalışmaları hakkında bilgi almak ve 26-30 Ağustos tarihleri arasında Çanakkale'de düzenlenecek 'Adalet Kurultayı' ile ilgili değerlendirmeler yapmak üzere partisinin belediye başkanlarını topladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, il ve ilçelerdeki
çalışmaları hakkında bilgi almak ve 26-30 Ağustos tarihleri
arasında Çanakkale'de düzenlenecek 'Adalet Kurultayı' ile ilgili
değerlendirmeler yapmak üzere partisinin belediye başkanlarını
topladı.
Bilkent Otel'de gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını
yapan Kılıçdaroğlu, "Yaz geldi tatil yok. Hepimiz çok
çalışacağız. Niçin çok çalışacağız? Çünkü Türkiye'nin umuda
ihtiyacı var. Hepiniz bu umudu büyütmek ve yeşertmek zorundasınız.
Sonu belli olmayan bir sürecin içerisindeyiz. Her gün yeni
söylemler. Toplumu diken üstünde tutuyor. Ama belediye başkanları
olarak sizin göreviniz bulunduğunuz beldede halka güven vermektir.
Her sorun için başvurulan kişi olmalısınız. Sorunu ne olursa olsun.
Belediyenin görev alanı içine girmese dahi o vatandaşın sorunuyla
birebir ilgilenmelisiniz. Vatandaş kendisini kimsesiz hissediyor.
Oysa bu ülkenin kurucusu ne demişti; ‘Cumhuriyet bilhassa
kimsesizlerin kimsesidir' demişti. Cumhuriyet ve vatandaşa sahip
çıkmak hepimizin ortak görevidir" ifadelerini
kullandı.
ADALET KURULTAYI
15 Haziran'da Ankara'da Güvenpark'tan başlattıkları Adalet
Yürüyüşünü 9 Temmuz'da İstanbul'da sonlandırdıklarını hatırlatan
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bu Adalet Yürüyüşü bir CHP yürüyüşü değildir. Adalete
susamış milyonların yürüyüşüdür. Ülkede hak, hukuk, adalet arayan
milyonların yürüyüşüdür. Bu yürüyüşü görkemli kılan da adalete
susamış milyonlardır. Ben yürüdüm ama CHP için yürümedim. Ben
yürüdüm 80 milyonun adalet ihtiyacına cevap vermek için yürüdüm. Bu
yürüyüşe her inançtan, görüşten, kimlikten insan katıldı. Biz
Maltepe'de 10 maddelik bir adalet çağrısı yaptık. Bu çağrının
hiçbir satırına itiraz gelmedi. Çünkü her satırı düşünülerek
yazılmıştı, toplumun ihtiyaçlarına cevap vermek için yazılmıştı.
Toplumu kaynaştıran birlikte yaşatmayı arzu eden adaleti toplumun
dokularına yaymak isteyen bir adalet çağrısıydı. Bu çağrıyı CHP
belediye başkanları olarak sadece bulunduğunuz beldelerde değil
gittiğiniz her yerde topluma duyurmalısınız. Madem birlikte beraber
yaşayacağız bu ülkede temel ögesi adalettir. Adaletin olmadığı bir
yerde, devletin olmadığını da her yerde dile getireceğiz. Şimdi
ikinci bir adım da atıyoruz. Çanakkale'de Adalet Kurultayı
toplayacağız. Adaletin yürüyüşünde sadece yürüdük. Şimdi niçin
yürüdüğümüzü yine toplumun her kesimini davet ederek, bizim gibi
düşünmeyenlerin düşüncelerine de değer ve önem vererek onları da
davet edeceğiz. Madem birlikte yaşıyoruz. Madem bu ülkede yaşıyoruz
huzur içinde birlikte yaşayalım. Oturalım birlikte tartışalım.
Medeni insanlar gibi oturalım konuşalım. Benim yanlışım varsa o
söyleyebilmeli, onun yanlışı varsa ben söyleyebilmeliyim. Bu
memlekete huzuru, adaleti getireceğiz. Bunun başka çağrısı yok.
Siyasi kavgalardan bu millet bıktı. Yeter artık biraz da bu
insanlar düşünsünler. Çanakkale'deki Adalet Kurultayımıza toplumun
her kesiminden insanlar gelecekler. Eğitimde adaleti nasıl
sağlayacağız onu tartışacağız. Emekte adaleti nasıl sağlayacağız
onu tartışacağız. İş güvencesi olmayan taşeron işçisinin derdi
nedir onu tartışacağız. Adaletli bir toplum nasıl olacak onu
tartışacağız. Birarada huzur içinde nasıl yaşayacağız onu
tartışacağız. Kısır tartışmalardan, çekişmelerden bu ülkeyi nasıl
kurtaracağız onu tartışacağız. Adaletli bir düzenin fikri altyapısı
orada oluşacak. Bunu da sadece Türkiye değil bütün dünyaya
duyuracağız."
"EĞER BİR İNSAN BİR KENTTE YAŞAMAK İSTİYORSA, HUZUR İÇİNDE
YAŞAMAK İSTİYORSA TERCİH EDECEĞİ KENT CHP'Lİ BELEDİYELERİN
YÖNETTİĞİ KENTTİR"
Kentlerin kentliğe hizmet etmeyip rantiyeye hizmet ederse kent
kimliğini kaybedeceğini anlatan Kılıçdaroğlu, "En tipik
örneği ve dünyada da en acı örneği İstanbul'dur. İstanbul'un
kimliği, görkemli tarihi yok olmuştur. 3 büyük imparatorluğa
başkentlik yapan İstanbul ranta teslim edilmiştir. Bursa betona
dönüşmüştür. Bir dönem yeşil Bursa diye tanımladığımız Bursa beton
bursa haline gelmiştir. Ankara yaşanamaz bir kent haline gelmiştir.
Şunu gururla her yerde söyleyebilirim; eğer bir insan bir kentte
yaşamak istiyorsa, huzur içinde yaşamak istiyorsa tercih edeceği
kent CHP'li belediyelerin yönettiği kenttir. İstanbul'da nefes mi
almak istiyorsun? Niçin mi tüm İstanbullular hafta sonu CHP' li
belediyelerin olduğu yerlere giderler? Bunun için. Kimliği vardır,
kimliği korunmuştur. Ranta değil halka hizmet etmiştir. O açıdan
biz şimdi bütün Türkiye'yi CHP'li belediyelerin yönettiği bir
Türkiye haline getirmek istiyoruz. Bursa ile Ankara arasında bir
kentimiz daha var. Eskişehir, çölde bir vaha gibi. Yemyeşil bir
Eskişehir. Bu Eskişehir'e Bursa'dan daha fazla turist geliyor.
Belediye başkanlarımız çalıştıkça onların üzerinde yoğunlaşan
baskıyı da çok iyi biliyorum. 15 Temmuz öncesi F tipi yapılanmadan
şikayet ederdik. F tipi yapılanmanın yereldeki hedefi CHP'li
belediyelerdir. İzmir Belediyesi, Eskişehir Belediyesi buralara
baskınlar yapıldı. O baskınları yapanlar F tipi yapılardı ve
onların arkasında da bugünkü iktidar duruyordu. Allah büyüktür gün
değişti devran döndü o aramayı yapanların tamamı şuanda
hapisteler" ifadelerini kullandı.
"CUMHURİYET SARAYLARDA KURULMADI"
Kılıçdaroğlu, devlet adamlarının erdemli, hoşgörülü olması
gerektiğini aktararak, şöyle konuştu:
"Geçenlerde bir televizyon kanalına bir kişi çıktı. İktidar
partisinin eski Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi ve bir konuşma
yaptı. Sonra bunu defalarca tekrarladı. ‘Biz şimdi yeni bir devlet
kuruyoruz' diyor. Bu devletin kurucusu da kendi partisinin genel
başkanı olacak. Densiz bir kişi, ahlaksız bir kişi. Tarihine saygı
duymayan bir kişi. Siz bir devletin nasıl kurulduğunu biliyor
musunuz? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin nasıl kurulduğunu biliyor
musunuz? Türkiye Cumhuriyeti Devleti saraylarda mı kuruldu? Türkiye
Cumhuriyeti Devleti zengin sofralarında mı kuruldu? Türkiye
Cumhuriyeti Devleti birilerinin önüne diz çökülerek mi kuruldu?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti acıyla, kanla, gözyaşıyla kuruldu.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti budur. Siz kalkacaksınız bir devlet
kurduğunuzu söyleyeceksiniz, akılla mantıkla bağdaşır bir şey
değil. Kabahat onda değil ona söyleten de kabahat. Bana sordular bu
kişi böyle konuştu ne diyeceksiniz diye. Bir partisinin genel
başkanı konuşsun bakalım o ne diyor. Benim düşüncem belli. Tavrım
belli. Cumhuriyete, demokrasiye bağlılığım belli. Benim bir yeni
devlete ihtiyacım yok. Ben bu devleti yüceltmek zorundayım. Tık
yok. Sen bu adam hakkında ne düşünüyorsun? Buna bu cesareti sen
verdin. Bunun bir danışmanı vardı. Danışmanı da konuşuyor. ‘16
Nisan'da referandumda halka kendi devletini kurmak için adım
atıyor' diyor. Ona da bir şey yapılmadı. Cumhuriyet saraylarda
kurulmadı. Zengin sofralarında kurulmadı. Acı kan gözyaşı var
yoksulluk var. Bütün bunlar aşılarak kuruldu
Cumhuriyet."
"AYNI AMACI MI, AYNI HEDEFİ Mİ GÜDÜYORSUNUZ SİZ, AYNI
ŞEYLERİ Mİ SÖYLÜYORSUNUZ SİZ?"
"Bu bayrağın üzerindeki renk boşuna mı kırmızı
oldu" diyen Kılıçdaroğlu, "Kendi bayrağına saygı
duymayan bir toplum olabilir mi? Cephelerde bu bayrak yere düşmesin
diye kaç şehit verdik. Türkiye Cumhuriyetini küçümsüyorlar ve yeni
bir devlet kuracaklarını söylüyorlar. Sorun nedir? Sorun şudur; bu
zihniyetteki insanların tamamının AK Parti'nin içinden çıkmış
olmasıdır. Başka bir partide olsa tamam. İktidar partisinin içinden
çıkıyor ve onlarda ses çıkarmıyorlar. Kulağından tutup kapının
önüne koyamıyorlar. Niçin? Aynı amacı mı, aynı hedefi mi
güdüyorsunuz siz, aynı şeyleri mi söylüyorsunuz siz? Merak ediyorum
Cumhuriyet savcıları neredesiniz siz? Nasıl cumhuriyet savcısısınız
siz? Bizim ağzımızdan bir laf çıksa 50 tane fezleke düzenliyorsun,
talimat geliyor çünkü size. Adam Cumhuriyeti yerle bir ediyor yeni
devlet kuruluşundan söz ediyor sizden tık yok. Batsın sizin
savcılığınız siz savcı bile olamazsınız" şeklinde
konuştu.
"EĞİTİM SİSTEMİ ÜZERİNE AYRI BİR BASIN TOPLANTISI
YAPACAĞIM"
Osmanlı'nın görkemli tarihi olduğu kadar hepimizi üzen tarihi de
olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Artısıyla ve eksiğiyle
bakmak zorundayız. Osmanlı niye battı bunun üzerinde konuşan var
mı? Osmanlı'nın son dönemlerini yaşamaya başladık şimdi. Ağır ağır
o sürecin içine gidiyoruz. Osmanlı niye battı eğitim sistemi
bozulduğu için battı. Şimdi aynı süreci yaşıyoruz. Eğitim sistemi
konusunda aynı süreci yaşıyoruz. Hiçbir anne baba bu eğitim
sisteminden memnun değil. Eğitim sistemi üzerine ayrı bir basın
toplantısı yapacağım. Türkiye Cumhuriyeti'ne bizim ailelerimize ve
çocuklarımıza açıkça ihanet ediliyor. Bütün belgeleri bilgileri
koyacağım ortaya" açıklamasında bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun açılış konuşmasının ardından toplantı basına
kapalı olarak gerçekleşiyor.
(Pelin Üzek - Goncagül Özcan - Mustafa Apaydın / İHA)