"Parlamenter sistem diktatörlüğe en müsait modeldir"
AK Parti İstanbul Milletvekili ve Eski Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, parlamenter sistemin diktatörlüğe en müsait sistem olduğunu söyledi.
AK Parti İstanbul Milletvekili ve Eski Anayasa Komisyonu Başkanı
Burhan Kuzu, parlamenter sistemin diktatörlüğe en müsait sistem
olduğunu söyledi.
Türkiye Gençlik Vakfı tarafından Bozok Üniversitesi Konferans
Salonu'nda düzenlenen ‘Yeni Anayasa ve Başkanlık' sistemi konulu
konferansa konuşmacı olarak katılan AK Parti İstanbul Milletvekili
ve Eski Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, yeni anayasa ve
başkanlık sistemi hakkında bilgi verdi.
Yeni anayasa ve başkanlık sisteminin memleket meselesi olduğunu
ifade eden Kuzu, "Ben Özal'a danışmanlık yaptım, o zaman
Özal kendisi için istiyor dediler. Demirel de savundu ama olmadı.
Gelen her lider, özellikle Cumhurbaşkanlığı makamında bu sistemi
savundu. Bizim farkımız var o da şu, o dönemin liderleri yetkisiz
hale geldiği zamanlarda bu modeli savundular. Ama biz AK Parti
olarak en güçlü dönemimizde savunuyoruz, getirme gücümüzün olduğu
dönemlerde bunu savunuyoruz" dedi.
Hiçbir koalisyon döneminde ülkenin artı 2 üstünde bir kalkınma
görülmediğini ifade eden Kuzu, "Tek başına bir hükümet var
ise ülkede artı 5 ve üstü olmuştur. Demirel, 64-65'lerde geldi
barajlar kıralı yüzde 7'nin üzerinde büyüme hızı yakaladı. Aynı
Demirel 75'de koalisyonla geldi. Eksi 3'e düştü kalkınma hızı, ne
oldu da eksilere düştü. Koalisyonlardaki bu sıkıntı maalesef
memlekette büyük sıkıntılara sebep olmuş ve ayak bağı olmuştur.
Parlamenter sistem çözümü seçim barajında buluyor. Yüzde 10'luk
baraj bizden başka hiçbir ülkede yok. Yüzde 10'luk baraj çok yüksek
makulü yüzde 5'tir ama istikrar için bunu yapılmak zorunda
kalıyor" diye konuştu.
"PARLAMENTER SİSTEMDE İKİ BAŞLILIK SIKINTISI
YAŞANIYOR"
Parlamenter sistemde başka bir sıkıntı iki başlılık olduğunu
vurgulayan Kuzu, "Parlamenter sistemin bir çıkmazı da
budur. Türkiye örneğinde baktığınız zaman ve iki başlılıktan doğan
sıkıntıyı yaşadık. Bir Özal geldi, Mesut Yılmaz ile birbirine
girdiler. Demirel geldi kızım dedi Çiller ile kapıştılar. Çiller
kendini aşağıya atacaktı. Sezer, Ecevit'i atmadı ama o da kitap
attı, ortalık toz duman oldu. En son bizde yaşananlar Davutoğlu ile
Cumhurbaşkanımız arasında aman aman bir kavga olarak değil ama arka
planda bir takım bakışlarda farklılıklar vardır ki bu duruma geldi.
Kim gelirse gelsin iki başlılığı giderecek bir formülü bulmamız
gerekiyor. Başkanlıkta tek başlılık var. Başkan var, başbakan yok
tek başına. İki başlılığı çözüyor, yüzde 10'luk barajı da
çözüyor" şeklinde konuştu.
Başkanlığın en temel farkının aklın bulduğu bir model olduğu için
türevleri mümkün olduğunu değinen Kuzu, "Parlamenter model
gibi sığ, basmakalıp bir model değil. Oturup biz kendimize has
model yapabiliriz. Amerika modeli diyelim bunun esası onun içinden
bize uyanları alıp uymayanları almayarak yeni bir model üretme
şansımız her zaman var. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz, anayasa
çalışmamız buna doğru gidiyor. Bizim çalışmakta olduğumuz modelin
esası Amerika'daki modelin ana arterlerini yakalamaktır"
dedi.
"PARLAMENTER SİSTEM DİKTATÖRLÜĞE EN MÜSAİT
MODELDİR"
Parlamenter rejimlerin başbakanlarının Amerika'nın başkanından üç
kat daha yetkili olduğunu vurgulayan Kuzu, "Diktatörlüğe en
müsait model parlamenter modeldir. Yasama bunda, yürütme bunda,
harcama bunda, her şey başbakanda. Diktatörlük diyorsan bu modelde
ara. Hitler parlamenter modelde türemiştir, Mussolini parlamenter
modelde türemiştir. Muhalefet en çok bunu kullanıyor, diktatörlük
güçle olur. Şimdiki MHP bunu tutmuyor. MHP'ye soruyorum. Başkanlık
modeli gerçekten federal ve özerk yapı getiriyorsa HDP'nin
balıklama dalması lazım o da karşı çıkıyor. Başkanlık modeline üç
kesim karşı çıkarlar. Bir, küçük partiler, az olsun benim olsun
diyorlar. Başkanlıkta iki parti olur, merkez sağ, merkez sol.
Dolayısıyla küçük partilerin sıkıntısı. İki, medya patronları bunu
istemiyor, bunlar partiler bölünsün koalisyon olsun. Ben gidip
başbakanın yakasına yapışayım şu ihale benim deyim vermezse de
düşüreyim istiyor. Üç, Türkiye başkanlık sistemindeki en büyük
engel sol kesimdeki korkaklıktır. Sol kesim ben bu modelde gelemem,
yüzde 65 sağ var, yüzde 35 sol var hep siz gelirsiniz diyor.
Mantıken öyle geliyor ama 1965'lerde doğru idi. Şimdi farklı. Bu
modelde kim kazanır, bu modelde sol kesinlikle kazanır. Ama nasıl
kazanır, bu sol gelmez, sol mutlaka çizgisini gerçek anlamda sosyal
demokrat çizgisine çekmek zorunda" ifadelerini
kullandı.
Konferansa; Yozgat Valisi Abdulkadir Yazıcı, Belediye Başkanı Kazım
Arslan, Rektör Salih Karacabey, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz,
Vali Yardımcıları Yavuz Güner, Gökhan İkitemur, AK Parti İl Başkanı
Harun Lekesiz, öğretim üyeleri, daire müdürleri ve öğrenciler
katıldı.
(İHA)