Papa’dan ’’diyalog’’ vurgusu
Vatikan Devlet Başkanı Papa Francis, "Dini dayanak arayan şiddet, daha büyük bir yargıyı hak etmektedir, mahkum edilmelidir. Uygun çözümler bulmak üzere ortak çalışmaların izlenmesi gerekir. Bunun herkesin işbirliğimi gerektirdiği kaçınılmazdır" dedi.
Vatikan Devlet Başkanı Papa Francis, "Dini dayanak
arayan şiddet, daha büyük bir yargıyı hak etmektedir, mahkum
edilmelidir. Uygun çözümler bulmak üzere ortak çalışmaların
izlenmesi gerekir. Bunun herkesin işbirliğimi gerektirdiği
kaçınılmazdır" dedi.
Papa Francis, Diyanet İşleri Başkanlığı'nda Diyanet İşleri Başkanı
Mehmet Görmez ile görüştü. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak
basın toplantısında dini önderler arasındaki diyalogların önemine
dikkat çeken Francis, bunların ilgili cemaatlere açık mesaj
verdiğini ve farklılıklara rağmen dostluğun mümkün olduğunu ortaya
koyduğunu gösterdiğini ifade etti. Papa Francis, "Bu
dostluk kendi içinde bir değer taşımasından öte bugün olduğu gibi
kriz dönemlerinde özel bir anlam ve büyük bir önem kazanır. Bu
krizler dünyanın belli bölgelerinde olmakla birlikte bütün halklar
tarafından ıstırabı hissedilmektedir. Kurbanlar ve yıkım, milletler
ve dinler arasında gerilim, açlık ve yoksulluk yaratan savaşlarla
karşı karşıyayız. Milyonlarca insan bunlardan etkileniyor. Doğayı,
havayı, suyu ve toprağı mahvediyorlar" ifadelerini
kullandı.
Ortadoğu'daki Irak ve Suriye'deki durumun trajik olarak tanımlayan
Papa Francis, şunları kaydetti:
"Çatışmalardan dolayı herkes adı çekmekte ve insani durumda
dehşet vermektedir. Bebekler, acılar içinde anneler, yaşlılar,
göçmek zorunda kalmaktadır. Sığınmacıları, her türlü şiddeti
kaydediyorum. Bunların yanı sıra aşırı ve kökten bir grup sebebiyle
dinsel kimliklerinden dolayı insanlık dışı şiddete maruz kalmış ve
hala bu şiddetin içinde acı çeken toplulukların durumu da özel bir
kaygı kaynağıdır. Bu topluluklar özellikle Hristiyan ve Yezid'i
olmakla beraber bir yer bundan ibaret değildir, evlerinden
barklarından kovuldular, havyarlarını ve imanlarını inkar etmemek
için her şeyi terk ettiler. Şiddet kutsal binaları, anıtları,
dinsel simgeleri, kültür mirasını yok etti."
Dinsel otoriteler olarak her türlü şiddeti kınamak zorunda
olduklarını söyleyen Francis, "İnsan hayatı yaradan
Allah'ın armağanıdır, kutsal bir niteliği vardır. Dini dayanak
arayan şiddet, daha büyük bir yargıyı hak etmektedir, mahkum
edilmelidir. Uygun çözümler bulmak üzere ortak çalışmaların
izlenmesi gerekir. Bunun herkesin işbirliğini gerektirdiği
kaçınılmazdır. Hükümet yetkilileri, dini önderler, sivil toplum
temsilcileri bütün bay ve bayanlar, kendi geleneklerinde var olan
değerlerle eşsiz bir katkıda bulunabilirler. Bizler, Müslümanlar ve
Hristiyanlar olarak paha biçilmez hazinelerin, ruhani hazinelerin
emanetçisiyiz. Kendi geleneklerimize göre yaşasak da, bunlar
arasındaki öğelerimizi biliyoruz" diye konuştu.
Francis şunları kaydetti:
"Ruhani ortaklığı tanımanın ve geliştirmenin dinler arası
diyalog aracılığıyla ve toplum hayatında ahlaki değerleri, barışı
ve özgürlüğü savunmaya ve teşvik etmeye yardım eder. İnsan
varlığının kutsallığının her iki tarafça da tanınması, en çok acı
çekenler nezdinde ortak merhamet, dayanışma, yardımlaşma
gerektirir. Bu bağlamda, çatışmaların etkisindeki ülkelerden kaçan
yüz binlerce insanlara yönelik yaptıklarından dolayı Müslüman ve
Hristiyan bütün Türk halkına duyduğum takdiri ifade etmek isterim.
2 milyon kişi. Bu başkalarına hizmet için nasıl çalışılacağına
somut bir örnektir, cesaret ve destek için örnektir."
(İHA)