Özgecan’ın ölümünden sonra ilk somut adım
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) üniversiteli Özgecan Aslan'ın, bindiği minibüsün sürücü tarafından öldürülmesinin ardından benzer olayların önüne geçmek için kameralı araç takip sistemini hayata geçirdi.
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF)
üniversiteli Özgecan Aslan'ın, bindiği minibüsün sürücü tarafından
öldürülmesinin ardından benzer olayların önüne geçmek için kameralı
araç takip sistemini hayata geçirdi.
Beyoğlu Lazzoni Hotel'de düzenlenen Alarm Haber Alma Merkezi ve
Araç Takip Sistemi tanıtım toplantısına Türkiye Şoförler ve
Otomobilciler Federasyonu Başkanı Fevzi Apaydın, İstanbul
Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur'un yanı sıra birçok esnaf
ve oda temsilcisi katıldı.
Tanıtım toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Başkanı Fevzi
Apaydın, Özgecan Aslan cinayetine dikkat çekti. "İstanbul
uzun zamandan beri kamera sistemine geçmiştir. Yaklaşık bugün
1200-1300 civarında minibüsün kamera taktığı gerçektir"
diyen Apaydın, şunları söyledi:
"11 Şubat 2015'te Özgecan Aslan'ın katledilmesinden sonra
bunu biz bir milat olarak kabul ettik. Yavaş yavaş hareketimizi
hızlandırdık ve bunu bu yıl içerisinde en kısa zamanda bütün
minibüslerimize takma amacındayız. Biz yolcu taşıyarak bir kamu
görevi yapıyoruz minibüslerimizde. Bunu bir zamanlar mal sahipleri
bazı zamanlarda da şoförlerimiz çalışıyor. Aracını şoföre teslim
eden arkadaşlarımız gerek evinde televizyonda gerekse cep
telefonundan aracını kontrol edebilecek hangi güzergahta
çalıştığını görebilecek, hangi durakta ne kadar durabildiğini
görebilecek."
Yolcuların bu sistem sayesinde kendilerini daha güvende
hissedeceklerini vurgulayan Apaydın, "Bir de yolcu
açısından araçlar kameralı olduğu için, yolcu daha çok minibüse
güven verecek, güven bağlayacak, ‘ben artık kameralı araçta seyahat
ediyorum' diye belki de yolcu portföyümüz artacak. Bu bizim için
kaçınılmaz bir şeydir. Önemli bir teknolojidir. Bu teknolojiye de
en kısa zamanda geçmeyi planladık. İnşallah en kısa zamanda da tüm
Türkiye'ye yaymış olacağız" şeklinde konuştu.
"ŞİMDİLİK CEZAİ YAPTIRIMI YOK"
Apaydın, araç sürücülerinin uygulamayı sevmeyebileceğini ancak
sistemin özellikle araç sahipleri için çok önemli olduğunu ifade
ederek, "Bazı araçlarda hırsızlıklar oluyor. Sıkıntılar
oluyor. Tacizler oluyor bunu da buradan görebileceksin. Tabii biraz
daha ileri gideyim şoförün dalgınlığından veya yolcuyla olan
münasebetlerinden dolayı kazalara neden oluyor. Bu monitör
sayesinde bu kamera sayesinde bunu da tespit etmiş
olacağız" dedi.
Uygulamanın şimdilik bir cezai yaptırımı olmadığını söyleyen
Apaydın, "Biz bunu karayolları trafik toplantılarında,
güvenlik toplantılarında gündeme getirdik. Karayolu güvenlik
toplantısında da bu önümüzdeki toplantıya alacağız. Bunu
belediyelerle beraber zorunlu kılacağız. Bundan sonrada takılmayan
araç belki de servisten men edilecek. Bu bir başlangıç. Bunu
süratle yayacağız" şeklinde konuştu.
Minibüs ve taksilere yerleştirilen kamera, takip ve alarm sistemi
ile araçlarda yaşanacak gasp, taciz, hırsızlık, kaza gibi birçok
problemin önüne geçmeyi amaçladıklarını kaydeden Apaydın,
"Yerleştirilen kamera sistemi görüntüleri iki ay boyunca
hafızasında tutuyor. Daha sonra ihtiyaç duyulduğu taktirde
yaşanılan suçlarda delil olarak kullanılabiliyor. Sistemdeki takip
sistemi sayesinde ise araçların hangi güzergahta oldukları, ne
kadar hızla gittikleri takip edilebiliyor" şeklinde
konuştu.
(İHA)