MİT TIR’ları soruşturmasında flaş gelişme !
MİT TIR'ları soruşturmasında tutuklu muvazzaf askerlerin, Sulh Ceza Hakimliği'nin reddi talebi reddedildi.
MİT TIR'ları soruşturmasında tutuklu muvazzaf askerlerin, Sulh
Ceza Hakimliği'nin reddi talebi reddedildi.
Askerlerin Asliye Ceza Mahkemesi'ne başvurması üzerine talebi
değerlendiren hakim, itirazları inceleme görevinin Sulh Ceza
Hakimliği'ne ait olduğunu belirterek "Hazırlık aşamasında
Sulh Ceza Hakimi'nin reddinin söz konusu olamayacağı, talebin
hukuki dayanaktan yoksun olup yok hükmünde sayılmasına"
karar verdi.
Kamuoyunda "Selam Tevhid" olarak bilinen
"Sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü' adlı soruşturmada,
usulsüzlük yapıldığı iddialarına ilişkin "paralel
yapıya" yönelik yürütülen soruşturma kapsamında MİT
tırlarını durduran 17 muvazzaf asker Sulh Ceza Hakimliği'nin
kararıyla tutuklanarak Askeri Cezaevi'ne gönderilmişti.
Şüphelilerin, MİT'in bölgede çalışmalar yaptığını bildikleri halde
bu TIR'ları durdurmak ve aramaya çalışmak, bu faaliyeti ifşa etmeyi
amaçlamakla darbe ve terör örgütüne üye olma suçlarını
işlediklerine yönelik kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu
belirtilmişti.
DOĞRUDAN ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE BAŞVURDULAR
"Silahlı terör örgütüne üye olma, Türkiye Cumhuriyeti
hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye
teşebbüs" suçundan tutuklu şüpheliler Erdal Turna, Hakan
Gencer, Gültekin Menge, Mahmut Özcan, Halil İbrahim Köse Sulh Ceza
Hakimliği kararıyla tutuklanmıştı. Şüpheli askerlerin avukatı Ali
Gayıralan İstanbul 7'inci Sulh Ceza Hakimi'nin tarafsızlığı
hakkında şüphe doğuran sebeplere olduğunu iddia ederek hakimin
reddi talebinde bulundu. Avukat Gayıralan'ın bu talebinin 7'inci
Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedilmesine rağmen, İstanbul
7'inci Sulh Ceza Hakimi tarafından yetkili Asliye Ceza Mahkemesi'ne
gönderilmediği gerekçesiyle doğrudan İstanbul 20'inci Asliye Ceza
Mahkemesi'ne başvurdu.
"CMK'DA SULH CEZA HAKİMLİKLERİ'NİN REDDİ İLE ALAKALI YASAL
DÜZENLEME YAPILMAMIŞTIR"
Başvuruyu değerlendiren İstanbul 20'inci Asliye Ceza Mahkemesi
hakimi Erdoğan Şimşek, itirazları inceleme görevinin Sulh Ceza
Hakimliği'ne ait olduğunu belirttiği kararında, "Sulh Ceza
Hakimliği hukuk sisteminde 18 Haziran 2014 tarihinde yerini almış
olup, 18 Haziran 2014 tarihinden sonra da 5271 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanunu'nda Sulh Ceza Hakimliklerinin reddi ile alakalı
yasal düzenleme de yapılmamıştır" dedi.
"DOSYANIN YETKİLİ VE GÖREVLİSİ CUMHURİYET
BAŞSAVCILIĞI"
Şüpheliler müdafinin reddi hakim talebindeki dosyanın hazırlık
aşamasında olduğu ve henüz iddianame düzenlenmediği kaydedilen
kararda, "Dosyanın yetkili ve görevlisinin Cumhuriyet
Başsavcılığı olup, hukuk sitemimizde Cumhuriyet Başsavcılığı'nın
reddi müessesesi olmadığı, hakimin davaya bakamayacağı haller ve
reddini gerektirir taleplerin kovuşturma aşamasıyla sınırlı olduğu,
somut olayda itiraza konu hazırlık aşamasında Sulh Ceza Hakimi'nin
reddinin söz konusu olamayacağı, talebin hukuki dayanaktan yoksun
olup yok hükmünde bulunduğu anlaşılmıştır" denildi.
"MAHKEMEMİZİN HÜKÜM TESİS ETMESİ YASAYA AÇIKÇA
AYKIRI"
Karada, "Esasen taleple ilgili aynı konuda İstanbul 7'inci
Sulh Ceza Hakimliği'nin kararı ile hakimin reddi talebinin kesin
olarak reddedildiği, bu meyanda yasal yolların tüketildiği, talep
konusunda incelemeye yetki ve görevi bulunmayan mahkememizin yeni
bir karar ihdas etmesinin ya da kesin karara karşı yeniden yasal
olmayan yol ve yöntemlerle itirazla ilgili hüküm tesis etmesi usul
ve yasaya açıkça aykırıdır" ifadelerine yer verildi.
"TALEPLE İLGİLİ KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
…"
Hakimin reddi şartlarının oluşmadığı belirtilen kararda,
"Taleple ilgili önceden usul ve yasaya uygun olarak kesin
olarak karar verildiği, mahkememizin bu taleple ilgili açıkça
yetkisiz ve görevsiz olduğu anlaşılmakla, taleple ilgili karar
verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir" denildi.
"MAHKEMEMİZİN YETKİSİ VE GÖREVİ DAHİLİNDE
DEĞİL"
Şüpheliler avukatının hakimin reddi yönündeki talebinin, yetkisi ve
görevi dahilinde bulunmadığı ve bu konuda karar verilmesine yer
olmadığını belirten hakim Şimşek, aynı konuda İstanbul 7'inci Sulh
Ceza Hakimliği'nce kesin olarak karar verildiğini ve yeni bir karar
tesis edilmediğinden bu nedenlerle kesin olarak karar verildiğine
hükmetti.
(İHA)