Minik Alperen’in ailesinden temyiz kararına tepki
İzmir'in Çiğli okul servis minibüsünde unutulmasının ardından hayatını kaybeden 3 yaşındaki Alperen Sakin'in ölümüne ilişkin davanın temyiz aşamasında çıkan kararla tüm sanıkların serbest kalması Sakin ailesine tepki gösterdi.
İzmir'in Çiğli okul servis minibüsünde unutulmasının ardından
hayatını kaybeden 3 yaşındaki Alperen Sakin'in ölümüne ilişkin
davanın temyiz aşamasında çıkan kararla tüm sanıkların serbest
kalması Sakin ailesine tepki gösterdi.
İzmir'in Çiğli ilçesinde okul servis minibüsünde unutulmasının
ardından hayatını kaybeden 3 yaşındaki Alperen Sakin'in ölümüne
ilişkin davanın kararına yapılan itirazlar sonucunda İzmir Bölge
Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinde görülen temyiz davasında
anaokulu sahibi Yurdagül İşgören hariç tüm sanıkların cezalarının
düşürülmesi ve tutuklu bulunan servis şoförü Taner İşgören'in de
tahliyesine karar verilmesi Sakin ailesini adeta yıktı.
Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesinden 9 yıl hapis cezası alan
Taner İşgören'e 6 yıl 8 ay, 9 yıl hapis cezası alan servis
görevlisi Dilara Kamber'e 5 yıl, 5 yıl hapis cezası alan anaokulu
müdürü Bekir Gül'e 3 yıl 20 gün, 6 yıl hapis cezası alan anaokulu
öğretmeni Arzu Gülmez'e 2 yıl 6 ay, 5 yıl hapis cezası alan Ahmet
Somun'a 2 yıl 6 ay hapis cezası verilirken, yerel mahkemeden 5 yıl
hapis cezası alan anaokulu sahibi Yurdagül İşgören'e ise 7 yıl 6 ay
hapis cezası verildi.
"BU KİŞİLERİ ASSALAR BİZİM ALPERENİMİZ GERİ
GELMEYECEK"
Verilen kararla ciğerinin yandığını söyleyen acılı baba Serkan
Sakin, "Türkiye Cumhuriyeti'nin bir ferdinin canı bu kadar
ucuz mu? Alperen'in başına gelen olaylar ve bize söylenen yalanlar,
bu zamana kadar verdiğimiz hukuk mücadelesinde geldiğimiz nokta
canımızı acıtıyor. Kendi kanunlarımıza güvenmeyeceğiz de neye
güveneceğiz. Bizi yargılayanlar elini vicdanına koysun ona göre
yargılama yapsın. Son mahkeme de söz hakkı istememe rağmen bana söz
hakkı dahi verilmedi. Bu saatten sonra bu kişileri assalar bizim
Alperenimiz geri gelmeyecek. Biz Allah'a teslim olduk"
dedi.
Bir başkasının canı yanmasın diye olayın başından beri hukuk
mücadelesi verdiklerini kaydeden baba Serkan Sakin, "Ortaya
çıkan tabloyu aklım almıyor. Emsal teşkil eden bir sürü dava var.
Bir polis memurunun isabet almaksızın attığı gaz fişeği birinin
başına geliyor ve polis memuru ağır cezada yargılanıyor. Benim
çocuğum için ambulans aranmamış, yakın hastaneye değil uzak
hastaneye götürülmüş. Kamera kayıtları siliniyor. Alperen'in
serviste öldüğünü biz defnettikten sonra öğrendik. Bu insanlar
Alperen'in öldüğü servisle öğrencileri evlerine götürmüş. ‘Annenin
babanın çocuğu o kreşe vermesi suçtur' dediler. Bu, hakimin hiç mi
vicdanını sızlatmadı" diye konuştu.
Aracımı muayeneye götürdüğü esnada kısa bir süre sohbet ettiği
kişinin de çocuğunun daha önce aynı anaokuluna gittiğini ifade eden
baba Sakin, "Daha sonra çocuğunun şiddet görmesi üzerine
çocuğunu o kreşten almış. Bir kayıt cihazıyla orada şiddet
görüldüğünü ispatlamış. O çocuğunu oradan aldı, onun çocuğu
kurtuldu ama benim çocuğum kurtulamadı" dedi.
"YARGITAY'DA GÖRÜŞECEĞİZ"
Temyizden çıkan kararın Yargıtay yolunun açık olduğunu hatırlatan
baba Sakin, "Bundan sonra Yargıtay'da görüşeceğiz. Çıkan
sonuçtan sonra adalet şaşar mı şaşmaz mı diye düşünüyoruz ama
Allah'ın adaleti şaşmaz. Ona inanıyoruz. Bundan sonra yapılacak ne
varsa da sonuna kadar yapacağız" şeklinde konuştu.
Devlet büyüklerine de seslenen Sakin, "Bu durum böyle devam
ederse daha binlerce Alperen gider. Bu ülkenin yargısına, adaletine
bu halkın güveni kalmaz. Bu basit bir taksirli ölüm değil. Çocuğun
üzerine su dökmüşler. Doğru düzgün ilk yardım bilen yok. O kreşi
denetlemekle görevli Milli Eğitim müdürleri de de ceza aldı. Bizim
suçumuz günahımız ne? Almanya'dan kendi ülkemize hizmet etmek için
çıktık geldik. Tabelasında Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim
Bakanlığı yazan bir kreşe verdik çocuğumuzu. Bu sanıklar yarın yine
bir kreş açıp işletebilirler" dedi.
"ALPEREN YENİDEN ÖLDÜ"
Temyizden çıkan kararın ardından oğlu Alperen'in yeniden öldüğünü
söyleyen acılı anne Buket Sakin ise "Cezaların artmasını
beklerken düşük çıkması nedeniyle Alperen'i yeniden toprağa verdik.
Başka Alperenler ölmesin diye hukuk mücadelemizi verdik ama verilen
karar çok kötü. Bizi anlamaları için devlet büyüklerimizin de
yavrularını kaybetmeleri mi gerekiyor? Gerçeklerin ortaya çıkmaması
beni çok rahatsız ediyor. Kamera kayıtları tümüyle ortaya çıkmadan
gerçekler de ortaya çıkmayacak" dedi.
(Ali Gözeten - Halil Karahan /İHA)