Milyonları ilgilendiren tasarı TBMM’ye gönderiliyor
Adalet Bakanlığı tarafından işçi ve işveren kesimlerinin görüşleri de alınarak hazırlanan İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı, TBMM'ye sevk ediliyor. Tasarının yasalaşması ile birlikte işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklarda mahkemeye gitmeden önce arabulucuya başvurulması zorunlu hale getiriliyor.
Adalet Bakanlığı tarafından işçi ve işveren kesimlerinin
görüşleri de alınarak hazırlanan İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı,
TBMM'ye sevk ediliyor. Tasarının yasalaşması ile birlikte işçi ve
işveren arasındaki uyuşmazlıklarda mahkemeye gitmeden önce
arabulucuya başvurulması zorunlu hale getiriliyor.
Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulunda
görüşülen İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı'nın TBMM'ye sevk edildiği
belirtildi. Tasarıyla iş mahkemelerinin kuruluşu yeniden
düzenleniyor. Tasarı ile iş mahkemelerinin Hakimler ve Savcılar
Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hakimli ve asliye hukuk
mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde
kurulması konusunda düzenleme yapılıyor. İş durumunun gerekli
kıldığı yerlerde iş mahkemelerinin birden fazla dairesinin
oluşturulmasına imkan tanınırken, iş mahkemesi kurulmamış olan
yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere o yerdeki
asliye hukuk mahkemesince bakılacağı düzenleniyor.
ZORUNLU ARABULUCULUK GELİYOR
Tasarıyla bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya
işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan
davalarda arabulucuya başvurma olması dava şartı olarak
düzenleniyor. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya
varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu
tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda
olacak. Tasarıyla "Bu zorunluluğa uyulmaması halinde
mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde
mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden
reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği
yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe
çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya
başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir
işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden
reddine karar verilir" şeklinde düzenleme yapılıyor. İş
kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi
tazminat ile bunlarla ilgili rücu davaları hakkında ise arabulucuya
başvurma zorunluluğu bulunmayacak.
Tasarıyla işçi-işveren uyuşmazlıklarında arabulucunun nasıl
görevlendirileceğine ilişkin düzenlemeler yapılırken,
"Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten
itibaren üç hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde
arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir"
şeklinde düzenleme yapılıyor. Arabuluculuk ücreti ile ilgili de
düzenleme yapılırken, "Tarafların arabuluculuk faaliyeti
sonunda anlaşmaları halinde arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk
Asgari Ücret Tarifesinin eki arabuluculuk ücret tarifesinin ikinci
kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde
karşılanır" hükmü getiriliyor.
Tasarıyla arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın
düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zaman aşımının duracağı ve
hak düşürücü sürenin işlemeyeceği düzenlenirken, arabuluculuk
görüşmelerine tarafların bizzat, kanuni temsilcileri veya
avukatları aracılığıyla katılabileceği, işverenin yazılı belgeyle
yetkilendirdiği çalışanının da görüşmelerde işvereni temsil
edebileceği düzenlemesi getiriliyor.
SGK'YA BAŞVURMA ZORUNLULUĞU
Tasarıyla 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar
Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun'da düzenlenen
gazeteci ile 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nda
düzenlenen gemi adamı işçi olarak kabul edilecek.
Tasarıyla 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan
uyuşmazlıklarda hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu
sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere dava
açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurulması zorunluluğu
getiriliyor.
ZAMAN AŞIMI KISALTILIYOR
Tasarıyla iş sözleşmesi feshedilen işçinin fesih bildiriminde sebep
gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı
iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay
içinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurmak zorunluluğu
getirilirken, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması
halinde ise iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılması
zorunluluğu getiriliyor. Tasarıyla kıdem tazminatı, iş
sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan
tazminat, kötü niyet tazminatı ve iş sözleşmesinin eşit davranma
ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminatlardaki zaman
aşımı süresi ise 10 yıldan 5 yıla indiriliyor.
DAVALAR EN AZ BİR YIL SÜRÜYOR
Tasarının gerekçesinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının
verilerine göre 2016 yılı Aralık ayı itibarıyla 14 milyona yakın
işçi ve 1 milyon 750 bine yakın iş yerinin bulunduğu ülkemizde işçi
ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların hem çalışma hayatının hem de
yargının gündeminde önemli bir yer tuttuğuna dikkat çekiliyor.
Gerekçede Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü
verilerine göre iş davalarının yıllık ortalama görülme süresinin
2010 yılında 466, 2011 yılında 488, 2012 yılında 483, 2013 yılında
381, 2014 yılında 417, 2015 yılında 431, 2016 yılında 434 gün
sürdüğü belirtiliyor. Gerekçede 2016 yılı sonu itibarıyla ilk
derece mahkemelerindeki 3 milyon 525 bin civarındaki hukuk
uyuşmazlığının yaklaşık yüzde 15'ini iş uyuşmazlıklarının
oluşturduğu ifade ediliyor.
BİR GÜNDEN AZ SÜREDE ÇÖZÜLEBİLİYOR
Gerekçede, 2013 yılı Kasım ayında ilk arabulucunun sicile
kaydedilmesiyle başlayan uygulama sürecinde bugüne kadar
arabulucuya götürülen hukuk uyuşmazlıklarının yüzde 89'unun
işçi-işveren uyuşmazlığı olduğu ve bunların yüzde 93'e yakın oranda
anlaşmayla sonuçlandığına dikkat çekiliyor. Arabulucuya giden iş
uyuşmazlıklarının yaklaşık yüzde 95'inin bir gün veya bir günden
daha az süren müzakerelerle sonuçlandırıldığı hatırlatılıyor.
(İHA)