"Milletin talimatına hepimizin uyması lazım"
Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, milletin sandıkta siyasi partilere uzlaşarak, hükümet kurması için talimat verdiğini belirterek, 'Milletin talimatına hepimizin uyması lazım. İnşallah bu süreç sonunda milletin talimatı doğrultusunda yeni hükümetimiz gecikmeden kurulur' dedi.
Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, milletin sandıkta siyasi
partilere uzlaşarak, hükümet kurması için talimat verdiğini
belirterek, 'Milletin talimatına hepimizin uyması lazım. İnşallah
bu süreç sonunda milletin talimatı doğrultusunda yeni hükümetimiz
gecikmeden kurulur' dedi.
Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Çorum Belediyesi tarafından
Buharaevler Mahallesi'nde düzenlenen halk iftarına katıldı. İftarda
bir konuşma yapan Bozdağ, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin son 13 yıldır siyasi istikrar, güçlü iktidar ve iyi
yönetimle büyüyerek, geliştiğini dile getiren Bozdağ, 7 Haziran
seçimlerinde milletin sandıkta ortaya koyduğu irade ile de yeni bir
sayfa açıldığını söyledi. Bu sayfada milletin iradesi doğrultusunda
bir hükümet oluşumuna ihtiyaç olduğunu hatırlatan Bozdağ,
"Milletimiz tek başına bir hükümetin ülkeyi tek başına
idare etmesini değil, koalisyonla bir hükümetin Türkiye'yi idare
etmesini arzu etti. Siyasi istikrar çok önemli. Güçlü iktidar çok
önemli. Ve biz bununla 13 yılda Türkiye'nin büyük değişim
yaşamasını sağladık. Ama 7 Haziran'dan sonra güçlü iktidarı Türkiye
kaybetmiş durumda. İnşallah kurulacak hükümet güçlü bir iktidar
gibi çalışır. Dileğimiz, arzumuz odur. Siyasi istikrarı korumaya
özen gösterin, dileğimiz isteğimiz odur" dedi.
Siyasetin belirsizlik götürmediğine dikkat çeken Bozdağ,
"Bakın 7 Haziran'dan bugüne bir ay geçti. Türkiye'de yarın
hükümeti yarın kimin kimlerle kuracağı belli mi? Belli değil. Bir
ay oldu Türkiye'nin hükümeti AK Parti, CHP koalisyonu mu, AK Parti,
MHP koalisyonu mu, AK Parti HDP koalisyonumu? Yoksa HDP, CHP, MHP
koalisyonu mu? Yoksa azınlık hükümeti mi belli değil. Emin olun
işin içinde olanlar da yarın ne olacağını bu formüllerden
hangisinin Türkiye'nin geleceğini yöneteceğini onlarda
bilemiyorlar. Büyük bir belirsizlik var. Belirsizlik her zaman
devlete de millete de zarar verir. Biz parti olarak, AK Parti
olarak belirsizliğin ortadan kalkması için her türlü gayreti,
çabayı ortaya koyacağız. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Görevden
kaçmayacağız. Taşın altına, elimizi değil, her zaman olduğu gibi
gövdemizi koymaya devam edeceğiz. Dileriz ki bu belirsizlik fazla
sürmez. Siyasi partilerin genel başkanları, yöneticileri Türkiye
için. Millet için özverili şekilde koalisyon görüşmelerine
yanaşırlar Türkiye'yi hükümetsiz idaresiz bırakmamak için
ellerinden geleni samimi olarak yaparlar" diye
konuştu.
Erken seçim olasılığı hakkında da görüşlerini dile getiren Bozdağ,
"Bazıları şöyle bir şey de yapıyorlar, Türkiye eğer 45 gün
içerisinde hükümet kuramazsa seçimlerin yenilenmesine veya
parlamentonun erken seçim kararı alması gibi bir sürece gidebilir.
Aman ha biz bu süreçte oyun bozan olmayalım diye bir yandan
koalisyona karşı mesafeli dururken, öte yandan da koalisyon
hükümetini engelleyen biz olmayalım yaklaşım içerisinde. Bu bir
şark kurnazlığıdır buna gerek yok. Herkes samimi olarak bir
hesabın, kitabın içerisinde girmeden Türkiye hükümetsiz kalmayın
diye elini taşın altına mutlaka koymalıdır. Milleti kandırmak,
aldatmak için şark kurnazlığı yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Herkes
samimi olmalıdır. Çünkü bu millet sandıkta uzlaşma talimatı verdi,
uzlaşın ve hükümeti kurun dedi. Milletin talimatına hepimizin
uyması lazım. İnşallah bu süreç sonunda milletin talimatı
doğrultusunda yeni hükümetimiz gecikmeden kurulur"
ifadelerini kullandı.
"KİM TÜRKİYE HERHANGİ BİR TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM EDİYOR
DİYORSA BU BÜYÜK BİR İFTİRADIR"
Türkiye'nin terörden çok çektiğini, 30 yılı aşkın süredir bölücü
terörle mücadele ettiğini hatırlatan Bozdağ, "İçimizde
yanan terör ateşini söndürmek için de ciddi adımlar atmıştır.
Atmaya da devam etmektedir Kardeşlik hukukumuzu tahkim etmek,
birliğimizi, beraberliğimizi daha ileri noktalara taşımak hepimizin
arzu ettiği şeydir. Biz bugün bunu yapıyoruz. Başardığımızda eminim
ki sizler Türkiye'nin dört bir yanında yaşayan insanlarımızı mutlu
olacaktır. Terörün silahları bıraktığı, tasfiye olduğu Türkiye'nin
her yerinde barış ikliminin kalıcı iklime dönüştüğü bir ortam
hepimizin arzu ettiği bir ortamdır. Bu noktada gayretimiz, çabamız
aralıksız sürecektir. ama buna rağmen Türkiye'yi teröre yardım
eden, terörü destekleyen bir ülke gibi göstermek isteyenler var.
Onlara karşı da hepimizin uyanık olması lazım. Kim derse ki Türkiye
herhangi bir terör örgütüne yardım ediyor onun yanındadır,
arkasındadır diyorsa bu Türkiye Cumhuriyeti devletine, hükümetine,
Türk milletine yapılmış büyük bir iftiradır. DAEŞ terör örgütü
dolaysıyla hem HDP hem Türkiye'nin içerisindeki bazı çevreler
Türkiye'nin DAEŞ'e yardım yaptığın aleni bir şekilde ifade etmeye
çalışıyorlar. Bunlarda milletimize devletimize, hükümetimize alenen
iftira ediyorlar. Buradan o iftiraları yüzlerine bir kez daha
çarpmak isterim" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE DAEŞ TERÖR ÖRGÜTÜNE KARŞI DA EN DİK DURAN, YAPMASI
GEREKENLERİ YAPAN BİR ÜLKEDİR"
DAEŞ terör örgütünün uluslararası proje bir terör örgütü olduğunu
açıklayan Bozdağ, "Egemen güçlerin güdümünde bir terör
örgütüdür. Kim ne derse desin, bizim kanaatimizi budur. Bakın
dünyanın dört bir yanından dilleri başka, kültürleri başka,
anaları, babaları başka, vatanları, milletleri başka bu kadar
farklı insanları hangi güç Irak'a, Suriye'ye ölmeye, öldürmeye
davet edip, onları ikna edip oralara getirebiliyor. Be teknolojiyi,
bilgiyi, birikimi, bu kadar büyük bir organizasyonu kim yapıyor
işte bu bölgeyi kana bulayan güçler yapıyor. DAEŞ terör örgütü de o
güçlerin taşeronu bir örgüttür. Türkiye DAEŞ terör örgütüne karşı
da en dik duran, yapması gerekenleri yapan bir ülkedir. DAEŞ terör
örgütü 2013'te birden bire ortaya çıkmadı. Elbette birileri bunları
bu hale getirdi. Ama bakın 2013'te birden bire ortaya çıkmadı
diyoruz ama mantar gibi ortaya çıkıyor ve dünyanın dört bir
yanından teröristleri Irak'a Suriye'ye çekecek bir güç ortaya
koyuyor. Çok net söylüyoruz bunun arkasında uluslararası egemen
güçler var. Enerji kaynakları ve bir takım siyasal hedefleri için
DAEŞ terör örgütü kullanılıyor, öte yandan da İslam'dan ve
Müslüman'dan nefreti sağlamak için de DAEŞ terör örgütüne büyük bir
vazife yüklenmiş durumda. İslam'dan, Müslüman'dan insanları
uzaklaştırmak için bir yapı ortaya konun dense belki ancak böylesi
bir felaket, böyle bir kötü, böyle bir iğrenç yapı ortaya
konabilirdi. Bir yandan insanları öldürüyorlar ‘Allahu Ekber‘
diyor, ölen kişiler kelime-i şehadet getiriyor. Bunun İslam'la,
Kuranla, Müslümanlıkla ne alakası var. Ama birileri İslam'dan hem
Müslümanları soğutmak, hem de Müslüman olmayanları İslam'a karşı ve
Müslüman'a karşı ön yargılarını çoğaltmak için buna büyük bir
destek veriyorlar. Onun içinde diyoruz ki DAEŞ terör örgütü
uluslararası bir proje terör örgütüdür. Ona karşı mücadele etmek de
hepimizin vazifesidir. Bu noktada hiç tereddüt yok. Ama buna rağmen
Türkiye'yi DAEŞ terör örgütüne yardım eden bir ülke gibi göstermek
isteyen hanilere, alçaklara da buradan seslenmek istiyorum. Türkiye
ne bugün ne de gelecekte hiçbir terör örgütüne yardımcı olmamıştır.
Olmayacaktır Terörle mücadele etmiştir, mücadele
edecektir" şeklinde açıklamalarda bulundu.
"TÜRKİYE GÜÇLÜ OLMALI"
Türkiye'nin her zaman güçlü olması gerektiğini vurgulayan Bozdağ,
şunları kaydetti:
"Bizim etrafımızda olayları iyi değerlendirmek gibi
vazifemiz var. Türkiye o nedenle her daim güçlü olmalı. Siyasi
istikrarı tam olmalı. Güçlü iktidarları olmalı. İyi yönetimleri
olmalı. Zayıf iktidarlarla, istikrasız yönetimlerle bir metre önünü
görmeyen bir bakış açısı ile Türkiye bu kadar dolabın döndüğü
bölgede güçlü kudretli olamaz. Onun için istikrarımıza,
iktidarımıza, iyi yönetimimize, dışarıda içerde kim ne hesap
yaparsa yapsın biz hep beraber sahip çıkmalıyız. Çünkü Türkiye'nin
gelişmesi buradan geçiyor. Biz geçmişte yaşadığımız pek çok
sıkıntıların neden kaynaklandığını yaşarak gördük. Ama yeni
nesiller bir çok şeyi bilmiyor. Geçmişi bilmiyor. Geçmişle mukayese
şansı yok. Bölünmüş yolların 100 senedir olduğunu düşünenler var.
Sağlıkta bir hastanenin kapısında kuyruğa durmamış, sağlık
sisteminin belki 50 yıldır böyle olduğunu zanneden insanlar var.
Ama bir işçinin eczaneden 2004 yılından önce ilaç alamadığını
yaşamamışlar. Onun içinde diyoruz ki Türkiye'nin istikrarını ve
güçlü yapısını korumak içinde her birimizin bu konu üzerinde
hassasiyet göstermesi lazım. Türkiye güçlü istikrarla yönetilsin.
Kim tarafından yönetilirse yönetilsin. Önemli değil. Yeter ki güçlü
iktidarlar yönetsin. Yeter ki ülkede siyasi istikrar olsun. Yeter
ki iyi yönetim olsun bu üçü olduğu zaman Türkiye her zaman kazançlı
çıkar. Geçmişe bakın zayıf iktidarlar döneminde Türkiye hep
kaybetti. İnşallah oluşacak yeni hükümetimiz güçlü bir hükümet
olur. Güçlü bir iktidar olur. Türkiye'nin koalisyon ortamda da
istikrarı sürdürebileceğini gösterir böylesi bir başarı hikayesi
ortaya kor temennimiz odur."
İftar yemeğine Bozdağ'ın yanı sıra AK Parti Çorum milletvekilleri
Salim Uslu ve İlksen Ceritoğlu, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü de
katıldı.
(İHA)