"MHP’yi suçlamak ucuzculuktur"
Egemen Bağış, referandumda oylarının bölündüğü ileri sürülen MHP'ye destek vererek, "MHP'yi suçlamak ucuzculuktur diye düşünüyorum. MHP olmasaydı biz bu paketi halkın önüne götüremezdik. Sayın Bahçeli ve arkadaşları Meclis'te gerçekten dik durdular" dedi.
Egemen Bağış, referandumda oylarının bölündüğü ileri sürülen
MHP'ye destek vererek, "MHP'yi suçlamak ucuzculuktur diye
düşünüyorum. MHP olmasaydı biz bu paketi halkın önüne götüremezdik.
Sayın Bahçeli ve arkadaşları Meclis'te gerçekten dik
durdular" dedi.
Türkiye'nin ilk Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakerecisi Egemen
Bağış, Mustafa Arıdoru'ya önemli değerlendirmelerde bulundu. İşte o
röportaj:
"Yeni dönemde nasıl bir Cumhurbaşkanı Erdoğan
beklemeliyiz?"
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın referandum sonrası
netleşen yurtdışı ziyaret programı bu konuda gereken sinyalleri
veriyor aslında. Cumhurbaşkanımız Mayıs ayında Hindistan ile
başlayıp sırasıyla Rusya, Kuveyt, Çin, ABD ve Brüksel'i yani 6
ülkeyi ziyaret ederek "diplomasi" ve
"ekonomi" alanında önemli bir atak yapıyor. Bu
ziyaretler sırasında milyar dolarlık anlaşmalar imzalanacak, başta
Suriye, Irak ve terörle mücadele konuları ele alınacak.
ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı ilk yüz yüze görüşmesi ve
NATO Zirvesi'nde de Avrupalı liderlerle referandumdan sonra ilk kez
bir araya gelecek olması bu ziyaretleri daha da önemli hale
getiriyor. Özetle önümüzdeki süreçte küresel bir lider olarak
dünyaya adalet getirmeye çalışırken, ülkesinin ekonomisini büyüten
ve tüm vatandaşlarını kucaklayıp ulusal huzuru sağlayan bir
Cumhurbaşkanı Erdoğan göreceğimizi söyleyebiliriz.
...
"Avrupa'nın oradaki yurttaşlarımıza karşı takındığı taraflı
ve sert tutumunu devam ettireceğini düşünüyor
musunuz?"
Uzun süredir maalesef Avrupa'da bir siyasi akıl tutulması
yaşanıyor. Avrupa'nın karşı karşıya olduğu sorunları aslında masaya
yatırdığınız zaman çözümün Türkiye olduğunu çocuk bile görür. Bugün
Avrupa'nın enerji krizi var. Dünyada Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu
enerji kaynaklarının yüzde 70'i Türkiye'nin ya doğusunda ya
kuzeyinde ya güneyinde. Yani Avrupa Türkiye ile işbirlği yapmadıkça
o enerji kaynaklarına ulaşabilme şanşı yok. Bugün Avrupa'nın bir
yaşlanma sorunu var. Bu yakın coğrafyadaki en genç ve en dinamik
nüfus Türkiye'de. Aynı zamanda Avrupa'nın bugün önemli ticari
ortaklarından birisi Türkiye. Böylesine önemli bir Türkiye'yi bu
kadar izole etmeye kalmak , bu kadar kutuplaştırmak, bu kadar
karşılarına almak Avrupa'nın çıkarlarına da aykırıdır. Bu ülkenin
vatandaşları 1950'li yıllardan beri Avrupa'nın gelişimine,
büyümesine katkıda bulunmuşlar. Biz Avrupa'nın gerçekten enerji
kaynağıyız. Bizim insanımıza yanlış muamele yapmak onlara zarar
verir. Kendi ayaklarına sıktıklarının eminim enin sonunda farkına
varacaklardır ve bu tutumdan vazgeçeceklerdir.
...
"AK Parti ve MHP ittifakı ile gidilen referandum sürecinde,
1 Kasım seçimleri ile kıyasladığımız zaman ortaya çıkan sonucu
nasıl değerlendiriyorsunuz?"
Bir tanesinde siyasi partilerin iktidar olma talebiyle vatandaştan
oy beklentileri vardı diğerinde ise anayasada yapılacak
değişikliklerle ilgili vatandaşa sorulan bir soru vardı. 16
Nisan'da halkın büyük çoğunluğunun evet diyerek neticelendirmesi
sadece AK Parti ve MHP seçmeniyle kıyaslanmamalı. Çünkü orada bu
referandumun ülkeye istikrar getireceğine inanan CHP ve HDP'lilerin
de oyu vardı. FETÖ'süyle, PKK'sıyla, Avrupa'nın atları ve itleriyle
karşımızdaki yedi düvele karşı bu sonuç tartışmasız bir zaferdir ve
bu zaferle Türkiye kazanmıştır.
...
"Referandum sonrası özellikle Milliyetçi Hareket
Partisi'nden sandıkta gereken desteğin gelmediği konusunda medyada
ve toplumda bir kanı oluştu. Diğer taraftan AK Parti'nin de bazı
illerde kendi oypotansiyelinin altında kaldığını gördük. Bunun
nedenleri sizce nelerdir?"
Bunu il il, ilçe ilçe hatta mahalle mahalle değerlendirip acaba
nerede iletişim hatası yapıldı sorusuna net cevaplar çıkarmamız
gerektiğine inanıyorum. AK Parti'nin kurucularından bazıları, AK
Parti'de çok üst düzey görevlerde bulunmuş bazı siyasiler bile
referandum sürecinde çok fazla ön plana çıkmadılar. Onların acaba
bu konuda hassasiyetleri nelerdi? Niye böyle bir yolu tercih
ettiler? Tayyip Erdoğan gibi gerçekten bu toplumun büyük
çoğunluğunun güvendiği bir lideri niye yalnız bıraktılar? Bunu iyi
algılamamız lazım. Ve önümüzde hassas bir süreç var. Bu sürecin
arkasında da 2019'da 3 tane seçim yapacağız. Bu seçimlere yönelik
de atılması gereken adımları şimdiden planlamak ve ona yönelik
süreci başlatmak gerektiğine inanıyorum.
"BURADA MHP'Yİ SUÇLAMAK UCUZCULUKTUR"
Burada MHP'yi suçlamak ucuzculuktur diye düşünüyorum. MHP olmasaydı
biz bu paketi halkın önüne götüremezdik. Sayın Bahçeli ve
arkadaşları Meclis'te gerçekten dik durdular. 2002'den bu yana
yapamadığımız bir şeyi yapabilmemizin önünü açtılar ve anayasa
değişikliğiyle ilgili bir referandumu halka götürebildik.
...
"Referandumda Doğu ve Güneydoğu'dan beklenin üzerinde bir
evet çıkmasını nasıl yorumlamalıyız?"
Doğu illerindeki evet oyları HDP ye karşı olan güvensizliklerin ve
çukur siyasetinin iflas ettiğinin ispatıdır. Kürt kökenli
vatandaşlarımız, devletimizin gücünü ve desteğini hissettikleri
zaman devletlerinin yanında olduklarını göstermişlerdir. Özellikle
atanan kayyumların çalışmaları ve Fetö Terör Örgütünün bölgedeki
bürokratik yapıdan temizlenmesi, devletin oradaki vatandaşlarını
kazanmasını sağlamıştır. PKK ve HDP'nin bölgedeki başıboşluklarının
kontrol altına alınması, seçmen üzerinde uygulanan terör baskısının
kaldırılması hususunda uygulanan yöntemlerin doğruluğunu
göstermiştir. HDP'nin terör ve nefret tüccarlığını istismar eden
kemik yapısını ayrı tuttuğumuzda Kürt kökenli vatandaşlarımızın
çoğunun MHP'nin sürece desteğinden rahatsızlık duymadığını
göstermiş, aksine 16 Nisan'da Türkiye yeniden bir, beraber ve bütün
olmuştur.
...
"CHP'nin referandum sonrası Meclis'ten çekilme çıkışını ve
referandumun iptali için yaptığı girişimleri nasıl
değerlendiriyorsunuz?"
CHP sandıktan umduğunu bulamayınca her zaman olduğu gibi gayri
demokratik yöntemlere başvurarak vesayet vasıtasıyla halkın
kararını terse çevirtmeye çalışıyor. CHP en iyi bildiğini yapıyor.
Normal şartlarda en ufak bir sivil toplum örgütünün yöneticiliğine
bile seçilemeyecek insanları getirip CHP'de üst düzey makamlara
atamışlar.
...
"Toplumun bir kesiminde, CHP'nin öncülüğünde "yeni
gezi" adı altında bir sokak hareketi algısı oluşturulmaya
çalışılıyor. Sizce referandum karşıtı gezi benzeri bir girişim
gerçekleşebilir mi?"
Yeni bir gezi benzeri kalkışma sadece bu milleti bu kötü
niyetlilere karşı daha da biler daha da kenetler. Bunlar başarılı
olamaz. Bunu yapmaya kalkarlarsa karşı karşıya kalacakları vatandaş
tepkisini herkesin iyi hesaba katması gerekir.
...
"AGİT raporu çok tartışıldı, CHP'nin de AİHM'e gitme kararı
malumunuz. Toplumun bir kesiminde uluslararası kuruluşların
referanduma tesiri olabileceğini, sonuçları iptal ettirebileceği
yönünde bir algı oluşturuluyor. Uluslararası hiç bir kuruluşun
özellikle de seçimler üzerinde yaptırım gücü, kararlara müdahale
etme yetkisi var mıdır?"
Hiçbir ulus başka bir ulusun demokrasisini, seçimlerini, milli
iradesini sorgulama yetkisine sahip değildir. Hiçbir ulus da kendi
kararını başka birine sorgulatmaz. Şimdi CHP; YSK'ya, Danıştay'a,
yurt dışındaki bir takım kurumlara da başvurabilir. Bu onun kendi
kurumsal tercihidir. Milleti gözardı ederek mahkeme kapılarında
harcadığı emeği, milleti anlamaya harcasaydı CHP bugüne kadar
defalarca iktidar olabilirdi. Ama CHP yöneticilerinin genel
merkezleri kadar iyi bildikleri bir adres varsa o da Anayasa
Mahkemesi olmuştur. Her şeyi mahkemelere götürmekle siyaset
yapamazsınız.
...
"Avrupa Birliği Bakanlığı bu günlerde çok tartışılıyor.
Sizce kaldırılmalı mı?"
Bence Türkiye için elzem bir kurumdur. Ama adı değiştirilebilir.
Reform ve iletişim bakanlığı olarak yeniden yapılandırılabilir.
Çünkü Avrupa birliği süreci olsa da olmasa da Türkiye'nin reforma
ihtiyacı herzaman olacaktır. Avrupa Birliği'ne kızdık diye Avrupa
Birliği Bakanlığı'nı kapamak, papaza kızıp oruç bozmaya benzer.
Avrupa Birliği'ne kızabiliriz, AB adını kullanmayabiliriz ama
Türkiye'de mutlaka bir reform bakanlığı olması lazım.
...
"Referandum ekonomiyi nasıl etkiler? "
Etki başladı bile. Referandumdan 3 gün önce Edirne'de açılan Eroğlu
AVM'ye Yunanistan ve Bulgaristan'dan komşularımız otobüslerle
alışverişe geliyorlar. Geçtiğimiz hafta Emaar AVM Istanbul'un, Mall
of Antalya da, Akdeniz'in en büyük AVM'leri olarak hizmete girdi.
İstikrarın anayasal güvence altına alınması bizi çok daha güçlü
kılacak.
(İHA)