MHP’ye ’Tuğrul Türkeş’ eleştirisi
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Şimdi de Sayın Türkeş'i reddetmeye çalışıyorlar, ihraç talebiyle. Allah aşkına, devletin ve milletin çağrısına evet demiş olan kim olursa olsun, onu kim reddederse etsin, millet reddetmez" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Şimdi de Sayın Türkeş'i
reddetmeye çalışıyorlar, ihraç talebiyle. Allah aşkına, devletin ve
milletin çağrısına evet demiş olan kim olursa olsun, onu kim
reddederse etsin, millet reddetmez" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Genel Merkezi'nde 104'üncüsü
düzenlenen 'Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı
konuşmada, "Biz geliriz AK Parti kadrolarından intikam
alırız diyen paralelciler ve diğerleri onlara rağmen biz diyoruz ki
bu topraklardan güç alanlar bu toprakları bereketlendirirler.
Nerede ekonomik kriz olursa olsun bu bereketli topraklarda biz
yaşamaya devam ederiz. Bu, azimle ülkeye hiçbir yönetim boşluğu
hissettirmedik, hissettirmeyeceğiz. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımıza
arz edeceğim hükümeti ile de geçici bir hükümet çalışmayacağız. Bu
geçici bir hükümettir, tam da puslu havadır puslu havalarda meydana
çıkalım diyen çakallar varsa hiç hesap etmesinler o meydanı o
çakallara bırakmayız. Büyük milletler birçok saldırıyla karşı
karşıya kaldıklarında kendi içlerinde yeniden muhasebede
hissedebilirler. Bu yönetim anlayışını bugün kuracağımız kabinede
de devam ettireceğiz. Bu kabinede sanki 4 yıl Türkiye'yi idare
edecekmişiz gibi çalışacağız. Hiçbir şekilde bunu 1 Kasım'a kadar
seçim kabinesidir, günü dolduralım, vakti geçirelim, kırmızı
plakalı ki birileri için çok kıymetli olabilir bizim sadece temsil
bakımından kıymetlidir ama makam bakımından halkımıza hizmet
yanında bir hiçtir. 1 Kasım'a giderken sanki dört yıllık hükümet
gibi çalışacağız" ifadelerini kullandı.
İkinci önemli mesajın AK Parti kadrolarına olduğunu belirten
Davutoğlu, "Kurucu ilkelerimize erdemliler hareketi olma
niteliğine halal getiren uygulamalara izin vermedik. Bizim kurucu
değerlerimizi yaşatmak hepinizin görevidir. Bizim kurucu
değerlerimizde kibir yoktur, halka kibirle bakan hiç kimse bu
hareket içinde yer alamaz. Bizim değerlerimizde lüks şatafat
yoktur. Hayat standardını siyasete girerek değiştirmiş olan bizim
aramızda yoktur. üzerindeki ceketi o dava için veren tek bir
hırkayla dolaşmaya niyet edenlerin bu davada yer var. Şu makama
geldiğinde eşini dostunu oralara dolduranların bizim davamızda yeri
olmadı. Erdemliler hareketi olarak 2001 de hangi değerleri öne
çıkardıysak onu öne savunacağız. Bu hareket ortak akıl hareketi
olmaya devam edecek. Hiçkimseyi küçük görmeden herkesin beynindeki
en küçük mikro fikri ciddiye alarak, halkımızla bütünleşerek
yürüyecek bir harekettir. Her siyasi harekette zamanla güçten
kaynaklanan yanlışlıklar sapmalar olabilir. Dünya bizim iin imtihan
dünyasıdır ama bu imtihan dünyasını bir lüks dünyası şatafat
dünyası haline getirenlere karşı da..Birbirimize hakkı tavsiye
edeceğiz. Gıybeti, dedikoduyu değil birilerinin partimize nüfuz
etmesinin istediği söylemleri değil, aksine kardeşliği,
gerektiğinde hakkı tavsiye eden açık yürekliliği partimizde
tartışacağız" şeklinde konuştu.
Üçüncü mesajın bütün partilere olduğuna dikkati çeken Davutoğlu,
"Dedik ki madem ki bu milli iradedir. Benim ağzımdan erken
seçim istiyoruz gibi bir söz çıkmadı. Biz halka görev veremeyiz,
sen yanlış yaptın hatanı düzelt benim kadrimi kıymetimi bilemedin
tekrar sandığa gel diyemeyiz. Halk ne yaptıysa doğru yapmıştır.
Gereğini yapmaya çalıştık. En başından itibaren AK Parti aslında
seçime oynuyordu da adım adım hatta bu terör operasyonlarını bile
seçim için yaptı diyen vicdanlar var ya alsınlar arşivlere
baksınlar" dedi.
"BU BETON KALIP BLOK YA MUHABBET BLOĞU OLSAYDI ÇAĞLARI
AŞARDI ÇAĞLARI"
Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"7 Haziran'dan bu yana, hükümet kurmak isteyene kapımız
açıktır derken aynı saatlerde Sayın Bahçeli 'şunlar şunlar hükümeti
kursun ama biz yokuz' diye, öfkeli bir yüz ifadesiyle başkalarına
rol biçti. Dedi ki 15 Kasım'da seçime hazır olun, biz miydik seçimi
isteyen, Bahçeli mi? Aynı günlerde CHP'nin bütün niyeti blok
siyaseti kurmaktır. Blok lafı kendisi bile ne kadar kaba, sıradan.
Karşınızda duran bir blok. Onlar blok desin biz bloklara bile yürek
katmaya geldik yürek. CHP, 'blok siyaseti takip edeceğim' dedi ama
daha önündeki tabloyu bile okumaktan aciz olanlar ülkeyi
yönetebilir mi? Beklediler ki biz paniğe kapılacağız. Biz, ne
bloklar gördük 3 parti değil 7 düvel. Bize bağrında koca bir yürek
barındıranlara hiçbir blok dayanmaz. Bu beton kalıp blok ya
muhabbet bloğu olsaydı, çağları aşardı çağları. CHP anladı,
uzlaşmaz bir dil 7 Haziran'dan sonra tabloda yer
alamayacak."
Bahçeli'nin seçim hükümeti kurma konusunda takındığı tutumu
eleştiren Davutoğlu, "Bizi de HDP'yle bir hükümete
zorlayarak prim toplamaya çalışıyorsun, millet bunu görmez mi,
Allah bunu reva görür mü, görmedi işte. Kem niyetle yola çıkanların
kemali olmaz, kötü niyetle çıkanlarla kemalat olmaz. Bütün bu
süreçte meşruiyetten bir zerre bir santim bir milim ayrılmadık.
Söylesinler, Davutoğlu'nun şu çizgisi siyasi nezaketin dışındaydı,
hayır. Şimdi, niye mektupla gönderdiler bu teklifleri diye bunu
hesaba çekiyorlar. Ya, siz başka yol bıraktınız mı? Yüz yüze
görüşelim diye çağrı yaptım, hayır dediniz. Peki, telefonla
görüşelim düşüncesi zihnimde vardı, telefonlarımız kapalı dediniz.
Kapılarını çalalım desek, kapılarımız kapalı dediniz, geriye bir
tek postacı kalmıştı, başka bir şey kalmadı" diye
konuştu.
Davutoğlu, "Yazılı evrak ile ulaştı. şimdi diyorlar ki sarı
zarfla davet olur mu? Keşke üçümüz otursaydık, Mehmetçiğe nasıl
destek oluruz, terör belasıyla nasıl mücadele ederiz, kardeşliği
nasıl baki kılarız diye konuşabilseydik. Bize kimse çıkıp AK Parti,
Davutoğlu reddetti diyebilir mi başka yol bırakmadılar. Sarı zarfla
da olur davet, gönül çağrısıyla da olur. Siz gönlünüzü kapatınca
sarı zarfa muhatap oldunuz. Sonra da şunu diyorlar, 'Niye AK
Partili adaylara niye sarı zarf gönderilmedi? Ben, şu anda AK Parti
Genel Başkanı olarak bu görevi yürütmüyorum, Başbakan olarak
görevlendirildiğim için. AK Partili hiçbir arkadaşıma sarı zarf
göndermem, çünkü AK Partili kendisine bu davet geldiği zaman
millet, devlet için ise hayır demez ben onu biliyorum. Ben dava
arkadaşımdan şüphe edercesine mektupla gönderir miyim? Sadece
selamün aleyküm derim o da ve aleyküm selam başımın üstüne der
geçer" şeklinde konuştu.
TUĞRUL TÜRKEŞ'E TEKRAR TEŞEKKÜR ETTİ
"Bizde kapris olmaz, rabbimize niyaz olur" diyen
Davutoğlu, "Şimdi de Sayın Türkeş'i reddetmeye
çalışıyorlar, ihraç talebiyle. Allah aşkına devletin ve milletin
çağrısına evet demiş olan kim olursa olsun onu kim reddederse
etsin, millet reddetmez. Ben Türkeş'le görüştüğümde bir kez daha
teşekkür ettim. Bir güçlü şahsiyetiyle bütün baskılara direndiği
için, iki bir devlet ve millet görevi düştüğünde herhangi bir
şekilde başka bir hesap yapmadığı için ama en önemlisi üçüncü
kendisini siyasi çizgisi itibarıyla yol alması gerektiğinde tek
başına yürüme cesareti gösterdiği için. Tekrar huzurunuzda teşekkür
ediyorum" ifadelerini kullandı. Davutoğlu, konuşmasını
şöyle sürdürdü:
"Bu, aslında güzel bir örnek teşkil etmiştir. Sayın
Türkeş'le ayrı partilerde, ayrı mücadeleler karşılıklı fikir
mücadelesi veriyorduk. Bugün de MHP'nin anayasal olarak kurulması
gereken tek o kontenjandan teklif edilen bir Bakan olarak beraber
çalışacağız. Bu da şunu gösteriyor, arkadaşlar, diğer parti genel
başkanlarına da sesleniyoruz, bizler hasım, düşman değiliz, evet
rakibiz evet halkımızın oyunu almak için rekabet ediyoruz ama
düşman değiliz. Bırakın bu çatışmacı dili, blok hesabını. Bütün
hesapları şuydu, CHP ve MHP'nin AK Parti HDP ile hükümet kurma
durumunda kalacak ve onlara seçim kampanyası boyunca kullanacakları
siyasi malzeme olacak. Ben dahi AK Parti dahi AK Parti Genel
Başkanı olarak Başbakan değilim, geçici hükümetin başbakanı olarak
Anayasanın 114. ve 116. Maddelerinin gereği olarak buradayım.
Hükümete giren herkes ülkeyi suhuletle seçime götürmek için
giriyor. MHP ve CHP, çok kolay yol alabileceğimz bir yoldansa küçük
hesapların girdabına girdiler ve şu anda da kendi içlerinde
debelenip duruyorlar. Halbuki samimi bir şekilde bizlerle konuşmuş
olsalar bugün çok daha seviyeli bir dil, çok daha güzel bir
geleceği inşa edebilirdik."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'a sosyal
medya üzerinden atılan iftiraya ilişkin, "CHP
Milletvekilinin yaptığı siyasi ahlaksızlıkta hiç unutulmayacak
şekilde zihinlere girdi. Kimin evladı olursa olsun, b ülkenin
değerli hanımına yapılan saldırı karşısında biz gereken her tepkiyi
göstereceğiz. Onların onurunu korumayı siyasi onurumuzun bir
parçası olarak görüyorum" diye konuştu.
"HDP'NİN 7 HAZİRAN'DAN BU YANA TAKİP ETTİĞİ SİYASET
TERÖRÜN, HUKUK TANIMAZLIĞIN ÇARPICI BİR ÖRNEĞİDİR"
HDP'nin 7 Haziran'dan bu yana takip ettiği siyaset terörün, kibrin,
şımarıklığın hukuk tanımazlığın çarpıcı bir örneği olduğunu
belirten Davutoğlu, "Türkiyelişmekten bahsedenler cici ve
şirin görüntü verenler 7 Haziran'dan sonra kimlik psikoloji
değiştirdiler, silahlanmadan teröre yaslanmadan bahsettiler.
Sabrımızı test ettiler" dedi.
Yaşanan terör olaylarına karşı gerekli tedbirlerin alındığına
dikkati çeken Davutoğlu, "Bu güvelik ve huzur operasyonları
kesinlikle ülkemizin bir kesimine değildir. Bu, bir zarurettir. Bu
piyonları satranç tahtasının dışına itmek şarttır. Emperyalizme
karşı savaştan bahseden HDP, bu sefer büyük güçlerden medet ummaya
kalkmıştır. Suriye üzerinden meşruiyet kazandıklarını zannettiler.
Sırtlarını birtakım odaklara dayıyanlar o karanlık odaklarla
birlikte tarihin mezarlığına gömülecektir" diye
konuştu.
GENÇLİK KOLLARI, KADIN KOLLARI, BELEDİYE BAŞKANLARI VE BELEDİYE
MECLİS ÜYELERİNE ÇAĞRI
Ayaklanma çağrılarına karşı kamu düzeni dediklerini söyleyen
Davutoğlu, "Buradan tekrar kongremize ve seçimlere giderken
hep beraber yeni bir siyasi çarının sözcüsü olmak durumundayız.
Bütün teşkilatlarımıza 7 Haziran'dan sonra çıkan tablo karşısında
tekrar ayağa kalkma çağrısında bulunuyorum. Gençlik kollarımıza
talimatta bulunuyorum, Türkiye'nin her yerinde gençleri barış için
ayağa kaldıracaksınız. Bütün AK Parti Gençlik Kolları şu andan
itibaren seferberlik ilan etmiştir. Gençlik kollarımızın birinci
görevi, Kafkas, Orta Asya çocuklarını kardeş kılmaktır"
ifadelerini kullandı.
Kadın kollarına seslenen Davutoğlu, "Kadınlar barışın da
geleceğin de en önemli mimarıdır. Kadın kollarımızın fedakar
mensupları gün tam da bugündür" dedi.
Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerine de seslenen
Davutoğlu, şehirleri bölmek isteyenlere karşı AK Parti'den belediye
başkanı seçilenlerin her mahalleye giderek hizmet etmesi
gerektiğini ifade etti. Tam da bugünlerde hepiniz bütün şehit
cenazelerinde bulunacak, çocukları dağa kaldırılan annelerin
yanında bulunacaksınız. Sizler ak parti teşkilatının yereldeki
öncülerisiniz. Sizler gece uyursanız teşkilat gündüz de uyur. Size
bundan sonra 1 Kasım akşamına kadar zaruret dışında uyumak
haramdır. Rehavet yok, uyumak yok. 24 saat yoksa 25 saati, bir
hafta yetmiyorsa sekizinci günü bulacaksınız. Ben emredeceğim ama
önce yüreğiniz emredecek. Meydan burada erler de yiğitler de
hanımlar da burada. Madem o kadar yürekten istediniz biz de
elimizden geldiğince hükümet kurmaya çalıştık ama milletimiz tekrar
seçim dedi. Bugünden, milli irade düğününü yaşamamız için hep
beraber ayağa kalkacağız. Ayağa kalkın, Anadolu, Mezopotamya
çocukları ayağa kalkın" diye konuştu.
(İHA)