MHP'li Tanrıkulu: Partimiz kimsenin koltuk değneği olmamıştır
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu seçim bölgesi İzmir'de teşkilatla bir araya geldi ve anayasa değişikliğinde MHP'nin iktidara verdiği desteği hatırlatarak, "Partimiz kimsenin koltuk değneği olmamıştır. MHP millet yararına olduktan sonra her zaman, her zeminde uzlaşmadan, konuşmadan yana olmuştur. Anayasa üzerinde yapılan söz düellolarının son bulmasını, bu meselenin millî...
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu seçim bölgesi
İzmir'de teşkilatla bir araya geldi ve anayasa değişikliğinde
MHP'nin iktidara verdiği desteği hatırlatarak, "Partimiz kimsenin
koltuk değneği olmamıştır. MHP millet yararına olduktan sonra her
zaman, her zeminde uzlaşmadan, konuşmadan yana olmuştur. Anayasa
üzerinde yapılan söz düellolarının son bulmasını, bu meselenin
millî birlik ruhuyla, karşılıklı hoşgörü ve saygı dahilinde
sonuçlandırılmasını arzulamaktayız" dedi. MHP yönetimi eş zamanlı
olarak İzmir merkezde, Menderes ve Bakırçay havzalarında düzenlenen
bilgilendirme toplantılarıyla son günlerin tartışma konusu olan
siyasi ve ekonomik gelişmeleri anlatmak için İzmirlilerle bir araya
geldi. Aliağa Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıya MHP
Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu
başkanlığında MHP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Halil Öztürk,
Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Bayraktar, Aliağa Belediye
Başkanı Serkan Acar, partinin il ve ilçe yöneticileri ile çok
sayıda vatandaş katıldı. Tanrıkulu, Türkiye'nin 2016 yılının ikinci
yarısından itibaren ciddi anlamda, iç ve dış siyasi krizlerle
birlikte, terörle mücadele, Suriye ve Irak'ta meydana gelen
gelişmeler nedeniyle adeta nefes alamaz duruma getirilmek
istendiğini belirterek, şunları söyledi:
“Önümüzü görebilmemiz, geleceğimizi kurtarabilmemiz, milli birlik
ve beraberlik hukukunu emniyete almamız için hem sorumlu
davranmalı, hem de istismar ve hamaset tuzağından uzak durmamız,
bize göre artık mecburiyet halini almıştır. Gelinen noktada tüm
komşularımızla aramız bozulmuş, 'sıfır sorun politikası' yerle
yeksan olmuş ve Türkiye merkez olma konumundan, cephe ülkeye
dönüşmüştür. MHP 7 Haziran'dan sonra 'önce ülkem ve milletim, sonra
partim ve ben' dedi. Bu kapsamda gerekirse, değil elimizi,
gövdemizi taşın altına koyacağımızı söylesek de; bu tavrımızı
işlerine gelmediği için anlayan olmamış, AKP de bize koalisyon
teklifinde bulunmamıştır. Türkiye'nin yıkımını projelendiren tüm
mihraklar devreye girerek, provokasyonlarıyla parti olarak
üzerimize gelmişlerdir. Ancak bu tefrikanın düşünemediği,
göremediği, planlayamadığı: Bu davanın kutlu ve kutsal olduğu,
şahsi çıkar ve ikbal hesaplarına zincirden boşalmış hırs ve
ihtiraslara hiçbir şart altında kurban edilemeyeceğidir. Çünkü
milliyetçi hareket özünde karşılıksız bir vatan ve millet
sevgisinden feyz alan bir ruh, gönül, inanç ve iman
hareketedir."
"TÜRKİYE'NİN YENİ BİR TOPLUMSAL SÖZLEŞMEYE İHTİYACI VAR"
Anayasa tartışmalarının Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından
seçilmesiyle birlikte başladığını anlatan Tanrıkulu, konunun önemli
olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“Konu önemlidir; çünkü sistem tartışmaları siyaseti tıkarsa rejim
krizine dönüşebilecektir. Az önce verdiğim bölünen diğer ülkeler
örneği bu kapsamda bir kez daha hatırlanmalıdır. Cumhurbaşkanı,
Başbakan ve bakanlarla ilgili olarak devamlı bir yetki karmaşası
yaşanmaktadır. Bu anayasa 1980'de yapıldığında biz siyasî parti
olarak mecliste değildik. Bizim dışımızda yapılan bu anayasa,
1980'den bugüne yamalı bohçaya dönüşmüş ve bugün ortaya milletin
taleplerine uymayan bir anayasa çıkmış. Daha açık ifade etmemiz
gerekirse anayasa artık zorlanmış durumdadır. Hukuki ve fiziki
durumu örtüşmemektedir. Türkiye'nin bu yüzden yeni bir toplumsal
sözleşmeye, hukuki bir zemine ihtiyacı vardır. Milliyetçi Hareket
Partisi'nin girişimleriyle, devletin üniter yapısı korunmuş,
sistemle ilgili bazı düzenlemelere set çekilmiştir. Bu kapsamda
Millİ Güvenlik Kurulu'nu (MGK) kaldırmasını isteyen iktidar,
tavrımızdan dolayı bunu gerçekleştirememiştir."
Tanrıkulu, mevcut anayasada Cumhurbaşkanı'nın bir tek vatana ihanet
etmesi halinde yargılanabildiğini, ancak getirilmek istenen
değişiklik ile attığı her adımdan sorumlu olacağını belirtti. Diğer
yandan daha önceki yıllarda anayasanın ilk 4 maddesinin tartışmaya
açıldığını ancak gelinen noktada MHP'nin hassasiyetleri
doğrultusunda ilk 4 maddenin mevcut halini koruduğunu dile
getirdi.
KOLTUK DEĞNEĞİ ÇIKIŞI
MHP'li Tanrıkulu; “Partimiz kimsenin koltuk değneği olmamıştır. MHP
millet yararına olduktan sonra her zaman, her zeminde uzlaşmadan,
konuşmadan yana olmuştur. Anayasa üzerinde yapılan söz
düellolarının son bulmasını, bu meselenin millî birlik ruhuyla,
karşılıklı hoşgörü ve saygı dâhilinde sonuçlandırılmasını
arzulamaktayız. İşte bu yüzden Milliyetçi Hareket Partisi terörle
mücadelede olduğu gibi, Türkiye'de rejimin yerinden oynayan
taşlarını, sarsılan temellerini onarmak, hükûmet tarzını anayasal
temele oturtmak için elini demokrasi tuğlasının altına koymuştur.
Burada, bir kişi veya grubun çıkarları değil, bütün milletimizin
selâmeti, devletimizin bekâsı söz konusudur" dedi.