"MHP-AK Parti ittifakının hedefi yüzde 70"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, MHP-AK Parti ittifakının kurulduğu takdirde yüzde 70'lik bir kitleye hitap edeceğini söyledi. Yalçın, CHP ile HDP'nin gizli olarak ittifak yaptığını da ifade etti.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, MHP-AK Parti
ittifakının kurulduğu takdirde yüzde 70'lik bir kitleye hitap
edeceğini söyledi. Yalçın, CHP ile HDP'nin gizli olarak ittifak
yaptığını da ifade etti.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, İhlas Medya Temsilcisi
Batuhan Yaşar'ın Gündem Özel programına konuk oldu. Yalçın, Afrin
operasyonundan terörle mücadeleye ve MHP-AK Parti ittifakına dair
gündeme ilişkin Yaşar'ın sorularını yanıtladı. Irak ve Suriye
konularında ciddi anlamda tedbir alınmasını isteyen bir siyasi
hareket olduklarını kaydeden Yalçın, "Terör örgütü
yuvalarının bu bölgeden Türkiye'ye intikalinin mutlak suretle
engellenmesi gerektiğini, bataklığın kurutulması gerektiğini
sıklıkla dile getirdik. Çok erken bir dönemde bir güvenlik hattı
oluşturularak gerek göçle gelenlerin Türkiye içerisine çok zarar
vermeden sınırlarının ötesinde ağırlanmasını, orada ihtiyaçlarının
giderilmesini, insani anlamda her türlü ihtiyaçlarının
giderilmesini teklif olarak aylar önce getirdik. Kendi sınırımızın
içinde değil de mağdur olan Suriye ve Iraklı insanlarımızı o
bölgede uydu küçük kentler, yaşayabilecekleri yerler oluşturmak
suretiyle oralarda konuşlandırmak. Bunun ne faydası olacaktı? Sizin
içerideki sosyal hayatınıza, yapılanmanıza zarar vermeyecekti.
Türkiye'nin hoşgörüsü herkes tarafından takdir edilir ama orada
onların güvenliğini sağlayarak karınlarını doyurduğunuzda problem
çözülene kadar hiç kimsenin zarar görmeyeceği bir güvenlik kuşağı
ortamı oluşacaktı. Bu aynı zamanda sizin sınırlarınızı da güvenlik
altına alabilecekti. Bir dönem sınırlarımız delik deşikti. DEAŞ
istediği gibi elini kolunu sallayarak girebiliyordu. Şu anda bunun
da tedbirleri alındı. Bunu erken yapabilseydik bugün sıkıntılarımız
çok daha aza inerdi" diye konuştu.
"MGK KARARLARI MHP'DEN DESTEK GÖRECEKTİR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında dün toplanan MGK
toplantısında alınan kararların isabetli ve son derece doğru
olduğunu kaydeden Yalçın, konuya ilişkin şunları söyledi:
"Bu tavsiye kararların Bakanlar Kurulu tarafından da idrak
edilmiş olması ayrı bir sevindirici olaydır. MHP, MGK'nın bölgeyle
aldığı, tespit ettiği tavsiye kararları doğru buluyor. Hükümetin bu
kararları alıp, kendi politikalarının paralelinde bir takım
tedbirler alması MHP'den destek görecektir. Bu konuda kimsenin
şüphesi yok, çok netiz. Herhangi yoruma gerek duymayacak şekilde
açıklamalar yaptık. Terörün bitmesi lazım. Bu ülkede eğer biz 15
Temmuz travması sonrasında normalleşmeyi istiyorsak, FETÖ
terörünün, PKK terörünün ve diğer terör örgütleri bitene kadar MHP,
gereken her türlü desteği vermeye hazırdır."
İhlas Medya Ankara Temsilcisi Yaşar'ın, "Afrin'e operasyon
neden yapılmalı? MHP olarak Afrin operasyonunu niye
destekliyorsunuz?" sorusunu yanıtlayan Yalçın,
"Sadece Afrin değil, diğer tarafta Kobani, Irak'a kadarda
uzatabilirsiniz. Çok tehlikeli terör unsurları belli yerlerde
yuvalanmış durumda. Sınırlarınızın dibinde terör örgütü yapılanması
meydana geldiğinde o sizin güvenlik meseleniz olur. Birinci ve
temel sebep budur. Bu noktadan hareket ettiğinizde Türkiye'nin,
sınırın hemen dışında da olsa oradan gelen bütün tehlikeleri
bertaraf etmek gibi bir mecburiyeti vardır. Daha düne kadar Barzani
üzerinden bir Kürt devleti yapılanması çabası sarfedildi.
Referandum ve referandum sonrasında özellikle Türkiye'nin başı
çekerek oynadığı rol, daha sonra İran'ın devreye girmesi bunu atıl
bir hale getirdi ama bitmedi. Bu oluşum, bugün itibariyle hemen
sınırlarımızın altında bir terör örgütü kuşağı oluşturmaya
başladı" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE DEVLETİNİN DIŞ POLİTİKASINDA ISRARLI DAVRANMASI
NOKTASINDA İKTİDARLA AYNI FİKİRDEYİZ"
"Afrin, terör örgütlerinin yuvalandığı, PYD, YPG'nin mekanı
haline gelmiş bir coğrafya" diyerek sözlerini sürdüren
Yalçın, "Eğer bu coğrafya kendinin hemen batısındaki ve
doğusundaki Münbiç ile birlikte hiçbir problem olmaksızın
birleştiği andan itibaren sizin güneyinizde terör örgütünün kurduğu
bir ordu ve o ordunun yapılandıracağı bir devletçik meydana gelir.
İkinci sebep de budur. Böyle bir yapılanma Türkiye tarafından kabul
edilemez. Bunun arkasında ABD var. ABD bugüne kadar bize stratejik
ortak derken son yıllarda artık bu ortaklığından vazgeçtiğini
görüyoruz. YPG, PYD ve PKK'ya silah yardımı yapan, orada bir devlet
oluşumuna ön ayak olan bir müttefik görüyoruz. ABD artık
politikasını değiştirdi. Daha önce stratejik ortak, müttefik
bizdik. Bugün petrol havzaları üzerinde oturan bu terör örgütü
üyelerini tercih etti. Bu Orta Doğu'nun bugüne kadar ki makus
talihinden istifade eden bir anlayış. ABD şimdi dünyanın jandarması
rolüne ve enerji kaynakları üzerinde oturan her insanı kendine
müttefik kılmak suretiyle bölgede hakimiyetini sağlıyor. Onların bu
denli mücadeleci tiplerine rağmen Türkiye'nin kendi coğrafyasına
sahip çıkarak politika üretmesi memnuniyet verici bir şey. Dün
geceden itibaren ABD yetkililerinden gelen seslerin biraz daha
ılımlı bir şekle dönüştüğünü görüyoruz" dedi.
Pentagon-CIA-Trump cephesinde ayrı sesler olduğunu da dile getiren
Yalçın, "Son seçimden sonra sanıyorum ABD kendi iç
sıkıntılarını bir türlü çözemedi. Bundan sonraki süreçte de
çözemeyeceğe benziyor. Bizim ABD'ye tavsiyemiz dünyanın iç
işlerine, meselelerine burunlarını sokmamaları gerekir. Bizim
coğrafyamızda ne işler var, buraya kadar gelip yeni oluşumlar
kurmak ve zenginlikleri sömürmek Batılıların genlerinde var.
Türkiye sert çıkıyor diyenlere şunları söylemek lazım, sizin bu
bölgeyle ilgilenmeyip sert çıkmayıp, politikalarını
sahiplenmediğiniz, arkasında durmadığınız takdirde Afrin'den veya
Münbiç'ten doğacak her tehlike kendi sınırlarınız içine geçer. Siz
Afrin'i kontrol altına alamıyorsanız, tehdit unsuru olarak
barındırmaya devam edecekseniz Afrin'in hemen karşısındaki Hatay
sıkıntıya girer veya Münbiç'in karşısındaki Gaziantep, Kilis
sıkıntıya girer. Kıyı illerimizi güvenlik altında tutacaksak bu
bölgeyle ilgilenmek zorundayız. ABD ne kadar baskıcı davranırsa
davransın, Türkiye devletinin dış politikasında ısrarlı davranması
noktasında biz iktidarla aynı fikirdeyiz. Münbiç Fırat'ın hemen
batısında oranın da temizlenmesi lazımdı ama bugüne kadar bu
yapılmadı. Afrin şuanda tehlike arz ettiği için Türkiye haklı
olarak oranın üzerine gidiyor. O mesele hallolduktan sonra
güneydeki tehlikenin tamamen bertaraf edilebilmesi için tüm bu
yerleşim yerlerinin de ÖSO'ya veya Suriye devletini kurmayı hak
edenlere teslim edilmesi lazım. Bu noktada Rusya da, İran'da,
Türkiye'de gerekeni yapmak zorunda" şeklinde konuştu.
"ANA MUHALEFET PARTİSİ DELLENDİ"
Yaşar, CHP'nin Türkiye'nin Suriye politikalarına yönelik sert
eleştirileri de sordu. "Ana muhalefet partisi
dellendi" diyen Yalçın, CHP'nin siyaset üretmediğini, her
konuya farklı bir menzilden baktığını dile getirdi. CHP'nin Suriye
meselesinde milli bir bakışı yakalayamadığını ifade eden Yalçın,
"Milletin yanında olmak büyük bir marifettir. İttifakın yol
haritasını referandumda 51 buçuk oyu vererek millet çizdi, bunu
isteyen milletin kendisi. Biz yaklaşık 50 yıllık bir partiyiz,
kendi tabanımızın görüşlerini iyi biliyoruz. AK Parti'ye de MHP'ye
de oy veren seçmen ittifakı kabullenmiş, bizden öndeler zaten. Biz
tabanın yönlendirmesiyle böyle bir işe giriyoruz. Sadece Suriye
meselesinde değil, milli meselelerin tümünde iktidar yalnız
bırakılıyor, bırakılmaması gerekir. Yeri geldiğinde doğruları elbet
söyleyeceğiz ama dış politikada üstüne gidilen bir ülkenin yanında
onların mı yanında yer almalıyız. İktidarı tenkit edeceksek biz
ederiz, oturup Amerikan veya İngiliz elçisiyle bunu yapmayız. Bu
MHP'nin geleneğinde yoktur, aynı anlayışı CHP'nin de göstermesi
gerekir. Gösterememesinin nedeni sözcülerinin her birinin ayrı bir
ses çıkarması, olaylara çok farklı bakması. Bu durum ana
muhalefetin 2019'da büyük bir darbe yiyeceğini gösteriyor. Bize
ittifak yaptık diye 'kapıya kilidi vurdunuz' dediler ya, 4 Kasım
sabahı 2019'da kapıya kimin tabela asacağını göreceğiz, hatta o
tabelayı halk asacak" ifadelerini kullandı.
"İTTİFAK YÜZDE 70'LİK BİR KİTLEYE HİTAP
EDECEK"
Yaşar'ın "OHAL uzatılmalı mı?" sorusunu
"FETÖ'nün tamamen ayıklandığını iddia edebilir
misiniz?" sorusuyla cevaplayan Yalçın, sıkıntılar bertaraf
edilmeden OHAL'e kafayı takmanın yanlış olduğunu vurguladı. OHAL'in
halk üzerinde sıkıntılı bir hali olmadığını belirten Yalçın,
"Bu tedbirin kaldırılmaması gerekir, yeni gelen teklife de
desteğimizi vereceğiz. Kılcal damarlarımıza kadar girmiş bir terör
örgütü var. Bunu tamamen temizlememiz, temizlerken de masum
vatandaşı rahatsız etmememiz gerekir. Meclis'te Seçim Yasası, seçim
ittifakı ve seçim sistemini dört başı mamur bir şekilde yerli
yerine oturduğu takdirde 2019'da büyük değişimi rahat bir şekilde
gerçekleştireceğiz. Türkiye'de bir sistem değişikliği yaşanıyor, bu
önemli değişikliğin oturması lazım. Diğer yandan halkın desteğini
arkanıza almalısınız. Aynı gün Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılırken
Meclis seçimi de yapılacak. İttifak ile girdiğiniz takdirde büyük
bir destek alacaksınız. İttifak kurulduğu takdirde yüzde 70'lik bir
kitleye hitap edecek. Bu ülkede yüzde 66 ortanın sağında
muhafazakar, milliyetperver bir kesim vardır, diğer 34'ü de ortanın
solundadır. Bu 66'lık oran ülkenin içinde bulunduğu durumla yüzde
70'lik hitap edilebilir bir kitle ortaya koyuyor. Ne kadarı ikna
edilebilir sahaya inildiğinde görülecek bir konu"
değerlendirmesinde bulundu.
"CHP VE HDP, MHP'NİN ÇIKIŞINDAN RAHATSIZ"
CHP'nin 2019 ikinci tur oyunlarının bozulduğunu belirten Yalçın,
"Yüzde 48 buçuğu alamayacaklarını gördükleri için ana
muhalefet partisi olmak üzere ve onun ruh ikizi HDP, MHP'nin bu
çıkışından çok rahatsızlık duydular. Bir öngörü olarak tahmin
ediyorum ki, mesele birinci turda biter. Arkadaşlarda onun
sıkıntısı var. CHP, HDP ile iş birliği yapmıyor diyemezsiniz çünkü
gerek Meclis'te anayasa görüşmelerinde, gerekse referandum öncesi
çalışmalarda her ikisi de aynı paralelde yer aldı, ittifak
halindeydiler. Hala kendi aralarında bir ittifak var ama halktan
tepki görürüz diye gizleme gereği görüyorlar. Ana muhalefeti de
anlamak lazım, terör uzantılı bir partiyle ittifak yapsa bir türlü,
yapmaya bir türlü. Biz politikamızın ne olduğunu açıkça ifade
ettik. Her şey sizin (medyanın) gözünüzün önünde oldu. Ana
muhalefet partisinin yapacağı ne var; ya müstakil girecek yada
ittikaf ile. Gizli saklı ittifak yapmalarına gerek yok, halk sizi
değerlendirecek. 3 Mayıs 2019 itibariyle hepimiz bir elekten
geçeceğiz. MHP bu çıkışı halktan yoksun bir çıkışla
yapmıyor" yorumunda bulundu.
YEREL SEÇİMLER VE KÜRT OYLARI
Yerel seçimlerde ortak aday çıkarma ve milletvekili seçimleri
hakkında da bilgi veren Yalçın, "Yerel seçimlerle alakalı
konuşulmuş bir şey yok, bu konuda liderler karar verir. Bu konuda
liderler ittifakın yolunu açalım mı açmayalım mı konusunu görüştü
ve açılmasına karar verildi. Şuanda ekipler onun tanzimi ile
ilgileniyorlar, çünkü bazı yasa değişiklikleri yapmak
durumundasınız. Milletvekilleri seçimleri konusunda ise biz cumhur
ittifakı formülünü ortaya atarken Genel Başkanımızın söylemi ile
'her partinin altında kendi listesi olsun' ittifakın iki oyu ile o
liste değerlendirilsin istedik. 2019'da bu sistem dört başı mamur
bir şekilde siyasi ve sosyal hayatımıza hükmetsin istiyoruz.
2019'daki geçişin yumuşak olması lazım. Bu kapsamda ortaya ortak
bir akıl çıkaracağız" dedi.
Yaşar, Kürt oylarının düşeceği yönündeki iddiaları da sordu.
Yalçın, konuyu örneklerle masaya yatırdı. Merhum Başbuğ zamanında
onun ağzından veya yönetici kadrosu içinden Kürt vatandaşın
aleyhine söylenmiş bir söz bulsunlar. Hasip Kaplan kadar da değil,
onun yarısı nispetinde ağır bir söz bulsunlar. Veya Devlet
Bahçeli'nin Genel Başkanlığı süresince böyle bir politikası olmuş
mu bana onu çıkarsınlar, MHP'nin seçim beyannamelerinde böyle bir
yaklaşım var mı? Tam tersi Kürt dediğiniz biziz. Bizim bakışımız
bu. İspatı olarak Güneydoğu Anadolu'da biz bir çok vekil çıkardık.
Bunu çıkaranlar ittifakı çekemeyenlerdir ve bozulması için yapılan
çabalardır. Kürt kökenli vatandaşlarımız bu ülkenin eşit vatandaş
bizim kardeşlerimizdir" mesajını verdi.
KAFTANCIOĞLU'NUN TWEET'LERİ
Batuhan Yaşar son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da AK Parti
grubunda sert bir dille eleştirdiği CHP'nin yeni İstanbul İl
Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun tepki çeken tweet'leri hakkında
Yalçın'a görüşlerini sordu. Böyle bir şahsiyetin ana muhalefetin
bir parçası olmasının korkunç olduğunun altını çizen Yalçın,
tweet'leri "büyük bir facia" olarak değerlendirdi.
Yalçın, "Dine, insanın namusuna saldırdığı yerler var. Bu
şahsiyetin partinin içinde bulunması partinin savrulmasının
işaretidir" dedi.
(Yağmur Yıldız - İlker Turak- Ömer Çetin/İHA)