Metris Cezaevi’nde 10 gardiyana görevi ihmal davası
Metris Cezaevi’nde tutuklu bulunan 20 yaşındaki Samet Kılınç aynı koğuşta kaldığı 5 kişi tarafından öldüresiye dövüldü. Kemikleri kırılan ve hayati tehlikesi olan Kılınç, iddiaya göre 2 gün boyunca yaralı olarak koğuşta kaldı. Her sabah sayım yapan gardiyanlar durumu görmezden geldi. Bir koğuş arkadaşının revire götürme ısrarıyla olay ortaya çıktı. 10 gardiyan hakkında 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre
30 Kasım 2016'da, Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda
tutuklu bulunan Samet Kılınç, aynı koğuşta kaldığı Ramazan B.,
Serdar T., Mazlum S., Enes K. ve Yusuf S. tarafından dövüldü.
KORKUDAN KONUŞAMADI
Samet Kılınç vücudunda kırıklar ve hayati tehlikesi varken iki gün
boyunca koğuşunda o şekilde kaldı. 28-30 Kasım 2016 tarihleri
arasında gardiyanlar tarafından koğuşta yapılan sayımlarda
Kılınç'ın yaralandığı fark edilmedi. Samet Kılınç kendisini
dövenlerden korktuğu için durumu anlatamadı.
"GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAK"
Diğer koğuş arkadaşlarının bildirmesiyle durum açığa çıktı ve Samet
Kılınç cezaevi revirine kaldırıldı. Kendisini muayene eden doktor
ön raporunda gözlerinin etrafında morluklar olduğunu belirterek,
dikkatli bir şekilde yüze bakılarak görev tanımına uygun
yapılabilecek bir sayımda Kılınç'ın durumunun fark edilebileceğini
kaydetti. Savcı tüm bunları göz önünde bulundurarak yaşanan olayda
ihmalleri olduğu düşünülen infaz koruma memurları S.K., R.A., M.C.,
M.K., M.S., K.D., D.D., E.Ö., E.K., H.T. hakkında ‘görevi kötüye
kullanmak' suçundan 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezaları
istendi.
HEPSİ ‘GÖRMEDİK BİR ŞEYİ YOKTU' DEDİ
Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada söz hakkı
verilen gardiyan E.Ö., "Koğuşun sayımını yaptığımda müştekide
herhangi bir yaralanma belirtisi görmedim. Görmüş olsaydım hakkında
işlem yapardık. Koğuştaki kavgadan haberim olmadı" dedi. Diğer
gardiyanlar Samet Kılınç'ın görünürde bir rahatsızlığının
olmadığını bu sebeple fark edemediklerini belirttiler.
SAYIMA KATILMADIM
Söz alan Samet Kılınç, "Suç tarihinde cezaevindeydim, beni
dövmüşlerdi. Fotoğrafları mahkemenize sunuyoruz, yüzümde ve
vücudumda yaralar vardı. Bundan dolayı ayağa kalkamıyordum, sayıma
katılmadım. O sırada yatakta yatıyordum. Görüş günüm olduğu halde,
yakınlarımla ve avukatlarımla görüştürmediler. Görevlilerden Mahmut
isimli biri benimle dalga geçer tarzda konuştu. Sana tır mı çarptı
şeklinde bir söz söyledi. Şikayetçiyim davaya katılmak istiyorum"
diye konuştu.
MERDİVENLERDEN DÜŞTÜĞÜ SÖYLENDİ
Tanık sıfatıyla duruşmada söz verilen cezaevi hekimi Okan Aslanol
ise, "Bir mahkumun merdivenden düştüğüne ilişkin dilekçe geldi.
Bende muayene için kendisini gördüm. İlk geldiğinde kalça kısmında
bir ağrısı olduğunu fark ettim. Bana ranzadan düştüğünü söyledi.
Revirden koğuşa dönmek istemiyordu, Gözündeki rahatsızlık sayımda
fark edilemeyecek boyuttaydı. Sayıma katılamayacak boyutta bir
rahatsızlığı yoktu" dedi.
‘OĞLUMU TANIYAMADIM'
Samet Kılınç'ın annesi Zennure Kılınç ise "Çarşamba günleri görüş
günümüzdür. Görüş yerine gittik, herkesin ismi okundu, Samet'in
ismi okunmadı. O sırada oğlumu hastaymış gibi hastaneye götürüp
getirmişler. Ben hastanede oğlumu ilk gördüğümde tanıyamadım
yürüyemiyordu, konuşamıyordu, bitik durumdaydı" şeklinde konuştu.
Mahkeme eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Hürriyet'e konuşan anne Zennure, "Ben Samet ile 17 gün hastenede
yattım. Kafasının arkasındaki saçları hep döküldü. Böbreğinin yüzde
80'i iflas etti. Oğlumu dövenler de ağır ceza mahkemesinde
yargılanıyor. Benim asıl merak ettiğim cezaevi müdürlerinden de
şikayetçi olmuştuk. Onlar hakkında neden dava açılmadığı" dedi.